ERDOĞAN, ANAYASADA 'B PLANI'NI AÇIKLADI

TRT'de canlı yayına katılan Başbakan Erdoğan, AK Parti'nin yeni anayasa konusundaki "B Planı"nı açıkladı. 

Başbakan Erdoğan, TRT 1'de canlı yayına katıldığı programda, gündemdeki konuları değerlendirdi.

Dinleme konusuyla ilgili Başbakanlık Teftiş Kurulu'nu da görevlendirdiğini açıklayan Erdoğan, "Dinleme olayını kim yapmış olabilir?" sorusuna "Yaparlarsa bunu en yakınınızdakilerle yaparlar" yanıtını verdi.
Gazetecilerin sorularını cevaplandıran Erdoğan, yeni anayasanın takvimlendirildiğ tarih olan 2012 sonuna yetişmediğini hatırlattı.

Meclis Başkanı ile yaptıkları görüşmede, uygun bir ek süre verilmesi konusunda tavsiyede bulunduklarını belirten Başbakan Erdoğan, 325 milletvekili sayısına sahip olmalarına rağmen, Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na 3 üye verme özverisinde bulunduklarını dile getirdi.

Gösterilen bütün çabalara rağmen yeni anayasayı hazırlama imkanının olmaması halinde arkadaşlarına bir anayasaya taslağı hazırlamaları talimatı verdiğini açıkladı. Uzlaşma Komisyonundan bir taslak çıkmaması halinde AK Parti'nin hazırladığı taslağın Meclis gündemine getirileceğini açıkladı.

Erdoğan, bütün gösterilen çabalara rağmen başarısızlığa uğranılması halinde kişisel olarak görevini yerine getirmenin huzuru içinde olacaklarını ve üzülmeyeceklerini söyledi.

IRAK'TAKİ SORUNUN KAYNAĞINDA 1 MART TEZKERESİ VAR

Başbakan Erdoğan, Irak'ta 1 Mart tezkeresini savunduğunu, yeterli oy alınamadığı için Irak'a müdahalenen Türkiye'siz olduğunu dile getirerek Irak'ın kaderinde Irak'ın değerlerini paylaşmayan ülkeler olduğunu, bugün hala o günün sıkıntılarının devam ettiğini dile getirdi.

SURİYE ÇOK ÇABUK TOPARLANIR

Meclis'te Irak'a girmemiz konusunda karar çıktığını ancak Irak'lı kardeşlerimizin Türkiye'nin girmesini istemediklerini söylediklerini, ABD yönetiminin de Türkiye'nin girmesine çekince koyduğunu belirten Erdoğan, halkının istemediği ülkeye Türkiye'nin girmesinin söz konusu olmadığını, bugün gelinen noktanın da o günün sıkıntılarını taşıdığını söyledi. Erdoğan, Suriye'de yönetim değişmesi halinde sorunların çok kısa sürede düzeleceğine inandığını söyledi. Erdoğan, Suriye'nin petrolü olmamasına karşın ülkenin kendi kaynaklarının kendisini toparlamasına yeteceğine inandığını belirtti.

MERCİMEK TANESİ KADAR CİHAZLA DİNLEYEBİLİYORLAR

Başbakan Erdoğan, evinde ve ofisinde dinleme cihazlarının bulunmasına ilişkin soruya değerlendirirken, dinleme kayıtları ile ilgili aramaların belirli aralıklarla yapıldığını, bunu kamuoyuna açıklamadan arka planda devam ettiğini belirtirken, bu konuyu medya kuruluşlarının bildiğini, daha sonra bununla ilgili yaptığı açıklamalar sonrasında savcılığın inceleme başlatmak kararı aldığını söyledi.
Böcekler denilen olayları birçok şekilde yapıldığını dile getiren Erdoğan, Rusya, Çin, ve birçok ülkede yapılabildiğini, bunu da kişilerin en yakınındakiler kanalı ile yaptıklarını dile getirerek " Bugün bir mercimek tanesi kadar teknolojik bir unsurla bunu yapılması mümkün hale geldi." Bu işin siparişi verenler ve bu işi yapanları çok iyi tespit ediyor. Türkiye'de bir gazete sürekli bizim hemen her konuşmamızı mal bulmuş mağribi gibi manşetine taşıyordu. Bu olayları ortaya çıkarmak için, Başbakanlık Teftiş Kurulu'nu görevlendirdik.

'Derin devlet, legal olan yapılanmanın haricinde legal olmayan yapılanmanın adıdır." diyen Erdoğan, Baykal'la ilgili olay gündeme geldiği an, Bakan Yıldırım'ı devreye sokarak bu olayı durdurduklarını daha sonraki olaylarda da benzer tavrı gösterdiklerini söyledi.

DİNLEME TURKCELL'LE DE, VODAFONE'LA DA TELEKOM'LA MÜMKÜN

Tüm bunların insanlar kanalı ile yapıldığını analtan Erdoğan, bu olayların ahlaki erezyonun sonucu doğduğunu belirterek "Biz yasadışı dinlemelerin tamamına karşıyız. Bunu önlemek için de elimizden gelen herşeyi yaparız. Biz bunun için TİB'i kurduk, daha sonra GES'i oluşturduk. Bugün öncekilere göre çok daha güçlü nokta geldik. Artık istihbaratı da ortak bir havuz hale getirdik. " dedi. Erdoğan, Turkcell'le Vodafone'a Telekom'la her yerin dinlenme imkanı olduğunu söyledi.

ANAYASA HAZIRLAMAK İÇİN MECLİS'E SON SÜRE

Yeni anayasa çalışmalarına da değinen Başbakan Erdoğan, Başbanlık tartışmaları yerine sürecin devam etmesi gerektiğini dile getirek " Önce süreci hızlandırmak gerekir. Anayasa yazımı devam eder, başkanlık sistemi gündeme geldiğinde de gerekirse referanduma dahi gidilir. Ben Meclis başkanı ile görüştüm, kendisine Anayasa yapımı için bir süre verilmesini istediğini, bu süre sonrasında gerekirse kendi partisi olarak tüm gayretlerini yeni bir anayasaya yönlendirmeye kararlı olduklarını söyledi. Erdoğan, dünyada başka ülkeler Türkiye'den anayasa konusunda yardım istediğini ancak kendi anayasamızı yapmaktan aciz noktada olduklarını söyledi. 25 milletvekili olan da 3 kişi, 325 milletvekili olan da 3 kişi bi kadar hoşgörü olur. " dedi.

Başbakan Erdoğan yeni anayasa çalışmaları için milletvekillerine talimat verdiğini hazırlanacak Anayasa'nın Meclis'e sunulacağını, Anayasa Komisyonu çalışmasından sonuç çıkmadığı anda kendi çalışmalarının devreye gireceğini söyledi. Anayasa çalışmalarının sonuçlanamamsının kendisini üzeceğini ancak çalışmalarını aksatmayacağını dile getirdi.

BAŞKANLIK SİSTEMİNDEN NEDEN KAÇTIKLARINI BİLİYORUM

Başbakan Erdoğan, başkanlık sisteminin doğru ve yanlış yönleri olabileceğini, Rusya ve ABD'de nelerin doğru nelerin yanlış olabileceğinin tartışılması geretiğini, Başkanlığın Türk milletinin yapısına uygun olup olmadığına bakılması gerektiğini ancak "Başkanlık hilafeti getirir" sözünün tamamen art niyetten kaynaklandığını söyledi. Bu sistemin geldiği andan itiraben iki tane güçlü parti olacak. Bu sistem geldiği andan itibaren birilerinin siyasi hayatı tamamen bitecek. Bu sistemde bir dönem iki dönem netice alamayan halk hemen kenara koyuyor. Sandık yine var parlamento yine var. Burdaki tek kaygı iki güçlü parti oluşacağı için bundan kaygı duyuyorlar.

Yerindelik hakkının yürütmenin olduğu halde önceki Cumhurbaşkanının bu hakkı engellediğini, erklerin yetkilerinin birbirine karıştığını yargının yürütmenin yetkilerine müdahale ettiği yürütmeden geçen kararların yargıya takıldığını söyledi.

BAŞKANLIK SÜRECİ SEÇİM KAMPANYASI
Yerindelik hakkının yürütmenin olduğu halde önceki Cumhurbaşkanının bu hakkı engellediğini, erklerin yetkilerinin birbirine karıştığını yargının yürütmenin yetkilerine müdahale ettiği yürütmeden geçen kararların yargıya takıldığını söyledi. Başbaklık'ta sistemin daha iyi çalışabilmesi açısından yeni sistem birçok sorunu çözebilir.

Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı adaylığı için 19 aylık bir süre olduğunu, bu süre içinde AK Parti Genel Başkanı olarak görevinin süreceğini belirterek " Ondan sonra Cumhurbaşkanı adayları ortaya çıkacak, o süre içinde partili aday süreci başlayacak. O sürec aynı zamanda başkanlık sürecini de başlatacak. Partili aday aynı zamanda Cumhuriyetçiler ile Demokratların bir örneğini ortaya koyacaktır. Bu dönemde artık AK Parti iktidarında şunu yaptık denilemeyecek. O seçim propogandası öncekilerden çok farklı olacaktır. Halk da tercihini ona göre yapacaktır. İlk turu aşanlar ikinci tura gidebilecek, ikinci turda da iş bitecektir.

ULUDERE'DE VURUN ABALIYA DİYORLAR AMA
Uludere olayının 1. yıldönümünü değerlendiren Başbakan Erdoğan, idari açıdan, Silahlı Kuvvetler ve valilik olarak hazırlıklarını yaptıklarını raporun çok yakında açıklanacağını söyledi. Başbakan Erdoğan, kendisi ve Meclis Başkanı'nın konu ile ilgili açıklamaları olduğunu, bir yıl geçmesine rağmen bu olayı gündemde tutmaya çalışan mahfiller olduğunu, buna karşın, Gediktepe, Gaziantep, Başbağlar, Bingöl gibi olayların gündeme hiç getirilmediğini dile getirirken, bu bölgenin bir geçiş bölgesi olduğunu bu bölgede farklı geçişlerin de olabileceğini dile getirerek " Değerlendirenler de sağlıklı bir görüş içinde değil. Hemen vurun abalıya gibi askere, iktidara vuruyorlar.
Hataen bir talimat da vermiş olabilir. Askerle haftalarca dalga geçildi. Kışlaya kadar nasıl gelip girdiler nasıl müsade edersin diye eleştiriler yapıldı. Askeri terminolojide, kaçakçı olursa saldırı olursa hemen geri döner, ama terörist geri dönmez devam eder, oysa orada devam eden bir yürüyüş var. Biz orada yaşanan acıyı görünce karar alarak ailelerin acısını dindermek için yardım kararı aldık başkaları hemen devreye girdi. oysa biz muhtarları dinliyoruz farklı onları dinliyoruz farklı...
Burada kasten yapılan bir olay yok. Dinlediğimiz tüm makamlar büyük bir üzüntü içinde. Ben vatandaşlara tek temennim farklı örgütlerin oyuncağı olup birilerine pirim vermesinler. Şu an yargı mekanizması çalışıyor. İstismarcıların oyuna gelinmesin. Türkiye'de 20 seneyi aşmasına rağmen sona ermeyen davalar var. İnceleme safhasına ilişkin karar bitmeden açıklama yapmak doğru değil.

MİT MÜSTEŞARI HAKKINDAKİ İDDİALAR

MİT Müsteşarı ile yargı sürecine ilişkin cemaatin adının geçmesi konusunu değerlendiren Erdoğan, bu iddialara güldüğünü, bir istihbarat örgütü kendi görev alanı ile ilgili adım atacak ve bundan dolayı yargılanması söz konusu olacak bunun dünyada örneği olmadığını belirterek "Böyle bir vesayeti asla kabul edemeyiz. Biz o olayda sadece görevimizi yaptık. Bizim derdimiz terörle mücadelede bir yere varmaktı. Şahsım olarak Müsteşar olarak da risk alıyor. Ben siyasetçi olarak bu görüşmeyi yapamam. Ancak devletin ilgili kurumlarının temsilcileri ki bunu dünyada 'ajan' diye anılırlar, onlar gidip görüşmeyi yaparlar.
Terörle mücadelede mesafe alma noktasında biz asla görüşme yapmayız ama görüşme yaptırırız. Bugün ihtiyaç duyulursa görüşme yapılır.

GURUR DUYULACAK ÇALIŞMA OLAYLARIN GÖLGESİNDE KALDI

Başbakan Erdoğan, ODTÜ Rektörü ile yaptığı konuşmaya değinirken yüzde 80'inin Türk mühendisleri tarafından yapılmış bir uydunun fırlatılmasıyla ilgili tören sırasında öğrencilerin yaptığı eylemleri kabul edilemeyeceklerini, sapan taşları ile atılanları görmezden gelen yakıp yıkılan yerleri görmezden gelen yönetimlerin savunacakları birşey olamayacağını belirterek geçmişte böyle hiçbirini yapmayanları özellikle başörtülüleri okuldan attıklarını dile getirerek öğrencilerin yaptıklarını savunan hocaların tavrının kabul edilemeyeceğini, 120 milyon liralık bir yatırımın konuşulmadığını dile getirirken " Ben isterdimki o öğrenciler kendileri için bir salon tahsis edilip o çalışmayı izlemeliydi" dedi.

Başbakan Erdoğan, Güven ve istikrardan taviz vermeyeceklerini, bütçenin de bu anlayışla hazırlandığını, 2013 yılında seçim olmayacağını, 2014 yılında ise iki seçim olacağını ancak bütçenin yine farklı olmayacağını söyledi. Erdoğan büyüme hedeflerini de ona göre ayarladıklarını, kamu harcamalarını da o gözle takip edeceklerini, israf değil verim ekonomisinden yana olduklarını söyledi. Başbakan Erdoğan Türkiye'nin OECD ülkeleri içerisinde en iyi konumda olan ülkelerden biri olduğunu dile getirdi. Başbakan Erdoğan kredi arayışındaki sanayici için tarihinin en önemli dönemler olduğunu da sözlerine ekledi.