Takım elbiseli yalanlar
Sessizce dursun dünya susmak istiyorum bugün.. gözyaslarıma döktügüm yagmurların bile kuruduğu bi yaz günü.. cok serin esiyor rüzgarlar.. bilmezdim yoklugunun kavuracagı içimi , nefesimin bitecegini bilemezdim.. Heryerde o sahte yalanlar ve süslü korunakların sakladığı yüzler… dısıda içide bir degil hiçbir varlıgın,..hayata dair ; unutulmus düşlerin güzelliği…..
Masallar diyarında pembe kanatlı bi peri.. ince tüllerden renkleri… suların üzerinde yansımasını dahi kaybeden nazik bedeni… gölgelerin karanlıgından ürken yüregi.. deniz kenarında dagların en yeşil yüksek yerlerinde .. gözlerinin görebildigi derinlikte güneşi bekler … hayat dolu içi.. yasacagı birkaç günden ibaretken ,korktugu karanlıkta kaybolmak degil.. gölgelerin kararttıgı sıyıramadıgı renklerini durgun kaldıgı anda kaybetmek,, beyazlıgına hasret kalmak..korkuları saflıgın merhametini zamansız karanlıkta yitirmek.. ağlamaktan degil korkular ; korktugu döktügü gözyaslarında bogulmak.. korktugu hayattan ibaret….
aynalardan kacarken.. düşlerlerden düşlere düşmek gibi ölümü görmek,... ve sadece sevdigini beklemek ne kadar da acı..
En zor olanda hayatın sunduklarına , karsı düşüncelerimizin olması.. kabul ettirememesi insan oluşumuzdan. Alışmak gerek .. gökkusagının renklerine.. bi gelir bi kaybolur.. zamansız yagmurlara benzer ... bazen yasamak, bilmedigimiz denizlerde yüzerken boğulmak gibi.. bugünden sonra yarını yasamak da kolay degil.. ama yine de tek degişimde degil hergün yenileşimle gelişen.. yada köreren bi dünyanın içindeyiz.. oldugun yerde dursanda .. o durmadan döner.
Sen zamanı dondurup,, olabildigince huzurunda kalmak istersin.. hergün saksısına su dökülen bi cicek olmaktan farksızdır.. bunun gibi basit bi yasamdır istedigin.. duragan kalan ve yok olan olmak istersin.. her mevsimin bitişi gibi…
Cokta bişey düşünmemeli.. istememeli aslında , neyi istemezsek onu Yasamışızdır her zaman.... hayat dair.. korkmalıyım .. korkmalısınız.. herkes sakin kalıp sadece düşünmeli attıgı adımları.. fazla cesaret ürünüdür tüm kırıklarım… ama bide ellerinin acımasına alışınca umursamadan nasılda acıtıyor kendini insan…..
Ve
Nasıl bi hüzündü bu sonbahar,, gözlerimden akan her damla… derin bir yagmur gibi kara bulutları cekti üstüme..
Tekrar eden bi hayalin acısını sürekli yasamaktan yorgun düşüyorum.. her savasın sonunda sehit kalırmı insan ,?
Ne gecenin sogugu ne sabahların sıcagı.. hiçbir mevsimde dingin degil yürek kırgınlıklarım.. mevsimi yok bu askın.. zamansız yasanılan her mevsim sonu ayrılıkların…..
Sabaha dek durmadan düşündüklerim, öncesi olmadan devam eden iklimlerim gibi kayboluslarım.
Nedenini bilmeden karmasıklastıgım zaman mahzeninde hapisken, yagmurlarda ıslanıp ; rüzgarlarda kurumak gibi susmak....
Taahhütlü gelir , yasamaktan kacamazsın bazen. O hep orada kalır.. yasamaktan bırakarda ölmez.. mutlu olmak istiyorsan eger,, sagına soluna degil ; önüne bakıcaksın..
Hiçbir melek yoktur kii.. sana cenneti versin.. cennetinde cehenneminde.. yurüdügün yollarda.. yollar senin , ve seçimlerde.. adımlar senin görmek istediklerinde… istisnalar vardır yinede bazen seçemezsin… sadece yasarsın.. en yasamak istemediklerini....
En büyük zincirlere baglamıslar sanki ellerimi.. yerlerde özgürlük dileyen bi köle gibiyim.. tutsak olmak güzelde nefes almak zor.
O Hep buradadır.
Sussanda gitmez ,
Bitsede gitmez ,
O hep Buradadır.
Görmesende bilir,
Bilmesende anlar.
O hep buradadır .
Duymasada söyler,
Söylersende Duymaz.
O hep buradadır.
Hayal gibi güzel ,
Hayat gibİ çirkin ,
O hep buradadır.
Vazgecsende bırakmaz,
Bıraksanda varolur düşüncelerde,
O hep buradadır.
Can gibi yakın , nefes gibi sıcak
Cam gibi keser, kalp gibi durur.
O hep buradadır...
Tam altında boynunun, sah damarına yakın bi yerlerde.. varken engel olamazsın.... ama yok edersin...
Düzen bozulur, birlik dagılmaz. İnsanlar ölür .. dünya durmaz..
Zaman biter.. yıllar silinmez.. izler kalır.. sözler duyulmaz.. ölürsün susarsın,, yok olursun varolursun..
Yasarsında ölmezsin.. duyarsında dinlemezsin.. milyonlarca yıldır aynı dünya....
Asırlar gecmiş aynı insanlar.. herseyin kalıptan kalıba oturtuldugu , adabına göre süslenmiş gökkuşagının renklerine benzemiş sahtelikler....
Yıllardırda aynı ; insanlar kirlenmişte yürekler hala saf.. hala bir iki kelimenin duygusallıgına inanmak ister gibi gözyaslarının aynadaki yansımasına vurupta yinede durmadıgı, bi silüet varlıgımız..
Günümüz çagına ayak uydurmuscasına modern kalıpta acımasızca iki yüzlülükte ; takım elbiseli yalanlar.....
Esra Hindistan
Bu içeriğe yorum yapan ilk siz olun!