Füle: Barışçıl demokrasilerde aşırı güç kullanmanın yeri yoktur
AB Genişlemeden Sorumlu Komiseri Stefan Füle Türkiye-AB toplantısında yaptığı konuşmasında 'Gezi Parkı' eylemlerine değinerek inanç ve özgürlüklere saygı gösterilmesi gerektiğini belirtti.

Füle'nin konuşmasından satır başları şöyle; Üye olmak isteyen ülkelerin amacı istenen şartlara ulaşmaya çalışmaktır. Demokratik ülkelerde toplumun inanç ve özgürlüklerine saygı gösterilmelidir. Barışcıl demokrasilerde aşırı güç kullanmanın yeri yoktur. Yapılan demokratik eylemleri medya anında yayınlamalıdır.

Türkiye'nin artık daha fazla adım atması gerekiyor. Vizesiz giriş için paralel çalışma yapmamız gerekiyor. Katılım açısından da yeni çalışmalar yapmamız gerekiyor. Gümrük Birliği'nin her iki tarafında çıkarları doğrultusunda daha da geliştirebiliriz.

Trans Atlantik anlaşmasında Türkiye'nin bir takım kaygıları var. O yüzden biz AB olarak ikili çalışma yapmayı öneriyoruz.

Kıbrıs sorununun çözümü için tarihi bir fırsat ile karşı karşıya olduğumuzu düşünüyorum.

Türkiye'nin özgürlük ve temel haklar değerinden vazgeçmemelidir. Barışcıl demokrasilerde aşırı güç kullanmanın yeri yoktur.

Türkiye'nin AB katılım sürecinden vazgeçme ihtimalini hiç düşünmüyoruz.


GEZİ PARKI'NA GİTTİ, İZLENİMLERİNİ PAYLAŞTI

AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle gece geldiği İstanbul’da ayağının tozuyla Gezi Parkı’na giderek gözlemlerde bulundu, “aktivistlerle” konuştu. Füle İstanbul seyahatiyle ilgili olarak takipçilerine “Demokrasi toplumun her 2 tarafını dinlemek anlamına geliyor” diye tvit attı.
Gece geldiği Gezi Parkı’nda kendisini tanıyanlara sürpriz yapan Füle parktakilerle sohbet etti ve gözlemlerde bulundu. Stefan Füle sosyal medyadaki takipçilerini Twitter mesajlarıyla bilgilendirdi. Füle ilk olarak “Egemen Bağış ile: katılım sürecini enerjik kılmak & insan hak & özgürlüklerine saygı duyarak demokrasiyi güçlendirmek bir madalyonun her iki tarafıdır #gezi” şeklinde “hashtaglı” bir mesaj attı ve düşüncelerini paylaştı. Füle ikinci mesajında ise, “Taksim eylemcileri (activists) dahil Türkiye’nin STÖ’leriyle, seslerini duymak amacıyla endişe&beklentilere dair konuştum. Demokrasi toplumun her 2 tarafını dinlemek anlamına geliyor” dedi.