Niyazi Solak - Sessiz Soluksuz Restore
Sessiz Soluksuz Restore
İstanbul yine tüm ihtişamıyla göz kamaştırmaya devam ediyor. Adına her zaman aşina olduğumuz ilimiz Türkiye’nin gurur kaynağı haline geldi. Avrupa ülkeleri arasında, turistlerin en fazla akınına uğradığı yedi tepe adını tarihe yazdırdı. Nice şairlerimizin şiirlerine konu olan İstanbul soluksuz bir restore aşamasından geçiyor.
Tarihi camilerimiz, hanlarımız, hamamlarımız ve çeşmelerimiz benzersiz bir restorasyondan geçiyor. Birçok kamu ve özel kuruluşun bu restore aşamasını desteklemesi İstanbul için bir kez daha gurur kaynağı oluyor. Elimizde İstanbul gibi bir il varken, bunu daha da geliştirip turistlerin beğenisine sunmak ancak ve ancak bizlere düşmektedir. Buram buram tarih kokan bir şehir, adeta yeniden diriliyor.
Tarihi mekanlarımızı restore ettirerek, bu güzelliği gelecek nesillere aktarmak büyük bir başarı getirecektir. Bu restore çalışmalarını sadece İstanbul’da değil de, diğer illerimizde de görmekteyiz. Başkentimiz Ankara’da da ciddi bir şekilde restore işleminden geçiyor. Ankara kalesi etrafında devam eden restore işlemleri nihayet olarak güzel bir sonuç verecektir. Bu restore işlemlerin yanında, birde tarihin yıpratamadığı mimari eserler göze çarpıyor. Kaç asırlık mimarlarımızın, atalarımızın arkalarında bıraktıkları yapıtlar, restorasyona bile gerek duyulmadan ayakta durabiliyorlar. Bu akın akın turistlerin uğrak yeri haline gelen İstanbul için göz ardı edilemeyecek bir durumdur.
Peki bu satırları okurken kendinize şu birkaç soruyu yönelttiniz mi? “Acaba turistlerin akınına uğrayan ülkemizin kıymetini ne kadar biliyoruz?” veya “Tarihi mekanlarımızı en son ne zaman ziyaret ettik?” maalesef bu soruların cevabı pek olumlu gibi gözükmüyor. Çünkü turistlerin bizim ülkelerimize gelerek kültürümüzü çok hoş bir durum olarak karşılanırken, biz kendi kültürümüzün farkında bile değiliz.