Ankara karıştı: 1 Mart benzeri tezkere mi geliyor?
Suriye'de kitle imha silahı kullanılmasının ardından uluslararası camianın bu ülkeye yönelik askeri harekat için adım atmaya başlaması, Ankara'yı da hareketlendirdi.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin önce Suriye'de kimyasal silah kullanımının kanıtlandığı açıklaması yapıp, ardından Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nu aradığı saatlerde, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da "Suriye için gerekirse yeni bir tezkere çıkarırız" dedi.
Arınç'ın Suriye için "yeni tezkereden" bahsetmesi ise Ankara kulislerini karıştırdı.

SURİYE İÇİN TEZKERE VAR. SÜRESİ EKİM'DE BİTİYOR
Türkiye, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye'ye yönelik olası bir harekatı için zaten bir tezkere çıkarmıştı.

6 Ekim 2012 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren ve bir yıllık süresi olan tezkere, Akçakale olaylarından hemen sonra çıkarılmıştı. Tezkere, 6 Ekim 2013'e kadar, Türk askerinin Suriye'ye harekat yapmasına olanak sağlıyor.

Mevcut tezkerenin hâlâ süresi olmasına rağmen, Başbakan Yardımcısı Arınç'ın "yeni bir tezkere"den bahsetmesi ise akıllara "acaba 1 Mart 2003 benzeri bir tezkere mi geliyor" sorusunu getirdi.
YENİ TEZKERE, YABANCI GÜÇLERİN TÜRKİYE'DE KONUŞLANDIRILMASI İÇİN Mİ?
1 Mart 2003'te TBMM'de görüşülen ancak kabul edilmeyen tezkere, Irak operasyonu öncesinde ABD güçlerinin Türkiye'de konuşlandırılmasını öngörüyordu.

ABD Dışişleri Bakanı Kerry'nin, Suriye'ye yönelik Washington liderliğinde bir askeri harekatın ilk işareti olarak yorumlanan açıklamasının hemen ardından ise Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nu araması, "ABD, harekat için Türkiye hava sahasını, üslerini ve topraklarını mı kullanmak istiyor" sorusunu gündeme getirdi.

Kerry, Davutoğlu'nu aramadan hemen önce yaptığı açıklamada, Suriye’de yaşanan saldırının “dünyanın vicdanını sarsması” ve bütün devletlerin de bu tür silahların bir daha kullanılmamasını sağlayacak şekilde ayağa kalkması gerektiğini söylemişti.





6 EKİM 2013'E KADAR GEÇERLİ SURİYE TEZKERESİ


"Suriye'de devam etmekte olan krizin bölgesel istikrar ve güvenliğe olduğu kadar, ulusal güvenliğimize menfi etkisi giderek artan şekilde görülmektedir. Suriye Arap Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetlerince yürütülen askeri harekatlar kapsamında, 20 Eylül 2012 tarihinden itibaren ülkemiz topraklarına da saldırgan eylemler yönelmiş ve müteaddit uyarılarımıza ve diplomatik girişimlerimize rağmen bu eylemler devam etmiştir.

Ülkemiz topraklarına yönelik söz konusu saldırgan eylemler silahlı saldın eşiğindedir. Bu durum, ulusal güvenliğimize ciddi tehdit ve riskler oluşturan bir aşamaya ulaşmıştır. Bu itibarla, ülkemize yönelebilecek ilave risk ve tehditlere karşı zamanında ve süratle hareket etmek ve gerekli tedbirleri almak ihtiyacı hasıl olmuştur.

Bu çerçevede, hudut, şümul, miktar ve zamanı Hükümetçe takdir ve tespit edilmek kaydıyla, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesi ve görevlendirilmesi ile bununla ilgili gerekli düzenlemelerin Hükümet tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için bir yıl süreyle izin verilmesini Anayasanın 92. maddesi uyarınca arz ederim."