ÜÇ BİLİNMEYENLİ DENKLEM

Cumhurbaşkanlığı seçimine günler kala üç aday (Recep Tayyip ERDOĞAN, Ekmeleddin İHSANOĞLU, Selahattin DEMİRTAŞ) cephesinde adaylık yarışı iyice kızışmaya başladı.Tüm adaylar seçimlerde son haftaya yoğun miting tempolarıyla girdiler.

Üç adayda sloganlarla, medya kuruluşlarıyla, afişlerle, billboardlarla, Mesajlarla her kesimden destek istediler. Benim ise en çok yadırgadığım Gsm mesajları oldu. Seçimlerden Dört beş ay önce mevcut Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL Gsm Operatörlerinin veri tabanındaki müşteri numaralarının ticari kuruluşlara para karşılığında verilmesi ve gsm abonelerinin bu durumdan gayet rahatsız oldukları yönünde birçok şikâyet aldıklarını ve konuya ilişkin Cumhurbaşkanlığı çalışanlarından rapor istemiş hazırlanan raporları inceledikten sonra yapılan işlemin özel hayata izinsiz müdahale olduğunu açıklamış ve bu durumu hiç etik bulmadığını konuyla ilgili en kısa zamanda çalışma başlatacaklarını ve bir düzenleme yapacaklarını beyan etmişti.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yasal olmadığını özel hayata izinsiz müdahale olduğunu, sadece ticari bir rant elde etmek için müşteri bilgilerinin üçüncü şaşışlara ifşa edildiğini kabul ettiği bu durumu üç adayda siyasette her şey mubah dercesine seçimlerde destek toplamak amacıyla sonuna kadar kullanmıştır.

Diğer akılda kalan ve kalacak olan bir konu miting meydanlarında adayların birbirlerini eleştirirken kullanmış oldukları üsluplarıdır. Ama halkımız bu tür davranışlara alışmış olduğundan hiç yadırgamıyor. Fakat bu adaylardan birinin Cumhurun Başkanı olacağı düşünüldüğünde  “ben kendi adıma kullandıkları üslubu yakıştıramıyorum”

Cumhurbaşkanlığı seçimi her ne kadar üç bilinmeyenli denklem gibi görünse de aslında durum sanıldığı gibi pek de karmaşık değil sanırım.

Yapılan anketler (doğruluğu tartışılır) bakılacak olursa ikinci tura gerek kalmadan ilk turda neticeleneceğe benziyor.

Ortak temennimiz ise;

Hangi aday seçilirse seçilsin, Seçilen Cumhurbaşkanının daha aydınlık, barış ve güven ortamı içerisinde, her alanda istikrarın sağlandığı ve korunduğu, özgürlüğümüze, demokrasimize ve bağımsızlığımıza sahip çıkıldığı, milletin çıkarlarının bir grubun çıkarlarından üstün tutulduğu tertemiz bir TÜRKİYE’DE görev yapmasıdır.

Abdulkadir yılmaz