Dinleyebilmek Anlayabilmek…
Hayatımızda ne dinlemeyi biliyoruz ne yorum yapmayı ne de ne de yaptıklarımızı kabul etmeyi. Bir keşmekeştir gidiyoruz. Son günlerde sıkça karşılaştığım olay bu. Herkes her şeyi çok bilir bilmeden yargılar, yorum yapar. Eğer bir konu hakkında bilgi sahibi isek sonuna kadar yorum yapma, eleştiri hakkına sahibiz ama bilmiyorsak da öğrenmek parayla değil ya. Bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp. Gülüyorum böylelerine. Saçma sapan konularla gündeme gelmek marifetmiş gibi kasıla kasıla anlatmak, karşındakini küçümser hareketler bence kişinin kendini küçültmesidir. En kötüsü de tanımadan kişi hakkında rencide edici aslı astarı olmayan şeyler konuşmak o sizin KISKANDIĞINIZIN göstergesidir. ‘Kedi ulaşamadığı ciğere mundar der’ bu çok açık bir söz değil midir?
Sadece laf kalabalığı olsun zamanı doldursun diye gereksiz konuşmalar çok çirkin. Herkes kimin ne olduğunu biliyor. Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz. Siyaset meydanı gibiyiz. Herkes birbirinin üzerinden prim yapar oldu. Ez geç taktiği. Siyasetçileri eleştiren insanlarız. Âmâ aslında bizlerde siyasetçiler gibiyiz. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Safımız ne tarafta belirleyemiyoruz. Birini eleştirmek için önce eleştiriye açık olmamız ,kendimize bir bakmamız lazım .neredeydim şimdi neredeyim ve şu ana ne yapıyorum. Tarih hayal edenleri değil gerçekleştirenleri yazar.
Bu içeriğe yorum yapan ilk siz olun!