EN ÇOK KİMSESİZ…
Uzunca zaman önceydi, bir yüreğin ardına gizlenişim.Ne zaman hatırlamıyorum ben de.Tek başınaydım çünkü, varlığı belirsiz , elimi tutan bir yabancıydı muhtemelen. Gülümserdim hep,duvarlar koymuştum çünkü yüreğimle yüzüm arasına.
Boşlukta hissediyorum şimdi kendimi. Bazen dik bir yokuşun başında, bazen uçurumun kenarında. Ama en çokta yalnız.En çok kimsesiz.
Koşamıyorum eskisi gibi, tutmuyor bacaklarım, yaşlanmışta değilim, daha 24ünde yorgun hislerim.
Savaşmak gerek, kazanmak için diyordu bir şair, ya da demiyordu ben uydurdum şimdi. Savaşmak ama kiminle? Kendimle savaşmak mı?
Bu kadar mı acımasız dünya, insanı kendiyle savaştıracak kadar.
Nereye ait olduğunu unutmazsan ancak kendin olurmuşsun. Ben nereye aidim bilmiyorum?
Bazen yağmur yağıyor olduğum şehre. Toprak kokmuyor hiçbir yer, her yer beton yığını. Sevmiyorum bu şehri.
Annemi özlüyorum , sıcacık gülüşünden sonra yanağında oluşan çukuru..
Evimi özlüyorum yaz kış balkonda çay içebilme özgürlüğünü,akşamları limon çiçeği kokularını..
Geçen yıllar, ve aradaki mesafeler hiç önemli değil, ama ben en çok çocukluğumu özlüyorum.
YorumlarToplam 2 yorum mevcut
nurhan 10 yıl önce yorumlandı
Selda Hanım çok etkileyici buldum, sanırım bahsiniz İstanbul evet birçoğu nefret eder ama kimse de gidemez, sevgiler, ellerinize sağlık
selin tok 10 yıl önce yorumlandı
çok güzel ve içten bi yazı özlemler duygular vs vs kaleminize sağlık..