banner238

banner228

banner220

banner245

banner246

banner247

banner309
19 Nisan 2024 Cuma

12 yıl sonra Başkan Erdoğan'dan Irak ziyareti

Erdoğan: CHP işi çirkefliğe vurdu

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisince Trabzon'da düzenlenen gençlik şöleninde, 'Gençler hiçbirinizde tereddüt olmasın. Allah'ın izni ile bu yüzyıl Türkiye yüzyılı olacaktır' dedi.

13 Mayıs 2012 Pazar 21:27
Erdoğan: CHP işi çirkefliğe vurdu
banner304
Erdoğan: CHP işi çirkefliğe vurdu
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisince Trabzon'da düzenlenen gençlik şöleninde, 'Gençler hiçbirinizde tereddüt olmasın. Allah'ın izni ile bu yüzyıl Türkiye yüzyılı olacaktır' dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın partisince Trabzon'da düzenlenen gençlik şöleninde yaptığı konuşmadan satırbaşları
 
-''Dünyanın her yerinde büyüyen ekonomisiyle Türkiye konuşuluyor. Dünyanın her yerinde barış mesajları yankılanıyor. Dünyanın her yerinde Türkiye, kardeşliğin, dostluğun, dayanışma ve paylaşmanın öncü gücü, akıncı gücü oluyor. Gençler hiçbirinizde tereddüt olmasın. Allah'ın izni ile bu yüzyıl Türkiye yüzyılı olacaktır''
 
-''Gençler omuzlarınızda ağır bir yük var, sizler ağır bir imtihandan geçiyorsunuz. Ama inanıyorum ki sizler 'binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?' diyor ya üstat; onu taşıyacak kadar güçlü, dirayetli, sabırlı, tahammüllü gençlersiniz. Eğer Allah korusun sizin başınız öne eğilirse bilin ki Gazze'nin başı öne eğilir. Sizin başınız öne eğilirse bilin ki Kudüs'ün başı öne eğilir. Sizin başınız öne eğilirse Şam'ın gençlerinin, Saray Bosna'nın gençlerinin, Bağdat'ın gençlerinin başı öne eğilir. Onun için sizin başınız öne eğilmeyecek''

-''Büyük bir tarihten devraldığınız şanlı bir mirasla siz bu coğrafyada barışın, kardeşliğin, dayanışmanın, kucaklaşmanın türkülerini söyleyen gençler olacaksınız. Siz, ülkenizin gençlerine, dünyanın gençlerine model oldunuz, model olmaya örnek alınmaya devam edeceksiniz. Şunu da bilin sevgili gençler bu ülke sizin öz yurdunuz. Bu ülke sizin öz vatanınız. Ne size ne de bu ülkenin 75 milyon vatandaşına artık hiç kimse, ama hiç kimse garip muamelesi, parya muamelesi yapamaz''

-''Birileri 19 Mayıs ruhunu, 23 Nisan ruhunu, 29 Ekim ruhunu da anlayamadı, özümseyemedi, kabullenemedi. Milli iradeyi hazmedemediler. Milletin egemenliğini hazmedemediler. Ne yazık ki 27 Mayıs'ta, 12 Mart'ta, 12 Eylül'de, 28 Şubat'ta milli iradeye kastederek milletin tercihlerini yok saydılar. Atatürk'ün adını istismar ederek, 'Atatürkçüyüz' diyerek, 'Kemalistiz' diyerek, 'ulusalcıyız, milliyetçiyiz' diyerek. Atatürk'ün ilkelerini, Kurtuluş Savaşı'nın ruhunu, kuruluşun felsefesini kendi elleriyle tahrip ettiler''
 
-''Biz demokrasiye müdahale edilmesine asla izin vermedik, siz de gençler; aynı şekilde asla ve asla izin vermeyeceksiniz. Sizden yapılan reformlara sahip çıkmanızı istiyorum. Sizden size emanet edilen Türkiye'yi daha yüksek seviyelere çıkarmanızı istiyorum. Demokrasiye, milli iradeye yönelik her saldırı karşısında aynen bizim gibi dimdik durup demokrasiyi ve milli iradeyi korumanızı, kollamanızı sizlerden rica ediyorum. Biz sizlere güveniyoruz, sizlere inanıyoruz''

-''Bugün böyle bir şeyi söylemek istemezdim, ama söylemek zorundayım. Spor denilince ağırlıklı Türkiye'de futbol akıla geliyor. Ama maalesef dün akşam işte bir final maçında. Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki müsabakada ortaya konulan tablo, bir Başbakan olarak şahsen beni üzmüştür''

-''Dün akşam Galatasaray berabere kalmak suretiyle şampiyon oldu; tebrik edeceksin, kutlayacaksın, alkışlayacaksın. Ben bir Fenerbahçe taraftarı olabilirim, ama ben tebrik ettim, tebrik ediyorum ve alkışlıyorum ve bunu yaymamız lazım''

-''Ortada bir netice var ve futbolun 3 neticesi var. Galibiyet, beraberlik ve  mağlubiyet. Bu 3 neticeye de katlanmak durumundasınız. Eğer bu 3 neticeye katlanamayacaksan, bu işi yapma. Fair Play denilen olay budur. Çok daha ilginci bayanlar tribünlere çekildi ki tribünler çok daha bu noktada ahlaki bir standarda kavuşsun, ulaşsın diye. Ama baktık ki sadece bayanların ve çocukların olduğu maçlarda bile aman yarabbi küfür gırla gidiyor. Böyle bir spor anlayışı veya böyle bir futbol seyircisi olur mu? Erkekleri kadınlar ıslah edecek diye beklerken baktık ki aman yarabbi hanımlarda da felaket bir tablo var''

-''Maçtan sonra her tarafı yakıp yıkmak, polis araçlarını, her şeyi devirmek. Bu nedir ya? Bunu biz terörde görüyoruz. Ama bu tribünlere terörü hakim kılmak isteyen zihniyeti de lanetliyorum. Bu noktada üzgünüm, bu anlayışı telin ediyorum ve Galatasaray'ı da tebrik ediyorum, kutluyorum''
 
CHP'NİN TARİH BOYUNCA DEĞİŞMEYEN MİLLİ İRADE DÜŞMANLIĞI
 
-''CHP'nin tarih boyunca değişmeyen milli irade düşmanlığını görüyorsunuz. Bu CHP, 27 Mayıs askeri darbesine alkış tutmuş, merhum Adnan Menderes ve arkadaşlarının asılmasına bıyık altından gülümseyerek seyirci kalmış, 28 Şubat postmodern darbesini alkışlamış, 'ordu göreve' diyenlerle yan yana, omuz omuza iş tutmuş, 27 Nisan bildirisi karşısında 'altına imzamızı atarız' diyecek kadar milletten, milli iradeden uzaklaşmıştır''
 
-''Şimdi ne oldu biliyor musunuz? Tahrik edemedikleri orduyu, tahkir etmeye başladılar. Kendi yandaş yazarları, kendi yarım porsiyon aydınlarıyla harekete geçiremedikleri orduyu şimdi karalamaya, kötülemeye, hakaret etmeye başladılar''
 
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP'nin 27 Mayıs askeri darbesine alkış tuttuğunu, merhum Adnan Menderes ve arkadaşlarının asılmasına bıyık altından gülümseyerek seyirci kaldığını, 28 Şubat postmodern darbesini alkışladığını, ''ordu göreve'' diyenlerle yan yana, omuz omuza iş tuttuğunu, 27 Nisan bildirisi karşısında ''altına imzamızı atarız'' diyecek kadar milletten ve milli iradeden uzaklaştığını söyledi.
 
Erdoğan, Hüseyin Avni Aker Stadyumu'nda düzenlenen AK Parti 11. Geleneksel Gençlik Şöleni'ne katılarak, bir konuşma yaptı.
 
Türkiye'nin ve dünyanın dört bir yanındaki gençlere selam yollayan Erdoğan, Türk gençlerinin yüreklerinin dünyanın çeşitli coğrafyalarında güçlük içindeki gençlerle birlikte olduğunu söyledi.
 
Şair Yahya Kemal Beyatlı'nın ''Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik. Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik. Haykırdı ak tolgalı beylerbeyi 'ilerle'. Bir yaz günü geçtik Tuna'dan kafilelerle. Şimşek gibi atıldık bir semte yedi koldan. Şimşek gibi Türk atlarının geçtiği yoldan. Bir gün yine doludizgin atlarımızla. Yerden yedi kat arşa kanatlandık o hızla. Cennette bugün gülleri açmış görürüz de hala o kızıl hatıra gitmez gözümüzde. Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik. Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik'' dizelerini okuyan ve Türkiye'nin bugün yine geçmişin hatırasıyla istikbali fethettiğini belirten Erdoğan, ''Ordularla değil, dolu dizgin atlarla, topla, tüfekle, savaşla değil, gönüllerin fethiyle, barışın diliyle, uzlaşmanın, hoşgörünün kucaklaşmanın diliyle bugün artık bir kez daha Türkiye yüzyılı başlıyor'' dedi.
 
Türkiye'nin dünyanın her yerinde güçlü ekonomisi ve barışçı yaklaşımıyla öncü ülke konumunda olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
 
''Allah'ın izniyle bu yüzyıl Türkiye yüzyılı olacaktır. Bu yüzyıl güçlü, büyüyen ekonomisiyle, barışa, kardeşliğe, dostluğa hizmet eden aktif dış politikasıyla inşallah Türkiye'nin yüzyılı olacak. Her birinizin bu imanı göğsünüzde taşımanızı sizlerden rica ediyorum. Her birinizin imanla, inançla, özgüvenle, umutla geleceğe bakmanızı sizlerden rica ediyorum. Akif öyle diyor imanla ilgili olarak, bu konuda 'imansız olan paslı yürek, sinede yüktür' diyor. Onun için biz o inançla yürüyeceğiz. Her birimizin Türkiye Cumhuriyeti kimliğini, Türkiye Cumhuriyeti pasaportunu, Türk lirasını onurla, gururla, şerefle, göğsünüzü kabartarak taşımanızı her yerde gururla göstermenizi istiyorum.''
 
Türk gençlerinin çok büyük bir medeniyetin torunları olduğunu, kökü mazide olan aydınlık bir atinin, umut dolu bir istikbalin evlatları olduklarını belirten Erdoğan, bu yüzden omuzlarında ağır bir yük olsa da, başlarının hiçbir zaman öne eğilmeyeceğini söyledi.
 
Erdoğan, şöyle devam etti:
 
''Sizler, 'Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya' diyor ya üstad; onu taşıyacak kadar güçlü, dirayetli, sabırlı, tahammüllü gençlersiniz. Eğer Allah korusun sizin başınız öne eğilirse bilin ki Gazze'nin başı öne eğilir. Sizin başınız öne eğilirse bilin ki Kudüs'ün başı öne eğilir. Sizin başınız öne eğilirse Şam'ın gençlerinin, Saraybosna'nın gençlerinin, Kabil'in, Bağdat'ın gençlerinin başı öne eğilir. Onun için sizin başınız öne eğilmeyecek.''
 
-''Bu ülkenin 75 milyon vatandaşına hiç kimse garip, parya muamelesi yapamaz''-
 
Erdoğan, Türk gençlerinin büyük tarihten devraldıkları şanlı mirasla bu coğrafyada barışın, kardeşliğin, kucaklaşmanın türkülerini söyleyen gençler olduğunu, model alındığını ve model alınmaya devam edeceğini ifade etti.
 
Erdoğan, şöyle konuştu:
 
''Bu ülke sizin öz yurdunuz, sizin öz vatanınız. Ne size ne de bu ülkenin 75 milyon vatandaşına artık hiç kimse, ama hiç kimse garip muamelesi, parya muamelesi yapamaz. Bu aziz millet tarih boyunca çok büyük zaferlere imza attı. Bu aziz millet her türlü badireyi aşarak her seferinde birbirine kenetlenerek, bağımsızlığını, istiklalini şerefi ve namusu bilerek canı pahasına kurtuluşa kavuştu. Bunun en yakın örneğini Kurtuluş Savaşı'nda yaşadık. Bundan 93 yıl önce 19 Mayıs 1919'da buna Trabzon da Samsun da şahit. Samsun'dan başlayan bu büyük hareket Türkiye'yi hep birlikte ayağa kaldırdı. Bu millet düşmanın üzerine adeta bir kabus gibi çöktü. Bu vesile ile şimdiden 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı'nı yürekten kutluyorum.
 
Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarını buradan minnetle yad ediyor, tüm şehitlerimize, tüm gazilerimize Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Milli şairimiz Mehmet Akif'in de dediği gibi bu millet istiklale aşık bir millettir. Bu millet canını verecek, istiklalini vermeyecek kadar büyük bir millettir. İşte bu aziz millet 19 Mayıs 1919'la başlayan süreçte istiklale olan aşkını bir kez daha tüm cihana göstermiştir. Amasya, Sivas, Erzurum ve ardından Ankara'da Kurtuluş Savaşı'nın hazırlıkları yapılmış, kurtuluşla aynı zamanda kuruluşun temelleri atılmıştır.
 
23 Nisan 1920'de Türkiye'nin tüm vilayetlerinden Ankara'ya gelen vekillerle Ankara'da dualar edilerek, kurbanlar kesilerek, Mevlid-i Şerif okunarak, Sakal-ı Şerif ve sancak taşınarak bir cuma günü Hacı Bayram-ı Veli'den TBMM'nin o tarihi binasına doğru yürünmüş ve Meclis açılmıştır. Gazi Mustafa Kemal 22 Nisan 1920'de yani Meclis'in açılmasından hemen önce ilgili makamlara, valilere, bir telgraf çekti. Oradaki şu ifadeyi burada sizlere özellikle hatırlatmak istiyorum.
 
Dedi ki Mustafa Kemal, 'Bugünden yani 23 Nisan 1920'den itibaren bütün sivil ve askeri makamların başvuracakları yegane merci TBMM olacaktır'. Bu söz çok önemli, bu ibare, bu ifade çok önemli. Maalesef Cumhuriyet tarihimiz boyunca birileri bu ifadeyi, bu ibareyi hiç anmadı ve anlamak istemedi. Birileri 19 Mayıs ruhunu, 23 Nisan ruhunu, 29 Ekim ruhunu da anlayamadı. Özümseyemedi, kabullenemedi, milli iradeyi hazmedemediler. Milletin egemenliğini hazmedemediler. Ne yazık ki 27 Mayıs'ta, 12 Mart'ta, 12 Eylül'de, 28 Şubat'ta milli iradeye kastederek, milletin tercihlerini yok saydılar. Atatürk'ün adını istismar ederek, 'Atatürkçüyüz' diyerek, 'Kemalistiz' diyerek, 'ulusalcıyız, milliyetçiyiz' diyerek Atatürk'ün ilkelerini, Kurtuluş Savaşı'nın ruhunu, kuruluşun felsefesini kendi elleriyle tahrip ettiler.''
 
-''Mustafa Kemal'e o kadar yabancılar ki...''
 
Bu dönemde de fırsat buldukça kendi çirkin ve kirli zihniyetlerini milleti aşağılamak için gündeme getirenlerin olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
 
''Milli iradeye o kadar saygısızlar ki millete 'bidon kafalı' demekten kaçınmıyorlar. Mustafa Kemal'e o kadar yabancılar ki 'göbeğini kaşıyan adamlar' diyerek milli egemenliği, milleti tahkir ediyorlar. Bunlar Atatürkçülük maskesinin arkasına sığınıp millete 'aptal' diyerek, 'beyinsiz' diyerek milletin seçimini, tercihini aşağılayarak en başta Gazi Mustafa Kemal'e, Onun ideallerine zarar veriyorlar. İşte CHP'yi görüyorsunuz. İşte CHP'nin tarih boyunca değişmeyen milli irade düşmanlığını görüyorsunuz. Bu CHP, 27 Mayıs askeri darbesine alkış tutmuştur. Bu CHP, merhum Adnan Menderes ve arkadaşlarının asılmasına bıyık altından gülümseyerek seyirci kalmıştır. Bu CHP, 28 Şubat postmodern darbesini alkışlamıştır. Bu CHP, 'ordu göreve' diyenlerle yan yana, omuz omuza iş tutmuştur. Bu CHP, 27 Nisan bildirisi karşısında 'altına imzamızı atarız' diyecek kadar milletten, milli iradeden uzaklaşmıştır. Şimdi ne oldu biliyor musunuz? Tahrik edemedikleri orduyu, tahkir etmeye başladılar. Kendi yandaş yazarları, kendi yarım porsiyon aydınlarıyla harekete geçiremedikleri orduyu şimdi karalamaya, kötülemeye, hakaret etmeye başladılar.
 
CHP KAĞITTAN KAPLANA DÖNÜŞTÜ
 
-''Bütün tarihi boyunca yasamaya, yargıya, yürütmeye müdahale edilirken susan, çıtını çıkarmayan, adeta kedi gibi pısan CHP, Genelkurmay'ın bu açıklaması karşısında kağıttan bir kaplana dönüştü''
 
-''Tahrik edemediler, tahkir ediyorlar. Umutlarını kestiler, aşağılamaya başladılar. Demokrasiyi hazmedemediler, yadırgadılar. İşi çirkinliğe, çirkefliğe vurdular''
 
-''Biz demokrasiye müdahale edilmesine asla izin vermedik, siz gençler de aynı şekilde asla ve asla izin vermeyeceksiniz''
 
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bütün tarihi boyunca yasamaya, yargıya, yürütmeye müdahale edilirken susan, çıtını çıkarmayan, adeta kedi gibi pısan CHP, Genelkurmay'ın bu açıklaması karşısında kağıttan bir kaplana dönüştü'' dedi.
 
Başbakan Erdoğan, Hüseyin Avni Aker Stadyumu'nda düzenlenen AK Parti 11. Geleneksel Gençlik Şöleni'nde; demokraside, anayasal sistemde her kurumun görevi, vazifesi, görev alanı ve sınırlarının yasa ve anayasayla belirlendiğini belirtti.
 
Siyasetçinin siyaset, Başbakan ve Bakanlar Kurulu'nun icra, Meclis'in yasa yaptığını, yargının millet adına adaleti tesis ettiğini, polisin iç güvenliği, askerin dış güvenliği sağladığını anlatan Erdoğan, ''Yargı siyaset yaparsa düzen bozulur, siyaset yargıya karışırsa adalet bozulur'' dedi.
 
Milli iradenin anlam kazanması, güç kazanması, her erkin, her kurumun kendi görevini yapması için mücadele verdiğinin altını çizen Erdoğan, ''İşbirliği olacak, koordinasyon olacak, ama kimse birbirinin görev alanına, yetki alanına karışmayacak. Herkes kendi işini yapacak. İşte biz, milli iradeyi ayaklar altına alan, milli iradeyi zayıflatan bu arızaların üzerine kararlılıkla gittik'' diye konuştu.
 
-''Tahrik edemediler, tahkir ediyorlar. Umutlarını kestiler aşağılamaya başladılar''-
 
Demokrasiyi güçlendirmek, demokratik işleyişi hızlandırmak, demokrasiyi, özgürlükleri daha ileri standartlara ulaştırmak için kararlı mücadele verdiklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
 
''Genelkurmay Başkanlığımız, önceki hafta bir basın açıklaması yaptı. Kendileriyle ilgili bazı iddialara, hakaretlere cevap verdi. Her kurum, kendisiyle ilgili iddialara, ithamlara, hakaretlere, asılsız söylentilere cevap verme hakkına sahiptir. Kendi alanıyla ilgili, kendisiyle ilgili olduğu sürece her kurum kendisini, imajını, çalışanlarını elbette savunacaktır. Bunda yadırganacak hiçbir şey yok. Bir kendini bilmez çıkacak, bu ülkenin şerefli askerlerine ağza alınmayacak hakaretler edecek ve o kurum da susacak. Kusura bakmasınlar, ama çok enteresan bir şey oldu. Bütün tarihi boyunca yasamaya, yargıya, yürütmeye müdahale edilirken susan, çıtını çıkarmayan, adeta kedi gibi pısan CHP, Genelkurmay'ın bu açıklaması karşısında kağıttan bir kaplana dönüştü.
 
Siz kaplandınız da 28 Şubat'ta neredeydiniz, siz kaplandınız da 27 Nisan bildirisinin yayımlandığı gün neredeydiniz? Bugüne kadar Genelkurmay açıklamalarına sesiniz çıkmıyordu. Bugün size ne oldu? Bu ne biliyor musunuz? Tahrik edemediler, tahkir ediyorlar. Umutlarını kestiler aşağılamaya başladılar. Demokrasiyi hazmedemediler, yadırgadılar. İşi çirkinliğe, çirkefliğe vurdular. Bunlar tarihleri boyunca milletin yanında değil, milletin karşısında durdular. İşte bugün de milletin yanında değil, millete hakaret edenlerin, şerefli Türk askerine hakaret edenlerin yanında duruyorlar. Sanmayın ki değiştiler. Bunlar aynı yerdeler. Dün milletin karşısındaydılar, milli iradenin karşısındaydılar, bugün de aynı yerde milletin karşısında milleti aşağılayanların yanındalar.''
 
-''AK Parti'nin mirasına sahip çıkacaksınız''-
 
Erdoğan, gençleri büyük sorumluluğun beklediğini ifade ederek, gençlere, ''Bizim 9,5 yıl boyunca yürüttüğümüz kararlı mücadeleye siz sahip çıkacaksınız. Merhum Adnan Menderes'in, merhum Turgut Özal'ın mirasına biz nasıl sahip çıktıysak, o mirası nasıl daha ileriye taşıyıp daha da güçlendirdiysek. Sizler de AK Parti'nin mirasına güçlü şekilde sahip çıkacaksınız'' diye seslendi.
 
Türkiye'nin çetelerle 9,5 yıldır kararlı bir şekilde mücadele ettiğini, AK Parti'nin demokrasi adına kararlı, cesur bir mücadele yürüttüğünü vurgulayan Erdoğan, bayrağı devraldıklarında bu mücadeleyi gençlerin yürüteceğini söyledi.
 
Erdoğan, ''Biz bu ülkede taşların yerine oturmasını sağladık, siz o taşları daha sağlam hale getirecek, Türkiye'nin yolunu, ufkunu aydınlatacaksınız. Biz demokrasiye müdahale edilmesine asla izin vermedik, siz gençler de aynı şekilde asla ve asla izin vermeyeceksiniz'' dedi.
 
Gençlerin reformlara sahip çıkmasını, kendilerine emanet edilen Türkiye'yi daha yüksek seviyeye çıkarmasını isteyen Erdoğan, ''Demokrasiye, milli iradeye yönelik her saldırı karşısında dimdik durup demokrasiyi ve  milli iradeyi korumanızı, kollamanızı rica ediyorum'' diye konuştu.
 
Erdoğan, gençlere inandıklarını ve güvendiklerini belirterek, bu nedenle AK Parti tüzüğünde 3 dönem sınırlaması getirdiklerini söyledi. ''Gençlere yol açıyoruz, gençlere fırsat sunuyoruz'' diyen Erdoğan, seçilme yaşını 30'dan 25'e indirdiklerini anlattı.
 
Erdoğan, şunları kaydetti:
 
''Ben inanıyorum ki bu stattan nice başarılı milletvekilleri çıkacaktır. Ben inanıyorum ki 81 vilayetimizden nice başarılı bakanlar, başbakanlar, cumhurbaşkanları, belki de başkanlar çıkacaktır. İnanıyorum ki Türkiye'nin her ilinden, her köyünden nice liderler sanatçılar, yazarlar, bilim adamları çıkacaktır. Bu bayrağı sizler teslim alacak, inşallah çok daha yüksek burçlara sizler dikeceksiniz.''
 
BURUK BİR ANNELER GÜNÜ YAŞIYORUM
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bu yıl ilk kez, annemsiz bir Anneler Günü idrak ediyor, buruk bir Anneler Günü yaşıyorum. Bugün 58 yaşında annesizliğin, öksüzlüğün acısını yüreğimde taşıyorum'' dedi.
 
Başbakan Erdoğan, Hüseyin Avni Aker Stadyumu'nda düzenlenen AK Parti 11. Geleneksel Gençlik Şöleni'nde, tüm annelerin Anneler Günü'nü kutladı.
 
Gençlere seslenen Erdoğan, şunları kaydetti:
 
''Sabah annelerinizin elini öptünüz mü? Arayıp, Anneler Günü'nü kutladınız mı? Annelerinizin hayır dualarını aldınız mı? Bakın, bir ağabeyiniz olarak, Genel Başkanınız, Başbakanınız olarak sizlere çok önemli bir nasihatte bulunmak istiyorum. Sevgili annemi ben 57 yaşımdayken kaybettim. Bu yıl ilk kez, annemsiz bir Anneler Günü idrak ediyor, buruk bir Anneler Günü yaşıyorum. Bugün 58 yaşında, annesizliğin, öksüzlüğün acısını yüreğimde taşıyorum. İşte onun için, annelerinizin kıymetini bilin. Bugünden annelerinizin kıymetini bilin. Annenize, babanıza öf bile demeyin.
 
Sizin en güçlü zırhınız, en sağlam dayanağınız, en güvenilir sığınağınız, biliniz ki ayağının altına cennet serilmiş olan annelerinizdir, annelerinizin hayır duasıdır. Yeri geldiği zaman annelerinizin ayaklarının altını öpün. Orada cennet var, cennetin kapısı var. Eğer aranızda öksüzler, yetimler varsa, onları da muhabbetle, şefkatle kucaklıyorum, anne babalarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Özellikle şehit annelerimize buradan bir kez daha sabır niyaz ediyorum. İnanıyorum ki işte bu stattaki AK Gençlik, tüm şehit annelerinin evladıdır. Kendi annelerinizle birlikte, şehit anneleri için de dua etmenizi, bu vatanın bir evladı olarak onları ziyaret etmenizi, sabır dilemenizi sizlerden rica ediyorum.''
 
-''Önce eğitim''-
 
AK Parti olarak, 9,5 yıl boyunca gençleri el üzerinde tuttuklarını ve gençler için tarihi nitelikte yatırımlar yaptıklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, gençler için ''önce eğitim'' dediklerini söyledi.
 
9,5 yılda Türkiye genelinde 170 bin yeni derslik açtıklarını ve okullara 1 milyona yakın bilgisayar gönderdiklerini belirten Erdoğan, Fatih Projesi ile sınıflara kadar ileri teknolojiyi taşıdıklarını dile getirdi.
 
2002 yılında Türkiye'de 53 devlet, 23 vakıf olmak üzere 76 üniversite bulunduğunu hatırlatan Başbakan Erdoğan, bugün her ilde en az bir üniversite bulunduğunu belirtti. Erdoğan, 9,5 yılda 89 yeni üniversite kurarak Türkiye'de üniversite sayısını 165'e çıkardıklarını bildirdi.
 
Başbakan Erdoğan, 604 yeni fakülte açtıklarını ve toplam fakülte sayısını bin 183'e yükselttiklerini ifade etti.
 
Öğrencilere verilen burs ve kredi miktarlarında da çok büyük oranda artış gerçekleştirdiklerini kaydeden Erdoğan, ''Kredi ve Yurtlar Kurumu'nun kapısından hiçbir genç geri çevrilmez, çevrilmeyecektir. Ama burs, ama kredi... Muhakkak alacaktır. Şehit, Gazi çocuklarımıza, özürlü kardeşlerimize, yetimlere, boşaltılan köylerden gelen mağdur genç kardeşlerimize öncelikle burs veriyoruz. Türk Cumhuriyetleri ve akraba topluluklardan gelen 4 bin 518 öğrenciyi ücretsiz barındırıyoruz'' diye konuştu.
 
-Trabzon'a yeni stadyum-
 
Spor alanında atılan adımlardan da örnekler veren Başbakan Erdoğan, spora ayrılan bütçeyi, 2002'ye göre yüzde 700 oranında artırdıklarını dile getirdi.
 
Bu yıl içinde 60 yeni gençlik merkezi açacaklarını anlatan Başbakan Erdoğan, 2015'te gençlik merkezi sayısını 500'e çıkaracaklarını ifade etti.
 
Başbakan Erdoğan, şu bilgiyi verdi:
 
''2002'ye göre sporcu sayımız 10 kat arttı. Spor kulübü sayımız, yüzme havuzu sayımız, spor tesisi sayımız kat kat arttı. Başta Trabzon olmak üzere 18 şehrimize yeni stadyum inşa ediyoruz. Artık Hüseyin Avni Aker tarih olacak. Akyazı'da 40 bin kişilik UEFA standartlarında dev bir stadı kazandırıyoruz.
 
9,5 yılda 600'den fazla spor organizasyonuna ev sahipliği yaptık. İzmir'de, Erzurum'da Üniversiad'ı, Trabzon'da Karadeniz Oyunları'nı, Havacılık Şenliği'ni, daha birçok ulusal ve uluslararası spor karşılaşmasını başarıyla gerçekleştirdik.''
 
Başbakan Erdoğan, konuşmasının sonunda Arif Nihat Asya'nın şiirini okudu: ''Elde sensin, dilde sen, gönüldesin baştasın. Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın. Ve yine unutmayın ki yürüyeceksiniz, millet yürüyecek arkanızdan...''
 
-Notlar-
 
Başbakan Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, Hüseyin Avni Aker Stadyumu'na gelmelerinin ardından şeref tribününde Türk rapçi Sagopa Kajmer'i dinledi. Erdoğan, Mustafa Ceceli'yi bir süre dinledikten sonra beraberindeki heyetle stadyumdan ayrıldı.
 
Gençlik şölenine; Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Zelkif Kazdal, milletvekilleri de katıldı.
 
Yurdun çeşitli illerinden gelen AK Parti Gençlik Kolları'nın üyeleri Hüseyin Avni Aker Stadyumu'nu tamamıyla doldurdu.

web tasarım - grafik tasarım - web yazılım - seo - seo yazılım - web reklam - web yazılımcı- web tasarımcı -
Æ SEO YAZILIM

Bu habere yorum yapan ilk siz olun!

  • Ad Soyad:

  • Yorum:

  •  

    @name x

  • UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
    HAVA DURUMU
    Görüntülemek istediğiniz ili seçiniz:
    banner230
    EN ÇOK YORUMLANANLAR
    BUGÜN
    BU HAFTA
    BU AY
    ARŞİV