HER KONUYU ŞİDDETLE ÇÖZMEYE ÇALIŞIYORUZ.
Toplum olarak günden güne şiddete daha meyilli hale gelmeye başladık. İçimizdeki öfke ve şiddeti ortaya çıkarmak için neredeyse bahane yaratmaya başladık. Hatta bu şiddet kavramını öyle bir silsileye bağladık ki, Patron işçisine, işçi eşine, eş çocuğuna, Çocuk evdeki kediye…
Toplumun her kesiminden şiddet haberleri duymaya başladık. Haberleri izlediğimizde inanın şiddet haberlerinden geçilmiyor.(yol verme kavgası, Eş Şiddeti, Komşu Kavgası, Yan baktın Kavgası vs.)
Daha Soma Maden kazasını unutamadan cumartesi akşam Mecidiye köyde Rezidans inşaatında meydana gelen elim kaza sonucunda 10 işçi hayatını kaybetti. Yine her zaman ki gibi ihmal olduğu gerekli tedbirlerin alınmadığı, iş ve işçi güvenliğinin yeterince denetlenmediği tartışmaları başladı. Hayatını kaybeden işçilerimize Allah’tan rahmet yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Elbette kabullenmek kolay değil olayda hayatını kaybedenleri yakınları açısından yaşanan kaza…
Hiç anlam veremediğimiz bir şekilde olay yerine gelen kazazede yakınları ve onlara destek verdiklerini söyleyen bir takım kişiler kaza yerinde polisle çatışıyorlar. Hem de daha olay yerinde itfaiye ve sağlık çalışanları halen çalışıyorlarken…
Bir gün sonrası birçok sivil toplum örgütü yaşanan kaza ve kazalara dikkat çekmek için bir araya geliyorlar ve ne hikmetse onlarda biran orada bulunma nedenlerini unutup polisle çatışmaya başlıyor.
İnsan Hakları ve Demokrasi alanında rol model aldığımızı söylediğimiz Avrupa Ülkelerine, ne İş ve İşçi güvenliği alanında, nede insan hakları ve demokrasi alanında bir ilerleme kaydedemediğimizin bu tür kazalarda ve sokaklarda gördüğümüz şiddet olaylarında daha bir farkına varıyoruz.
Her konuyu şiddetle çözmeye çalıştığımız bu günlerde, toplum olarak şiddeti hayatımızdan nasıl çıkaracağımız konusunda bir an önce bir çalışma yapılmalı…
Mesela; Avrupa ülkelerinde olduğu gibi hastanelerde veya Aile hekimliklerinde aylık konunun uzman kişileri tarafından psikoterapiler uygulanabilir.
Ülkemizde sağlık alanında son dönemlerdeki yaşanan gelişmeleri göz önünde bulundurduğumuzda, Endüstriyel faaliyet gösteren, sürekli giderek monotonlaşan, geçim sıkıntısı içerisinde yoğun stres altında çalışanların giderek daha da şiddete meyilli hale geldiklerini görmek çokta zor olmamalı…
Tüm sıkıntılarımızı insan onuruna yakışır bir şekilde konuşarak ve empati kurarak saygı ve sevgi çerçevesi çözmemiz dileklerimle…
HOŞÇA ve DOSTÇA KALIN
Abdulkadir YILMAZ
Bu içeriğe yorum yapan ilk siz olun!