Gündem Haberleri Tümü
banner328

ABD'de Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşurken ortalık karıştı

ABD'de Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşurken ortalık karıştı


Beylikdüzü Tabela


Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York'ta Türk Amerikan ve Amerikalı Müslüman Toplumuna konuşma yaparken salonda protesto gösterisi yapanlar ortalığı karıştırdı. Salonda kargaşa çıkarken Erdoğan tartışma sırasında kürsüde bekledi. Erdoğan daha sonra " Değerli kardeşlerim 3-5 salon teröristine bu güzel toplantımızı feda etmeyelim" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesinin himayesinde Marriott Marquis Otel'de düzenlenen, "Türk Amerikan ve Amerikalı Müslüman Toplumuyla Buluşma" programındaki konuşmasına katılımcıları selamlayarak başladı.

Toplantıyı düzenleyen komiteye teşekkürlerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türk-Amerikan toplumu uzun yıllar iki ülke arasındaki ilişkilere önemli katkılarda bulundu ve başarılarıyla bizleri gururlandırdı. Önümüzdeki dönemde de aynı çizgiyi sürdüreceğine inanıyorum." diye konuştu.

KONUŞMA SIRASINDA KARGAŞA ÇIKTI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip  

Erdoğan konuşma yaparken salonda protesto gösterisi yapanlar ortalığı karıştırdı. Salonda kargaşa çıkarken Cumhurbaşkanı Erdoğan tartışma sırasında kürsüde bekledi. Protestonun ardından tekrar konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan "3-5 salon teröristine bu güzel toplantımızı lütfen feda etmeyelim" dedi.
"TALİP OLMANIZ HEPİMİZ İÇİN YARARLI OLACAKTIR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın dört bir yanında 6 milyon Türk vatandaşının bulunduğunu anımsatarak, şunları söyledi:

"Bu vatandaşlarımız için asimilasyona karşı ama entegrasyondan yana bir politika izliyoruz. Burada da yaşadığı toplumla entegre olmuş Türk Amerikalılar bizim için önemli kazançtır. Sizlerden asıl beklentim Amerikan toplumunun diğer kesimleriyle uyum içinde yaşamanın ötesinde buradaki sosyal ve siyasi hayata aktif şekilde katılmanızdır. Türk Amerikalıların yerel ve federal düzeydeki temsil düzeyinin yükselmesi özellikle seçimle gelinen mevkilere talip olmanız hepimiz için yararlı olacaktır. Bununla birlikte yaşadığınız topluma entegre olmak için ne kadar çalışırsanız çalışın bazı kişilerin sizi sadece Türk Amerikalı kimliğinizle göreceklerini ve buna göre davranacaklarını asla unutmayın. Onun için aranızdaki siyasi, ideolojik veya diğer farklılıkları bir kenara bırakarak birlik ve beraberlik içinde hareket etmeniz çok önemlidir. Bir olmak iri olmak demektir, diri olmak demektir, kardeş olmak demektir, hep birlikte hedeflerinize ulaşmanız demektir."
24 NİSAN'DAKİ BARIŞ VE DAYANIŞMA YÜRÜYÜŞÜ

Erdoğan, dernekleri bir araya getiren Türk-Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesinin faaliyetlerini bu bakımdan önemli gördüklerini ifade etti. Türk Amerikalıların tamamını aynı şemsiye altında toplayan komitenin milli davalarda birlik ve beraberlik içinde hareket edilmesine katkı sağlayacağına inandığını söyleyen Erdoğan, komitenin son iki yıldır 24 Nisan'da yapılan  

barış ve dayanışma yürüyüşünü 23 Nisan'da gerçekleştirdiğini, yürüyüş sonunda düzenlenen festivalde binlerce Türk Amerikalının Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramını hep birlikte çoşkuyla kutladığını anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu güzel birlikteliğin önümüzdeki yıllarda artarak sürmesini diledi.

"ELEBAŞI BURAYA ÇOK UZAK OLMAYAN BİR YERDE"

Türkiye'nin geçen yıl istiklal ve istikbaline yönelik, tarihinin en alçak saldırılarından birine maruz kaldığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"15 Temmuz gecesi FETÖ ihanet çetesi devletimize, ülkemize ve milletimize yönelik bir darbe girişimi başlattı. Milletimizle birlikte demir bir yumruk gibi FETÖ ihanet çetesinin başına inerek bu girişimi bertaraf ettik. Bu hain yapılanlamanın elebaşı buraya çok da uzak olmayan bir yerde, Pensilvanya'da hayatını sürdürüyor. Amerika'nın pek çok yerinde bu terör örgütüne bağlı okullar, dernekler ve şirketler faaliyet gösteriyor. Özellikle charter school'lardan bu adamların yılda elde ettikleri gelir 700-750 milyon dolar. Bunlar aynı zamanda kara para aklama işini de bu yolla yapıyorlar."
"BÜYÜK BİR KARALAMA KAMPANYASI YÜRÜTÜLÜYOR"

Konuya ilişkin bilgileri Amerikalı muhataplarına aktardıklarını ve 85 koliyi de belgelerle kendilerine teslim ettiklerini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"FETÖ elebaşının ve mensuplarının Türkiye'ye iade edilmesi ve örgütün faaliyetlerinin önlenmesi konusunda Amerika Birleşik Devletleri nezdinde pek çok girişimimiz oldu. Maalesef bunlardan henüz bir netice alamadık. Ülkemize karşı Batı medyasında büyük bir karalama kampanyası yürütülüyor. Terör örgütlerine karşı verdiğimiz mücadele üzerinden ülkemiz yıpratılmaya çalışılıyor. Zamanla diğer ülkelerle birlikte Amerika'nın da FETÖ'nün ve iş birliği yaptığı diğer terör örgütlerinin gerçek yüzünü göreceğine inanıyorum."

"HUKUK İÇERİSİNDE HESABINI SORACAĞIZ"

Bunun için güçlü bir kamuoyu desteğine ihtiyaçları olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sizlerden FETÖ'nün Türkiye'de yaptığı haksızlıkları, akıttığı kanı, 250 şehidimiz var kolay değil, 2 bin 193 gazimiz var, affedilir değil, bunun hesabını soracağız, hukuk içerisinde hesabını soracağız. PKK'nın ve bağlantılı örgütlerin cinayetlerini, eylemlerini, saldırılarını buradaki dostlarınıza sürekli anlatmanızı bekliyoruz. Amerikan kamuoyunu terör örgütlerinin güdümünde yalan, yanlış, iftira yayan kanallar değil, sizin gibi dürüst ve temiz insanlar bilgilendirmelidir. Terör örgütleri adına Amerika'da faaliyet gösteren kişilerin ve kurumların gerçek yüzlerini buradaki namuslu insanlara gösterebildiğimiz ölçüde başarılı olacağımız açıktır. Türk Amerikan toplumu ve Amerikan Müslümanları olarak FETÖ'cüler başta olmak üzere terör örgütleriyle irtibatlı hiç kimseyi aranızda barındırmayacağınıza inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
"TARİHİ GERÇEKLERİN EN PERVASIZ ÇARPITMALARINDAN BİRİ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Amerika'da ve dünyanın başka yerlerinde bazı çevreler tarihi gerçeklerin en pervasız çarpıtmalarından birini teşkil eden Ermeni soykırımı yaftasını milletimize yapıştırmak için kesintisiz bir çaba içindedirler. Amerika Müslüman toplumuna geçmişten beri bu konuda bize verdiği destek için şükranlarımı sunuyorum. Müslüman dernekleri başta olmak üzere Amerika'daki dost ve kardeş topluluklarından da bu mücadelemize daha fazla destek bekliyoruz. Bu iddialar aslında batı dünyasında bazı çevrelerin DEAŞ terör örgütünü bahane göstererek sürekli tahrik ettikleri İslam düşmanlığının ürünüdür. Son yıllarda giderek tırmanan İslam düşmanlığına karşı hep birlikte güçlü bir duruş sergilemeliyiz."

Myanmar'da katliam yaşandığını, Arakanlı Müslümanların katledildiğini belirten Erdoğan, "Bir milyona yakın Arakanlı şu anda topraklarından ne yazık ki adeta soykırım yoluyla Bangladeş'e geçmenin gayreti içinde. Bakın biz hiçbir zaman 'Rohingyalı Müslümanları Budistler öldürdü' diye bir ifade kullanmadık. Katliamı Budistler yapıyor ama biz bunu kullanmadık. Şimdi ben buradan sesleniyorum, Budistleri dünyada bu kadar şirin gösteren kişilere, insancıl olduklarını söyleyenlere sesleniyorum. Peki 'İslami terör' ifadesini siz hangi hakla söylüyorsunuz?" şeklinde konuştu.

İslam dinine göre Müslümanın tanımını Arapça dile getiren Erdoğan, "Müslüman o kimsedir ki elinden ve dilinden diğer insanların emin olduğu insandır. Müslüman budur, kimseye zarar vermez. Bir insan, bir insanı eğer öldürürse tüm insanlığı öldürmüş gibidir. Bu, bizim dinimizin ilkesidir. Terörü bir akide meselesi, itikadi bir mesele haline getiren bizim dinimize kimse terörü yakıştırma hakkına sahip değildir. Kimse DEAŞ'ı İslam olarak, Müslüman olarak ifade etmesin. DEAŞ'ın İslam'la falan alakası yoktur, bir terör örgütüdür." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Türkiye'nin, terör örgütü DEAŞ'a karşı yurt içinde ve Suriye'de mücadele verdiğini, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile Özgür Suriye Ordusu'nun, Fırat Kalkanı Harekatı ile Cerablus, Rai, Dabık ve El Bab'ın bulunduğu 2 bin kilometrekare alanda operasyon yürüttüğünü hatırlattı.
3 BİNİ AŞKIN DEAŞ'LIYI ETKİSİZ HALE GETİRDİK"

Operasyon yürütülen alanda 3 bini aşkın DEAŞ teröristinin etkisiz hale getirildiğini bildiren Erdoğan, "Ben buradan Amerikalı dostlarıma da sesleniyorum. Peki siz şu ana kadar kaç tane DEAŞ'lıyı etkisiz hale getirdiniz? Tabii bizim arzumuz, keşke Rakka operasyonunda PYD ve YPG ile iş birliği halinde değil de Türk Silahlı Kuvvetleri, Özgür Suriye Ordusu ve Amerika, koalisyon güçleri birlikte bu operasyonu yapsaydık, DEAŞ'ı da oradan temizleyip atsaydık." dedi.

Bütün Müslümanları birer terörist olarak takdim etme stratejisi üzerine kurulu kampanyanın önüne geçilmezse ABD'deki Türk toplumunun hak ve özgürlüklerinin topyekun tehlike altına gireceğine dikkat çeken Erdoğan, bu çerçevede ABD'deki tüm dost ve kardeş toplulukların dernekleriyle birlikte hareket edilmesi çağrısında bulundu.

Geçen yıl açılışı yapılan Diyanet Amerika Merkezi'nin bu bakımdan önemli katkı sağladığını söyleyen Erdoğan, yalnızca Türk toplumunun değil, Washington bölgesindeki tüm Müslümanların hizmetindeki bu merkezin İslam dininin ve Türk kültürünün tanıtımında önemli rol oynadığını belirtti.

Bu tür imkanları en iyi şekilde değerlendirerek Amerika'da sahip olunan hakları geliştirme mücadelesinin daha ileri taşınabileceğini dile getiren Erdoğan, "Burada verilen meşru mücadeleye en büyük darbeyi maalesef Müslüman oldukları iddiasıyla ortaya çıkan terör örgütleri ve teröristler vuruyor. DEAŞ, El Kaide, Boko Haram, Eş Şebap, FETÖ gibi terör örgütlerinin tamamen proje ve provokasyon ürünü söylemlerine, eylemlerine, yayınlarına karşı İslam'ın aydınlık yüzü olan sizler temsil ediyorsunuz." ifadelerini kullandı.
"BU TAVIR KÜRESEL İSLAMOFOBİNİN BİR PARÇASIDIR"

Dünyanın her yerinde, farklı inanç gruplarına mensup kişiler tarafından düzenlenen terör eylemleri yaşandığını ancak yalnızca fail Müslüman olduğunda, bunun adının "İslami terör" olarak ifade edildiğine dikkat çeken Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Şayet fail başka bir inanca mensupsa bu eylem adli vaka sınırının ötesine geçirilmeden gündemden düşürülüyor. Bugüne kadar hiç 'Hristiyan terörü', 'Yahudi terörü', 'Budist terörü' şayet kişi herhangi inanca mensup değilse 'ateist terörü' diye bir şey işittiniz mi? Myanmar'da katledilen Müslümanlarla ilgili böyle bir nitelemeyi hiç duydunuz mu? Duyamazsınız, çünkü sadece eylemci Müslümansa inancıyla sıfatlandırılır, değilse hiç sözü edilmez. Bu tavır asla iyi niyetli değildir, bilakis küresel İslamofobinin bir parçasıdır. Batı ülkelerinde ve hatta global düzeyde İslam'la terör kavramlarını eşleştirme, aynı parantezin içine alma çabasının ürünüdür. Bu oyunu hep birlikte bozacağız. Buna hazır mıyız? Yapmamız gereken tek şey var, kendimiz olmak. Çünkü bir Müslümanın kendisini içinde yaşadığı topluma benimsetmek için özel bir şey yapmasına gerek yoktur."

banner277
Paylaş
Tweet Paylaş Paylaş
Yorum Gönder
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir. Teşekkür Ederiz.
Yorumunuz onaylanmıştır, teşekkür ederiz.
Ad Soyad
Yorumunuz