banner238

banner228

banner220

banner245

banner246

banner247

01 Mayıs 2024 Çarşamba

CEM YILMAZ 51 OLDU HİÇ BU YAŞA GELECEĞİM AKLIMA GELMEMİŞTİ

MARTTİ AHTİSAARİ’YE FAHRİ DOKTORA UNVANI VERDİ

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ FİNLANDİYA ESKİ CUMHURBAŞKANI NOBEL BARIŞ ÖDÜLÜ SAHİBİ MARTTİ AHTİSAARİ’YE FAHRİ DOKTORA UNVANI VERDİ

25 Şubat 2011 Cuma 22:52
MARTTİ AHTİSAARİ’YE  FAHRİ DOKTORA UNVANI VERDİ
banner321

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ FİNLANDİYA ESKİ CUMHURBAŞKANI NOBEL BARIŞ ÖDÜLÜ SAHİBİ MARTTİ AHTİSAARİ’YE

FAHRİ DOKTORA UNVANI VERDİ

 

İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Finlandiya Eski Cumhurbaşkanı, Avrupa Konseyi Dış İlişkiler Eşbaşkanı, Türkiye Avrupa Birliği Bağımsız Araştırma Komisyonu Başkanı Martti Ahtisaari’ye, 25 Şubat 2010 tarihinde İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü Doktora Salonu’nda fahri doktora unvanı verdi.

 

Fahri doktora töreni, dünya barışına büyük katkılar sağlayan Martti Ahtisaari’nin özgeçmişinin İÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekan Vekili Doç. Dr. Ayşegül Komsuoğlu tarafından okunmasıyla başladı.

 

Özgeçmişin okunmasının ardından YÖK Üyesi ve İÜ Rektörü Prof. Dr. Yunus SÖYLET bir konuşma yaptı. Konuşmasında Martti Ahtisaari’nin dünya barışına yaptığı katılardan ve uluslararası aldığı görevlerden söz eden YÖK Üyesi ve İÜ Rektörü Prof. Dr. Yunus SÖYLET, konuşmasına şöyle devam etti:

 

“İki yıl önce İspanya Başbakanı Sayın Zapetero ile Başbakanımız Sayın Erdoğan’a üniversite olarak fahri doktora unvanlarını verirken onların dünya barışına katkılarını vurgulamıştık, İstanbul Üniversitesi olarak, kim ki dünya barışına bir tuğla koyar, o bizim başımızın tacıdır, bizim fahri akademisyenimizdir. Bu düşüncelerle Sayın Ahtisaari’ye bu ödülü takdim ederken İstanbul Üniversitesi ile Fin Üniversitelerinin, Türk halkı ile Fin halkının barış içinde daha sıcak ilişkiler geliştirmesini, birbirlerini daha yakından tanımalarını ve birlikte dünya barışına katkıda bulunmalarını tüm kalbi dileklerimle arzu ettiğimi belirtirim. Ayrıca Türkiye'nin AB ye daha önce üye olmuş ülkeler gibi adil bir şekilde davranılarak müzakerelerin tamamlaması yönündeki çalışmalarından dolayı kendisine teşekkür ederim.”

 

YÖK Üyesi ve İÜ Rektörü Prof. Dr. Yunus SÖYLET, sözlerini Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözüyle tamamladı.

 

Tören, YÖK Üyesi ve İÜ Rektörü Prof. Dr. Yunus SÖYLET’in Martti Ahtisaari’ye, “Akademik Kıyafet Giydirmesi”, “Fahri Doktora Diploması”nın takdimi ve “İstanbul Üniversitesi Altın Rozeti”nin takması ile devam etti.  İÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekan Vekili Doç Dr. Ayşegül Komsuoğlu’nun hediyesini takdiminin ardından Martti Ahtisaari kürsüye gelerek bir konuşma yaptı.

 

Martti Ahtisaari konuşmasında demokrasiye, özgürlüğe ve Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecine değindi:

 

“Devrimler genellikle öngörülemez, bazen ülkeleri kaosa sürükler. Belki daha iyi yöneten bir otorite gelebilir. Ama tarihte her zaman böyle olmaz. İşte bu yüzden demokratik kurumlara etkin destek vermeliyiz.

 

Türkiye gibi çağdaş bir toplumda her dine saygı gösterildi. Türkiyede’ki sosyal ve insan hakları yönündeki gelişme başka ülkelere örnek olmalıdır. AB ve Türkiye için temel hedef vatandaşlara daha iyi bir gelecek sağlamaktır.  Bunun için varlığın korunması, çevreye saygılı davranılması, iktisadi kalkınma, özgürlük, insan hakları şarttır. Demokrasi bunun için ve bizim için önemli bir öğedir. Türkiye Komşuları ile sıfır problem hedefliyor. Bu dünya toplumları için güzel bir örnek. Türkiye geçmişteki problemleri tespit etmede ve çözmede çok başarılı olduğunu gösterdi. Toplumsal reformların teşviki için Türkiye örnek alınmalı. Acil çözüm arayan ülkeler için Türkiye ilham kaynağıdır.”

 

Martti Ahtisaari başarısının sırrını ise şu sözler açıkladı: “Ben her zaman benden daha yetkili kişileri göreve getirdim. Başarımın temelinde çok yetkin, en iyi insanlarla çalışmam vardır. Bir şey isteyeceğimde kimden isteyeceğim bellidir.”

 

İstanbul Üniversitesi senato ve öğretim üyelerinin katıldığı fahri doktora töreni, İÜ Rektörlüğü Mavi Salon’da verilen kokteyl ile sona erdi.

 

MARTTİ AHTİSAARİ ÖZGEÇMİŞ

 

23 Haziran 1937'de, günümüzde Rusya sınırları içinde kalan Viipuri'de (Vyborg) dünyaya geldi. Astsubay babası Oiva Ahtisaari, II. Dünya Savaşı sırasında Sovyetler Birliği'ne karşı savaşa gidince anne Tyyne oğlu ile birlikte Finlandiya'nın doğusundaki Kuopio kentine kaçtı. Martti Ahtisaari, çocukluğunun büyük kısmını burada geçirdi ve ilkokula başladı.

 

Ahtisaari ailesi, baba Oiva’nın işleri nedeniyle 1952’de batıda, Norveç sınırındaki Oulu kentine yerleşti. Askerlik hizmetini yüzbaşı rütbesiyle tamamladı. Oulu Eğitim Fakültesi’nde uzaktan eğitim dersleri aldı. Bu derslerin sonunda 1959’da ilkokul öğretmenliği sertifikasını edindi.

 

1960’ta YMCA tarafından Pakistan’ın Karaçi kentine eğitim görevlisi olarak gönderildi. 1963’te döndüğü Finlandiya’da Helsinki’de bir yandan üniversite eğitimine devam ederken diğer taraftan YMCA’nın kalkınmakta olan ülkelere yardım faaliyetlerini organize etti.

 

1968’te Eeva Irmeli Hyvärinen ile evlendi. Marko Ahtisaari adında bir oğlu olan Martti Ahtisaari, İsveçce, Fransızca, İngilizce ve Almanca bilmektedir.

 

Diplomasi Hayatı

 

1965’te, Finlandiya Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Kalkınma Yardımları Departmanı’nda görev alarak diplomasi hayatına adım attı. 1973-1976 yıllarında Finlandiya'nın Tanzanya Büyükelçisi olarak atandı. 1977’de Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin Namibya özel temsilcisi oldu. Bu görevinde Namibya’nın 1990'da bağımsızlığını kazanmasında önemli rol oynadı.

 

1980’lerin başında BM’den tekrar Finlandiya diplomasisine döndü. 1987’de ise BM Genel Sekreteri Yardımcılığına getirildi.1991’e kadar bu görevinde kaldıktan sonra döndüğü Avrupa'da Balkanlar'da barışın sağlanması için çaba sarf etti.

 

Eylül 1992-Nisan 1993'te Bosna-Hersek’te, Uluslararası Eski Yugoslavya Konferansının çalışma grubuna başkanlık etti. 1993 yılının Temmuz ayında eski Yugoslavya Uluslararası Konferansı Özel Danışmanlığına getirildikten sonra BM Genel Sekreterinin eski Yugoslavya özel temsilcisi olarak görev yaptı.

 

1994’te 6 yıl için Finlandiya Cumhurbaşkanı seçildi. Bu görevi sırasında da uluslararası alandaki faaliyetlerine aktif şekilde devam etti. 1999’da eski Rusya Başbakanı Viktor Çernomirdin ile birlikte, eski Yugoslavya Devlet Başkanı Slobodan Miloseviç’i Kosova’daki askeri operasyonları sona erdirmesi yönünde ikna etti.

 

Cumhurbaşkanlığı döneminde uzlaşmazlıkları çözmeyi amaçlayan sivil toplum örgütü CMI'yı (Crisis Management Initiative-Kriz Çözüm Girişimi) kurdu. 2005'in Ocak ayında, Endonezya hükümeti ve ayrılıkçı Özgür Açe Hareketi arasındaki görüşmelerde arabuluculuk yaptı. 6 ay devam eden görüşmeler sonrası, 1976’dan beri çatışan taraflar barış anlaşması imzaladılar.

 

2006’da Sırplar ve Kosovalı Arnavutlar arasında Kosova'nın nihai statüsünün belirlenmesi amacıyla yapılan görüşmelere BM özel temsilcisi sıfatıyla katıldı. Taraflar arasında uzlaşmanın mümkün görülmediği raporunu 2007’nin mart ayında BM Güvenlik Konseyi’ne sundu; Kosova’ya BM denetiminde kontrollü bağımsızlık verilmesi önerisinde bulundu. Kosova, bir yıl sonra bağımsızlık ilan etti.

 

Ödülleri

  • 2000 Fulbright Ödülü
  • 2000 Four Freedoms Ödülü
  • 2000 Hessen Barış Ödülü
  • 2004 Oliver Tambo Ödülü
  • 2008 Delta Ödülü
  • 2008 Félix Houphouët-Boigny Barış Ödülü
  • 2008 Nobel Barış Ödülü

Martti Ahtisaari,

 

İstanbul Üniversitesi’nde dünya barışına büyük katkılarda bulunan bir devlet adamına fahri doktora ünvanı vermek için biraradayız.

 

Üniversitelerin temel işlevleri 3 B olarak sembolleştirebileceğimiz Bilim, Başarı ve Barış olarak özetlenebilir. Üniversitelerin girdileri bilim ise, çıktıları başarıdır, bunları mümkün kılan süreç yönetimi ise barıştır.

 

1900’lerin sonlarında medeniyetin bayrağını yüksek burçlara diktiğini her fırsatta tekrarlayan Avrupa’nın göbeğinde büyük bir dram yaşandı, etnik ve dinsel çatışmalarla komşunun komşuyu, arkadaşın arkadaşı yok etmeye çalıştığı bir vahşeti hep birlikte izledik. Bu kelimeyi bilerek kullanıyorum, evet “izledik”. Avrupa liderleri izledi, Birleşmiş Milletler izledi. Dünya izledi. Neyse ki o dönemlerde izlemenin çözüm olmayacağını düşünen az sayıda akil insan çıktı ve bu acıya dur dedi. İşte bu onurlu insanlardan birisi de Sayın Martti Ahtisaari’dir.  1999da eski Yugoslavya Devlet Başkanı Slobodan Miloseviç'i Kosova'daki askeri operasyonları sona erdirmesi yönünde ikna eden, 2006'da Sırplar ve Kosovalı Arnavutlar arasında Kosova'nın nihai statüsünün belirlenmesi amacıyla yapılan görüşmelere BM özel temsilcisi sıfatıyla katılıp, Kosova'ya BM denetiminde kontrollü bağımsızlık verilmesi önerisinde bulunup, Kosova’nın bir yıl sonra bağımsızlık ilan etmesinin yolunu açan Sayın Martti Ahtisaari’ye bu onursal ünvanı vermekten İstanbul Üniversitesi olarak büyük bir mutluluk duyuyoruz.

 

Sayın Ahtisaari siyasi kariyerinde hep barış için çaba sarfetmiştir. 2005'in Ocak ayında, Endonezya hükümeti ve ayrılıkçı Özgür Açe Hareketi arasındaki görüşmelerde arabuluculuk yapan ve 6 ay devam eden görüşmeler sonrası, 30 yıldır çatışan taraflar arasında barış anlaşması imzalanmasını sağlayan Sayın Ahtisaari, Finlandiya Cumhurbaşkanlığı görevini yerine getirirken dünya barışına katkıda bulunmaya devam etmiştir. Namibya ve Irak’ta da benzer çalışmaları olan ve kurucusu olduğu “Kriz Çözüm Girişimi” (CMI) isimli bağımsız sivil toplum örgütü ile kendini barışa adayan bir diplomat ve devlet adamıdır. Zaten kendisinin aldığı ödüllere baktığımızda çoğunun temelinde “barış” için gösterdiği çabalar vardır. Hessen Barış Ödülü, Félix Houphouët-Boigny Barış Ödülü, William Fulbright Ödülü ve nihayet 2008 Nobel Barış Ödülü.

 

İki yıl önce İspanya Başbakanı Sn. Zapetero ile Başbakanımız Sn Erdoğan’a üniversite olarak fahri doktora ünvanlarını verirken onların dünya barışına katkılarını vurgulamıştık, İstanbul Üniversitesi olarak, kim ki dünya barışına bir tuğla koyar, o bizim başımızın tacıdır, bizim fahri akademisyenimizdir. Bu düşüncelerle Sayın Ahtisaari’ye bu ödülü takdim ederken İstanbul Üniversitesi ile Fin Üniversitelerinin, Türk halkı ile Fin halkının barış içinde daha sıcak ilişkiler geliştirmesini, birbirlerini daha yakından tanımalarını ve birlikte dünya barışına katkıda bulunmalarını tüm kalbi dileklerimle arzu ettiğimi belirtirim. Ayrıca Türkiye'nin AB ye daha önce üye olmuş ülkeler gibi adil bir şekilde davranılarak müzakerelerin tamamlaması yönündeki çalışmalarından dolayı kendisine teşekkür ederim.

 

Sözlerimi I. Dünya savaşından sonra verdiği anti-emperyalist mücadele ile ülkemize barışı getiren Mustafa Kemal Atatürk’ün sözleriyle sonlandırıyorum. “ Yurtta sulh, cihanda sulh”

 

Saygılarımla…                               PROF. DR. YUNUS SÖYLET YÖK ÜYESİ VE İÜ REKTÖRÜ






Bu habere yorum yapan ilk siz olun!

  • Ad Soyad:

  • Yorum:

  •  

    @name x

  • UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
    HAVA DURUMU
    Görüntülemek istediğiniz ili seçiniz:
    banner251
    EN ÇOK YORUMLANANLAR
    BUGÜN
    BU HAFTA
    BU AY
    ARŞİV