SINIR SENSİN
Günler ne çabuk geçiyor, zamanla her şey tek tek silinip kayboluyor, yalnız öyle bir alışkanlığımız var ki toplum olarak her şeyi çabuk unutuyoruz...
Canımız yanmadan anlayamıyoruz, bazı şeylerin kıymet ve kadrini yada en yakınımızdan ders çıkaramıyoruz nedense. Hep şu düşünce oluyor 'ya bende yaşarsam, ya o kişi ben olsaydım’ ama ANLIK bir düşünce sonra silinip gidiyor.. Kendimize yakıştırmak mı istemeyiz, yada başıma gelmeden boşuna kafa yormama deymez mi ? deriz..Bilemiyorum... Ama bildiğim tek şey yürüdüğüm kadar ilerlerim…
Çoğu zaman hepimiz, ya içimizden yada bağıra bağıra söylemişizdir.. ’’Ama bu HAKSIZLIK’’ diye.. Savunduğun niteliklerin ne kadar haklı yönü olduğunu bilmeden, üste çıkmanın gayesiyle erdeme ulaşmaya çalışmakta haksızlık değil mi? Güzeli de çirkini de sınırlandırmak göreceli değil mi? Bu hayatı seviyor veya sevmiyor olman var olmadığın anlamına gelmiyor ise geçtiğin karar ve karektere kendin yön verdiğini de unutma..
Yaşadığın hiçbir şeyde sınırlama yoktur. Her şeyi gönlünün istediği gibi yaşar ve görürsün. Herkes kendinin sınırıdır, durmak istediğinde kimse sana engel olamaz, ama sen durdun diye de zamanı durdurmaya da engel olamazsın.
Yürümekten vazgeçip, zamanı kaçırdığın da farkına varırsın. KENDİ SINIRININ KENDİN OLDUĞUNUN…
Bu içeriğe yorum yapan ilk siz olun!