banner238

banner228

banner220

banner245

banner246

banner247

banner300
24 Nisan 2024 Çarşamba

CEM YILMAZ 51 OLDU HİÇ BU YAŞA GELECEĞİM AKLIMA GELMEMİŞTİ

MÜ’MİN’İN KALBİ

27 Şubat 2014, 04:26

MÜ’MİN’İN KALBİ
Hadislerde yanan kandile benzetilen mü’min etrafını her daim aydınlatması hasebiyle sembolleştirilmiştir. Mü’min mis kokulu çiçekler gibidir.Etrafına enfes kokular yayar…İnsanlara faydalı olan hayırlı işlere vesile olan kimsedir mü’min….Sevdiğini Allah için sevendir. Buğzunu da yine Allah rızasını gözetmeyene hasreder. Ne zulme yeltenir ne de zulme ve zalime destek olur. Her işinde Allah rızasını gözetir. Allah korkusuyla yüreği ürperir,haksızlığa engel olur,adaleti gözetir. Anında Allah’ın ayetleri okunduğunda kalbi huşuyla ürperir…Uhud misali her andığında Resulü’nü ( A.S.V) kalbi Muhammed’i muhabbetle hislenir ve güçlenir….Yılmaz zorluklardan asla,”Hasbinallahu ve ni-mel vekil” der direnir…. Tevbe suresinin 128. Ayeti kerimesinde Resul’ü Ekrem Efendimiz (S.A.V)’in büyük bir meziyetinden bahsedilmekte ve bu şefkat ve merhamet vasfı mü’minlere tavsiye edilmektedir:
“İnsanlar!...Size kendi içinizden büyük bir Resul geldi.Sizin günah ve isyanınız ona ağır gelir. Sizin iyi olmanızı şiddetle arzular. Mü’minlere gayet şefkat ve merhametlidir.”
Şefkati ve merhameti nihayetsiz olan Allah (C.C) biz kullarına bu yüce sıfatlarla muttasıf olan seçkin kulunu Hazreti Muhamed (S.A.V)’i örnek ve rehber olarak göndermiştir…İlahi Kitabı Kur’an’a başlarken ilk olarak Rahman ve Rahim isimleriyle başlaması da yine o yüce Yaratıcı’nın rahmet ve merhametinin sonsuzluğunun ve kuşatıcılığının göstergesi olarak izah edilmektedir.
Şu halde mü’min güneş gibi sevgisini Ashabına eşit olarak yayan Peygamberi (S.AV)’i örnek almaz da ne yapar? O, insanlığın saadet ve selameti için devasa ayetleri Mekke’nin kurak çöl insanlarının nasırlı kalplerinde ki şirk putlarını şefkat ilaçlarıyla nezaketle birer birer sabırla temizlemiş ve yerine iman tohumlarını Bismillah kelamıyla ekmiş ve tevhid fidanlarının yeşermesi için olan gücüyle mücadele etmiştir…Yetimin bükük boynunu okşarken, güçsüzlerin, mazlumların hamisi olmuştur.
Sözlerin en güzeliyle tebliğini yaparken gülü dalındaki dikenlerden korumak için “Kavli leyn” Yumuşak söz söyleme san’atını dikkatle icra etmiştir. Mü’min kalp aşkı ilahiyenin konağıdır.Cenabı Hak onu mevzi edinir. Ona nazar etmediği gün olmaz. Mü’min kalbin zikrine melekler de Resulüllah’ta eşlik ederler. Mü’min kalp aşkını kalbinde büyüttükçe Rab Teala meleklerine onunla daima övünür.
Mü’min nefsine asla güvenmez. Güvenip bel bağladığı ve sırtını dayadığı biricik varlık yüce Allah’ın şefkat ve merhametidir. İşte Zümer suresinin 53.ayeti celilesi bunu güzelce teyid etmektedir:
“Ey Habibim! Günah işleyerek nefisleri üzerine israf eden kullarıma deki:” Allah’ın Rahmetinden
Ümit kesmeyiniz. Allah’u Teala bütün günahları af ve mağfiret eder. Zira Allah mübalağa ile mağfiret edici ve merhametlidir.”
Mü’min için temel dayanak işte budur.Mü’min bilir ki, bu dünyada ne şan, ne şöhret, ne mal, ne servet, ne ilim ne de makam, ne güzellik ne boy pos, ne asalet ne soy sop, Allah katında değer ve
Önem arzetmeyecektir. Zira Allah katında baki ve kıymetli olan tek şey “Salih amel ve güzel ahlaktır.”
Asr suresinde Asra yani “ İkindi vaktine, Peygamberlik Çağına, Asrı Saadet’e,Adem Peygamber’den Hz.Muhammed’in zamanına oradan da kıyamete kadar yaşanan ve yaşanacak bütün zamanlara yemin edilerek “ insanların top yekün hüsran içinde olduğu, ancak şu üç zümrenin kurtuluşa nail olduğu duyurulur:
“Asra and olsun ki, Muhakkak insan hüsrandadır. Ancak iman edenler,Salih amel işleyenler, Bir de bir birlerine Hakkı ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır.Onlar hüsrandan kurtulmuşlardır.”
İman, mü’min kalbin meşalesidir. Mü’min, karanlıkların yegane düşmanıdır.Aydınlatır ve daim devasa ayetleri okuyup onlarla Salih ameller işleyerek aydınlanır….Ve bu yolda çile ve dertlere sabır göstererek katlanır…Karani Hz.leri misali gönül göğüne ateşler birikse de dertlerin onu mutlak hakikatleri yaşamak yolundaki büyük sınavında olgunlaştırdığını düşünerek hamd ve senaya layık olan Allah’a gönülden aşkla bağlanır….
Peygamberimizin, cennet tebessümlerini yüreklerine serpiştirdiği mü’minlerinden olma arzusuyla gönlünü o şifayab ayetlerin havzı haline getiren iman ehline kulak verelim…Zira onlar kutlu reçetelerden doğruca okuyup güzelce teslim olup, ihlasla amel etmiş ve yüce şefkate biiznillah vasıl olmuşlardır.(Rabbim bizlere de böyle sıdk ve aşkla teslim olmayı ve salihane amellerde bulunmayı nasip eylesin.Amin.)
Ey okuyucu kardeşim bu hikaye Şiraz’lı meşhur Bostan ve Gülistan eserlerinin yazarı, mutasavvıf Şair gönül dostu Sadi’dendir…Onun anlatmak istediği şeyi can kulağı ile dinle ve kalbinle tefekkür et…Umulur ki, o ihlasa sen de vasıl olasın….
“Bir kervan bir konak yerine kondu.O kervandakilerden bir adamın çocuğu kayboldu.Adamcağız, gecenin karanlığı içinde, kervan ahalisi arasında dönüp duruyordu.Her çadıra gidiyor, herkesten çocuğunu soruyordu. Nihayet gecenin karanlığı içinde çocuğunu buldu. Kervan halkından bir kimse ona sordu: “Bu karanlıkta bu karışıklıkta sen nasıl oldu da çocuğunu bulabildin?”
Adam ona şöyle cevap verdi: “Önüme kim çıktı ise, evladımdır diye sarılıp baktım da öyle buldum.”

Ayşe Ciplioğlu Kaş

beylikdüzü - beylikdüzü haber - beylikdüzü haberleri- beylikdüzü haberci - beylikdüzü haber merkezi - beylikdüzü belediyesi - beylikdüzü sakinleri
BEYLİKDÜZÜ HABER

Bu içeriğe yorum yapan ilk siz olun!

  • Ad Soyad:

  • Yorum:

  •  

    @name x

  • UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
    HAVA DURUMU
    Görüntülemek istediğiniz ili seçiniz:
    banner251
    EN ÇOK YORUMLANANLAR
    BUGÜN
    BU HAFTA
    BU AY
    ARŞİV