banner238

banner228

banner220

banner245

banner246

banner247

29 Mart 2024 Cuma

6 ay çakarlı araçla para taşıdık

Savunma(lı)yız!!!

31 Mart 2011, 14:44
Savunma(lı)yız!!!
Murat BİLGİN
Savunma(lı)yız!!!
Karşılığı iddiadır… Bir davranışla itham edilirseniz, hakkınızda iddia varsa, cevabı “savunma”dır… Savunarak verirsiniz cevabınızı… İtham edileni hak edip etmediğinizi, itham edene karşı ikna etmelisiniz ki kendinizi savunabilesiniz…
Her yerde savunma verebilir, kendinizi savunabilirsiniz… Okulda, işyerinde, karakolda, savcılıkta, mahkemede, evde, eşinize, ailenize… Bazen hayatınız doğru bildiklerinizi savunmakla geçer… Toplumsal bir ithamla karşılaşırsınız ve sürekli davranışlarınızı savunursunuz, bazen neden savunduğunuzu bilmeden… Öyle hissedersiniz kendinizi, birden “hayır… olmaz” der ve devam edersiniz… “toplum yanlış düşünüyor” dersiniz… Ama yine de toplum bildiğini okur…
Bazen kişilikle ilgilidir savunma verme güdüsü… Böyleyseniz size “muhalefet” derler… Ağzınızla kuş tutup, okuma yazma öğretseniz de nafiledir savunmanız… Zira siz topluma sürekli savunma ihtiyacı duyan ama toplumun genel düzenini eleştirensiniz!
Geçenlerde yine okudum… Tarihin en ünlü, ama sonuç olarak sonu ölümle biten tarihi savunmasını… Ünlü filozof Sokrates’in Atina halkı ve Atinalı 500 hakimin önünde M.Ö. 400’ler de yaptığı o eşsiz savunmayı, taviz vermeyen her şeye rağmen doğru bildiğini söyleyen, öleceğini, öldürüleceğini bile bile savunmasını veren Sokrates’in tarihi savunmasını…
Günümüzle değerlendirdim. Kaç kişi bunu yapar diye… Kavram olarak irdeledim… Muhalif olmayı, günümüzde ölüm cezası olmasa bile, inandığı doğrular adına toplumdan izole edilmeyi göze alan kaç kişi var diye? Bulamadım… Hani belki de iktidar olmak kanıksanmış ya muhalifler sevilmez ya! Belki de o nedenle var olsalar bile “günümüz Sokratesleri”, toplum kalıpları onları “oldurmuyor”, yok ediyor olabilir.!!!
Bu savunmayı tekrar hatırlatmak istedim… “Sokrates” olmak mı yoksa “oldurmamak mı”!!!
Sokrates bazı kişiler tarafından suçlanmaktadır. Ancak suçlayanların kim olduğu tam ola¬rak bilinmemekte; ama suçlayanların başında Meletos’un olduğu düşünülmektedir. Ünlü komedi yazarı Aristophanes de Sokrates’i Sofistlerle (Şüphecilerle) aynı kabul etmiştir. Sokrates’in kötü, yalancı bir insan olduğu, her şeye karıştığı, eğriyi doğru diye gösterdiği gibi suçlamalar ortaya çıkmıştır.
Aristophenes, ese¬rine Sokrates’in öğrencilere para karşılığında ders verdiğini, öğrencilerin aklını karıştırdığını yazmaktadır. Oysa Sokra¬tes’in kimseye verecek bilgisi yoktur.
Bir gün, Sokrates’in bir arkadaşı halka Sokrates’ten da¬ha bilgili kimsenin olup olmadığını sormuştur. Tanrı sözcüsü, Sokrates’ten daha bilgili kimse olmadığını söylemiştir. Sokrates bu olanlardan sonra bilgili bir insan olmadığı hâlde Tanrı’nın neden böyle söylediğini düşünüp durmuştur. Sürekli kendinden daha bilgili birisini arar. Sonunda görür ki hiç kimse bilgili değildir. Yalnız kendisinin ayrıcalığı, bilgili olma¬dığını bilmesidir.
Sokrates daha bilgiliyi arama sürecinde çok düşman ka¬zanmıştır. Çünkü pek çok kişinin gerçekte bilgisiz olduklarını ortaya çıkarmıştır. Önce devlet adamlarının bilgisizliğini ortaya çıkarmıştır. Sonra şairlere gitmiş, onların şiirlerini yal¬nız içgüdü ile yazdıklarını göstermiştir. Sanat sahiplerinin de aynı kusuru taşıdıklarını, bilmedikleri şeylerden dem vurduk¬larını ispatlamıştır. Sokrates aslında asıl bilgiye sahip olanın Tanrı olduğunu düşünmektedir. Bu süreçte, Sokrates kafasını meşgul eden soruların cevabını ararken çevresinde olan bitenlerin farkına varmamıştır. Etrafındaki pek çok kişi, onun gençleri doğru yoldan ayırdığını, tanrıların yerine yeni tan¬rılar koyduğunu söylemektedir. Bu söylentiler onu mahkeme¬ye sürükler. Sokrates, mahkûm olursa suçlandığı gibi tanrı¬tanımaz olduğu için değil üzerine kin çektiği içindir. Bu gelişmeler karşısında, Sokrates çok soğukkanlıdır. Öl¬mek veya mahkûm olmak onun umurunda değildir, o sadece doğruların peşindedir. Tehlike karşısında yılmamak, korkma¬mak onun prensibidir. Ona göre insanların en çok korktuğu şey olan ölüm aslında kaçınılacak bir şey değildir. O sadece kötülük yapmaktan korkar.
Sokrates, ideallerinden dönmemekte kararlıdır. O, asla Tanrı dışında kimseye boyun eğmez. Hakkında atılan iftiralar hep asılsızdır. Sokrates’in sürekli öğrencileri olmadığı gibi ma¬lı mülkü de yoktur. O dünya hayatına önem vermeyen bilge birisidir. Yargıçları yumuşatmak amacıyla asla mahkemeye ailesini ve çocuklarını getirmez. Kararı tamamıyla yargıçların iradeleri elinde olan Tanrı’ya bırakır.
Sokrates, mahkemece suçlu görülür. O bunu beklemek¬tedir ve hemen hiç tepki göstermez. O, herkesten farklı bir ki¬şidir. İnsanların geneli gibi makama, mevkie, dünya ha¬yatına hiç önem vermemiştir ki şimdi üzülsün, insanlara, hep ahlakı, erdemi öğütlemiştir. Böyle bir insana ancak devletin hesabına çalıştığı için ödül verilmelidir. Mahkeme, para ce¬zası vermez; çünkü parası yoktur. Sürgün etmez; çünkü sür¬güne gittiği yerlerde yine halkı yönlendirecektir. Sonunda ölüm cezası verilir. O, ölüm cezasına rağmen başkaları gibi ağ¬layıp sızlamamıştır. Yaptığı hiçbir şeyden dolayı pişmanlık duymaz. Platon’a göre Sokrates’in öldürülmesi İçin oy kullananlar çok acı çekecektir. Kurtulması için oy kullananlar ise gerçek birer yargıçtır.
Sokrates’e göre ölüm bir ceza değildir. Sadece bir yolcu¬luktur. Ayrıca öteki dünyada soru sormak yüzünden mahkûm edilme tehlikesi de yoktur. Sokrates, Atinalılardan son bir şey diler: Çocukları erdemden, doğruluktan ayrılırsa kendisinin Atinalılara gösterdiği gibi onlara yol göstersinler. Çocukları kendilerine fazla değer verir ve bu dünyada bir hiç olduk¬larını unuturlarsa onları azarlamalarını ister Atinalılardan.
Sokrates, idam esnasında ölüme giderken yargıçlar da hayata giderler. Ancak Platon’a göre, bunların hangisinin daha güzel ve doğru olduğunu ancak Tanrı bilir.
İşte savunma bu… “Doğrular adına Sokrates gibi yok olmak mı” yoksa “Sokratesleri oldurmamak mı”? Günümüzde toplumun çoğunluğu buna ne cevap verir dersiniz?
Mustafa Murat Bilgin
STDM Aktivisti
Hukukçu Yazar


beylikdüzü - beylikdüzü keman - beylikdüzü piyano - beylikdüzü bale - beylikdüzü müzik merkezi - modern sanatlar akademisi - beylikdüzü sanat
BEYLİKDÜZÜ müzik

Bu içeriğe yorum yapan ilk siz olun!

  • Ad Soyad:

  • Yorum:

  •  

    @name x

  • UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
    HAVA DURUMU
    Görüntülemek istediğiniz ili seçiniz:
    banner230
    EN ÇOK YORUMLANANLAR
    BUGÜN
    BU HAFTA
    BU AY
    ARŞİV