Savcılığın tespitlerine göre Güllü’nün 2009 yılında iki asgari ücret tutarıyla başlattığı ve ölümüne kadar düzenli olarak devam ettirdiği Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) hesabındaki milyonları bulan para, şarkıcının vefatından yalnızca 4 gün sonra çocukları Tuğberk Yağız Gülter ve Tuğyan Ülkem Gülter tarafından çekildi. Bu gelişme, miras cinayeti iddialarını güçlendiren en önemli bulgulardan biri olarak değerlendirildi.

Hayat Sigortaları da İnceleme Altında
Soruşturma dosyasına giren bilgilere göre, Güllü’nün ölümünden sonra 2023 yılında eski eşi Gürol Gülter lehine 4 ayrı hayat sigortası yaptırıldığı, bu poliçelerden birinin kamuoyuna yansımasının ardından iptal edildiği, diğer 3 poliçenin ise tahsili için başvuru yapıldığı ortaya çıktı. Güllü’nün kardeşleri, avukatları aracılığıyla savcılığa suç duyurusunda bulunarak, ölüm olayında eski eşin azmettirici olabileceğini ileri sürdü.

Savcılık, Güllü’nün banka hesapları ve sigorta poliçelerinden çekilen paraların miktarını netleştirmek için bankalar ve sigorta şirketleriyle resmi yazışmalar yaptı. Ayrıca çocukların, annelerinin ölümünden yalnızca 4 gün sonra sigorta şirketlerine müracaat ettiği ve gerekli belgeleri kısa sürede teslim ettiği de dosyada yer aldı.

Oğlu Savcılıkta Konuştu: “Ablam Annemi Öldürebilir”
Soruşturma kapsamında Güllü’nün oğlu Tuğberk Yağız Gülter, Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı’nda ayrıntılı ifade verdi. Olay gecesi İstanbul’da olduğunu belirten Gülter, annesinin ölüm haberini yolda öğrendiğini, Çınarcık’taki evde bulunan güvenlik kameralarını cep telefonu uygulaması üzerinden izlediğini anlattı.

Gülter ifadesinde, annesi ile ablası Tuğyan Ülkem Gülter arasında sık sık tartışmalar yaşandığını ancak bu tartışmaların fiziksel şiddete dönüşmediğini söyledi. Ablasının kavgacı bir yapıya sahip olduğunu dile getiren Gülter, çevresini sevmediğini ve özellikle özel ilişkileri uğruna her şeyi göze alabilecek bir karaktere sahip olduğunu iddia etti.

“Vebal almak istemiyorum ama ablam, hayatındaki erkek için annemi öldürebilir” diyen Gülter, geçmişte yaşanan aile içi tartışmaların ve ablasının psikolojik durumunun da göz ardı edilmemesi gerektiğini savundu.

Kamera Kayıtları ve Şüpheli Sesler
Gülter, olay anına ait kamera kayıtlarını daha sonra internet üzerinden izlediğini belirterek, kayıtlarda duyulan bazı seslerin annesine, bazılarının ise ablasına ait olduğunu düşündüğünü söyledi. “Bırak beni” sözlerinin annesine ait olduğunu ifade eden Gülter, videodaki bazı konuşmaların olayın kaza ya da intihar olmadığını düşündürdüğünü belirtti.

Annesinin camlardan ve yükseklikten aşırı korktuğunu vurgulayan Gülter, Güllü’nün kendi isteğiyle pencere kenarına gitmesinin çok düşük bir ihtimal olduğunu savundu. Camın açık olmasının ancak zorunlu bir durum ya da birinin zorlamasıyla mümkün olabileceğini söyledi.

Uyuşturucu ve Çelişkili Beyanlar İddiası
Gülter, ifadesinde ablasının ve olay günü evde bulunan Sultan Nur Ulu’nun uyuşturucu kullanmış olabileceğini de ileri sürdü. Sultan Nur Ulu’nun saç örneği vermekten çekindiğini ve ablasının geçmişte uyuşturucu kullandığını iddia eden Gülter, ablasının sık sık yalan söylediğini ve menfaatine düşkün olduğunu savundu.

Tüm bu gelişmeler ışığında Güllü’nün kardeşleri, ölümün arkasında planlı bir cinayet olduğu iddiasıyla eski eş Gürol Gülter’in azmettirici, çocukların ve diğer şüphelilerin ise olaya dahil olduğu gerekçesiyle şikayetçi oldu.

Soruşturma Sürüyor
Güllü’nün ölümüyle ilgili soruşturma çok yönlü olarak devam ederken; miras, sigorta poliçeleri, kamera kayıtları ve tanık ifadeleri titizlikle inceleniyor. Savcılığın, yeni deliller doğrultusunda soruşturmayı derinleştirmesi ve dosyada yeni şüphelilerin gündeme gelmesi bekleniyor.