Gül: 'En kötü senaryolara karşı hazırız'
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ''Suriye'yi biz günlük istihbaratla çok yakın takip ediyoruz ve çok detaylı takip ediyoruz. Sivil-asker en kötü senaryolara karşı hazırlığımızı da yapmış vaziyetteyiz'' dedi.


Gül, Tarabya'da öğle yemeğini yediği restorandan ayrılırken basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Suriye'deki gelişmelerle ilgili bir soru üzerine Gül, şunları söyledi:

''Suriye'yi biz günlük istihbaratla çok yakın takip ediyoruz ve çok detaylı takip ediyoruz. Sivil-asker en kötü senaryolara karşı hazırlığımızı da yapmış vaziyetteyiz. Tabii ki hiçbir zaman en kötü gelişmelerin olmasını arzu etmeyiz ama maalesef işlerin de iyi istikamette gitmediği çok açık bir şekilde gözüküyor. Dolayısıyla Türkiye'nin her türlü şartlara karşı hazırlığı yapılmıştır. Ne gerekirse o tedbirler hep alınacaktır. Gerçekten üzüntüyle takip ediyoruz.''

Gül, can kaybının giderek çoğaldığını ifade ederek, ''Tam tersi durması gerekirken. Suriye, hem komşumuz, hem akrabalarımız, hem kardeşlerimiz. Dolayısıyla halkın karşı karşıya kaldığı durum bizi yakından ilgilendiriyor ve onun için çok yakın takibe devam ediyoruz'' şeklinde konuştu.

"BU BİR VATANDAŞLIK GÖREVİDİR"

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 12 Haziran Pazar günü yapılacak milletvekili genel seçiminde herkese hangi şartlar altında olursa olsun gidip oyunu kullanmasını tavsiye ederek, ''Bu bir vatandaşlık görevidir. Hiç kimse baskı altında tutamaz, hiç kimse engelleyemez'' dedi.

Gül, Tarabya'da öğle yemeğini yediği restorandan ayrılırken basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Seçimlerle ilgili mesajı sorulan Gül, canlı bir seçim sürecinin bitmek üzere olduğunu söyledi.

Gül, demokrasinin en iyi yanlarından birinin de seçimler olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

''Demokrasi, seçim demek anlamına gelmez ama seçimler de bunun en güzel yanlarından biridir. Milletin iradesinin ortaya çıktığı gündür. Pazar günü herkesin hangi şartlar altında olursa olsun gidip oyunu kullanmasını tavsiye ederim. Bu bir vatandaşlık görevidir. Hiç kimse baskı altında tutamaz, hiç kimse engelleyemez. Herkes gönlünden nasıl geçiyorsa gidip o görevini vatan için yapması gerekir. Bu bakımdan bütün vatandaşlarımdan gidip oylarını kullanmalarını, bu konuda da hiç kimseden çekinmemeye, korkmamaya veya herhangi bir engel varsa bu engelden hemen güvenlik güçlerine, devletin yetkililerine haber verip o imkanların sağlamalarının temin edilmesini hatırlatırım.''

''YUNANİSTAN DA BU GÜNLERİ EMİNİM Kİ ATLATACAKTIR"

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Yunanistan ekonomisinin kötüye gittiği yönündeki açıklamalarından Yunan yetkililerin rahatsız olduğu iddiasına ilişkin, ''Yunanistan, tabii ki çok önemli bir ülkedir. Bugün bir ekonomik sıkıntı geçirir, yarın toparlanır. Bu bakımdan hiç kimsenin alınganlık göstermemesi gerekir'' dedi.

Gül, Tarabya'da öğle yemeğini yediği restorandan ayrılırken basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

''Önceki gün minibüsçülerle yaptığınız sohbette Yunanistan ekonomisinin kötüye gittiğini söylemiştiniz. Bu sözlerinizden Yunan yetkililer rahatsızlık duyduklarını belirtti. Bununla ilgili bir değerlendirme yapar mısınız?'' sorusu üzerine Gül, Türkiye'nin ekonomik durumunun daha iyi olduğunu, Avrupa'da ve dünyada ekonomik krizin yaşandığını ve bunun Türkiye'nin komşularında da görüldüğünü söylediğini aktardı.

Cumhurbaşkanı Gül, bundan alınganlık duyulmaması gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

''Yunanistan, tabii ki çok önemli bir ülkedir. Bugün bir ekonomik sıkıntı geçirir, yarın toparlanır. Nasıl 2001 yılında da Türkiye çok büyük bir finans krizi geçirmişti, gayrisafi milli hasılamızın dörtte birini kaybetmişti. Dolayısıyla bunlar geçicidir. Bu bakımdan hiç kimsenin alınganlık göstermemesi gerekir. Yunanistan da bu günleri eminim ki atlatacaktır ve sıkıntılarından kurtulacaktır.''

Bu tür durumların, her ülkenin zaman zaman başına gelebileceğini ifade eden Gül, ''Bunlardan dolayı hiçbir yanlış anlaşılma olmaması gerekir. Tabii ki her ülkenin hassasiyeti de olabilir, yanlış değerlendirilirse. Ben kesinlikle Yunanistan'ın bu günleri atlatacağına inanıyorum. Komşumuzun güçlü olmasını, daima iyi günlerde olmasını, ekonomisinin iyi olmasını daima isterim, çünkü onların ekonomisi iyi olunca bizim ekonomimiz de iyi olur. Ortak bankalar, şirketler var. Bu açıdan yanlış anlamalara, alınganlıklara hiç gerek yok. Biz de 2001 yılında çok zor dönemlerden geçtik'' dedi.