TEKNOLOJİYİ KULLANMASINI SEVİYORUM…  

Teknolojinin çığır açtığı bir çağda yaşadığımız gerçeği tüm çıplaklığı ve yaratıcılığı ile gözler önüne sermiş, insan hayatını en kaliteli seviyeye yükseltmiş durumda. 

Bilişim ve teknolojiyi kolaylık sağlayan ve işi gereği kullanan herkes eminim en az benim kadar teknolojiyi kullanmasını seviyordur! Teknolojinin insan üzerindeki etki olumlu olup ve daha derin düşünmeyi sağlayan en büyük kolaylık halinde hayatımızda yer alan önemli bir faktör olmuştur.  

Geçmişte teknolojinin yetersiz kaldığı, makinelerin yaptığı tüm işleri makine görevini üstlenir şekilde insan beden gücüyle yapılmaktaydı. Geriye dönüp baktığımızda teknolojinin ne kadar çok yol kat ettiği, hayatımızı ne kadar kolaylaştırdığını net bir şekilde algılayabiliyoruz. Zamandan tasarruf, kaliteden ödün vermeden teknoloji sayesinde minimum olan kısıtlı zamanımızı maksimuma yükseltmiş bulunmaktadır. 

Nereden nereye geldiğimizin farkındalığını fark etmemek mümkün değil… 

Bununla ilgili örnek vermemiz gerekirse kısaca şöyle özetleyebiliriz, eskiden tarlalarda mahsulü toplamak için makine yerine insan gücü kullanılıyordu, fabrikalarda üretim için makine yerine insan gücü kullanılıyordu, ev hanımlarının şimdiki en büyük yardımcısı olan beyaz eşyalar zaten en büyük kolaylık oldu hayatımızda…  

Teknolojinin hayatımıza getirdiği yenilikleri ve kolaylıkları saymakla bitiremeyiz, ancak ne zaman istersek teknoloji en yakın dostumuz olduğu gerçeğini değiştirmemiz mümkün değil. 

Çok uzun yıllar önce hayatımıza dâhil ettiğimiz ve iletişim olarak kullandığımız yanımızda hiç ayırmadığımız cep telefonları beklide hayat kurtaran en önemli olgu olarak görmemiz gereken bir cihaz olmalıdır. Mesela kazalarda cankurtaran ve acil durumlarda en büyük kurtarıcı olarak cep telefonları hayatımızdaki yerini almış bulunmakta. 

Artık dünyayla iletişim halinde olmamızı sağlayan bir diğer önemli teknoloji harikası da bilgisayarlar. Bilgi sayar kullanımını elle alırken, kızdığım bir noktaya tırnak içerisinde açıklık getirme gereği duyduğumu hissetim. Şöyle ki, amacını aşan bazı bilgisayar kullanıcıları işi gereği değil de maksadını aşan işlerde kullanmasının faturasını tüm kullanıcılara ve internette ödetmeye kalkıyor.  Basit bir örnek vermek gerekirse ve sık, sık karşımıza çıkan haberlerde de izliyoruz mesela 14 yaşındaki bir kız çocuğu internette tanıştığı birisiyle Antalya ya kaçıyor veya 18 yaşından küçük biri porno video indiriyor veya evli biri yasak ilişkiler kuruyor vs… Şimdi burada interneti suçlamak ne kadar doğru?        

Hayatımızı kısır bir döngüye sokmak için elimizden geleni ardımıza koymuyoruz. 

Yaşadığımız tüm yaşam zorluklarına karşı ve tüm olumsuzluklara karşı bir sorumlu bir suçlu arıyoruz ve bunun için hayatı suçluyoruz. 

Hayat bir bütün paydır bizlerde o payı bölüşen paydalarız. 

Kimimizin payına da acı düşebilir, zorluklarla mücadele edebiliriz, talihsizlikler yaşayabiliriz. 

Güleriz, ağlarız, hayal kırıklıkları yaşarız, yaşatırız, ama tüm bunlar içinde kaderi suçlarız.    

Biz insanlar hiç kendimizi suçlamayız, hep suçlayacak birilerini ararız. Teknolojinin insan hayatına sağladığı bu kolaylıklara rağmen, 

İnsanoğlu o kadar aciz ki, kendi sorumluluğunu bile taşıyamayacak vaziyete gelmiş durumda. 

Bu dünyaya sığamadığımız gibi yaratana karşıda eksi ve mahcubuz. 

Rabbimizin bize bahşettiklerine karşı iğne ucu kadar vazifemizi yerine getiremiyoruz. Şükrettiğimiz için ve yaratana karşı yapmamız gerekenlerin öyle çok sebebi var ki, bunlar saymakla tamamlanamaz. Nefes alıp vermemiz için bile her an rabbimize şükretmemiz gerektiğini bilmemiz, bunun içimize ruhumuza işlemesi, nakşetmesi gerekiyor. 

Bizler yaratana karşı çok eksiyiz bu eksilerimizi önce kendimizde düzeltip, artılarla geri dönmeliyiz. Teknolojide biz insanların hayatını kolaylaştırmamız için bizlere sunulmuş en büyük nimet olduğuna inanıyorum. Bizlere verilen nimetleri yerinde ve zamanında yararlı olmak ve yararlar için kullanmayı öğrenirsek var olan zarardan kar elde etmiş oluruz. 

Teknoloji bu hızla ilerledikçe “uzayda hayat var” sözü çokta uzağımızda değil, demektir… 

Ve bana neredesin diyenlere; uzaydayım demem, bir gün hayallerden öte gerçeğe döner dileklerimle…