TEBESSÜM
“Küçük kız, hüzünlü bir yabancıya gülümsedi. Bu gülümseme adamın kendisini daha iyi hissetmesine sebep oldu. Bu hava içinde yakın geçmişte kendisine yardım eden bir dosta teşekkür etmediğini hatırladı. Hemen bir not yazdı, yolladı.
Arkadaşı bu teşekkürden o kadar keyiflendi ki, her öğlen yemek yediği lokantada garsona yüklü bir bahşiş bıraktı.
Garson, ilk defa böyle bir bahşiş alıyordu. Akşam eve giderken, kazandığı paranın bir parçasını her zaman köşe başında oturan fakir adamın şapkasına bıraktı.
Adam öyle ama öyle minnettar oldu ku.. İki gündür boğazından aşağı lokma geçmemişti. Karnını iki günden beri ilk defa doyurduktan sonra, bir apartman bodrumundaki odasının yolunu ıslık çalarak tuttu. Öyle neşeliydi ki, bir saçak altında titreyen köpek yavrusunu görünce, kucağına alıverdi.
Küçük köpek gecenin soğuğundan kurtulduğu için mutluydu. Sıcak odada sabaha kadar koşuşturdu. Gece yarasından sonra apartmanı dumanlar sardı. Bir yangın başlıyordu. Dumanı koklayan köpek öyle havlamaya başladı ki, önce fakir adam uyandı, sonra bütün apartman kalktı.
Anneler, babalar dumandan boğulmak üzere olan yavrularını kucaklayıp ölümden kurtardılar.
Bütün bunların hepsi, bir TEBESSÜM’ün sonucuydu. “
Birbirimizden bakışlarımızı bile esirgediğimiz bir zamanda ‘selamı’ alıp vermeyi unutur olduk. Pek çok değişik ırkların kültürleriyle bir arada yaşamaya çalışırken, kimi mecburen kimi de farkında olmadan bu kültür yelpazesinin içinde harmanlanıyoruz.
Şanslı mıyız, şansız mıyız, bu bizim nerden baktığımızla ilintilidir. Bana sorarsanız insan her kültürü görmeli, bilmeli ve hatta yaşatmalıdır da..
Her kültür hazinedir, insanlığın tarihini yansıtır. Yalnız her toplumda değişmez bir kaide vardır. O da ‘birlik, dirlik ve namus” duygusu. Bunlar her ne kadar içinde farklı yapıları barındırsa da 3 temeli uygulamak zorundadırlar.
Birlik, yaşamda yol alırken beraber yürüyeceğimiz insanları tayin etmede; dirlik, içinde bulunduğumuz atmosferi her türlü olasılıklarıyla ayakta tutmaya çalışmada; namus, ahlaki değerleri yitirmeden , kokuşmaktan, zalimleşmeden, her türlü hakka tecavüze yeltenmeden, onuruyla yaşamak ve yaşatmaktır.
Çok beğendiğim iki yazarın sözleriyle noktalarken, tekrar görüşünceye dek sizleri Allah’a emanet ediyorum.
“Fazilette gerçek huzur vardır, hırs bize nefret verir, zenginlik bizi yorar, taç tazyik eder, şeref her zaman parlamaz, fakat fazilet hiçbir zaman eksik olmaz.”
Horatius
“Bulunmazsa adalet milletin efradı beyninde,
Geçer bir gün zemine arşa çıksa paye-i devlet.”
Namık Kemal
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir, teşekkür ederiz.
YorumlarToplam 1 yorum mevcut
Ayşegül KARAYEL 10 yıl önce yorumlandı
Sevgili Adnan Eren'in önderliğindeki bu sevimli ailenin içinde yer almaktan mutlu ve gurur duyuyorum.
Tüm kıymetli yazarların gerek özel gerekse yayın hayatında başarılarının devamını diler, mutlu paylaşımlarda buluşmak ümidiyle esenlikler temenni ederim.