Duran Adam için ne dedi?

BAŞBAKAN Yardımcısı Bülent Arınç, TBMM’de basın mensuplarının sorularını yanıtladı. ’Duran Adam’ eylemleri ile ilgili olarak Bülent Arınç, "Sağlıklarına bir zarar gelmesin, onları seviyoruz. Ama bu eylemleri anlamlıdır. Bu eylem türlerini teşvik etmemiz gerekir. Özünde şiddet barındırmayan ama durdukları halde mesaj veren bir unsurdur" dedi.

(SOSYAL MEDYA) HAKSIZ FİİL İŞLEYENLERE KARŞI YAPTIRIMLARIN YENİDEN DÜZENLENMESİNE İHTİYAÇ OLABİLİR

Bülent Arınç, "Bu sorumsuzluk alanının elbette kısıtlanması, ortadan kaldırılması sözkonusu değil. Ama belki bir denetlenmeye ve haksız fiil işleyenlere karşı yaptırımların yeniden düzenlenmesine ihtiyaç olabilir. Son olaylarda görülen şudur; Elbette tweet atılabilir, Facebook’tan birbirleriyle haberleşmek için istifade edilebilir. Çağdaş dünyanın içinde bulunduğu bir düzenlemedir. Hiçbirimiz bunun dışında kalamayız. Ancak suça teşvik etmek, şiddeti yönlendirmek ve maalesef olayları tırmandırmak amacıyla yapılan bir takım yalan haber üretmelerin ve bunlardan bir tanesi de benim ailem ile ilgili oldu. Pek çok konuda insanlara bilgi kirliliği sunmanın, dezenformasyon yapmanın mutlaka caydırıcı bir yaptırımı da olmalı. Buna ilişkin düzenlemenin mevcut olan kanunlar eğer yetersiz kalmışsa bu kanunlar üzerinde bir çalışma yapmakta Adalet Bakanı’nın görevidir" dedi.

’DURAN ADAM’ EYLEMİ

’Duran Adam’ eylemlerini değerlendiren Bülent Arınç, şunları söyledi; "Dikkatimi çekiyor bir iki günden beri. Bu bir şiddet eylemi değil. Bu göze de hoş gelen eğer bir eylemse eylem türü. Bir barışçı eylem türü, bunu kınıyacak halimiz yok. Gezi Parkı’nda ağaçların kesilmesine yönelik başlayan eylemleri de anlayışla karşıladığımızı ifade etmiştim. Ama sonradan bu eylemler şekil değiştirdi. Maalesef pek çok aracın yakılmasına, canlarımızın kaybına yol açtı. Bunları tasvip etmek mümkün değil. Şimdi eğer siddet eylemlerinden vazgeçilerek bir mesajı insanlar durmak suretiyle veriyorsa bunu da anlayışla karşılamak lazım. Bu çünkü içinde şiddet barındırmayan bir eylem usulüdür. Ama yapanlar açısından şuna dikkat edilmesini arzu ediyorum. Oralarda geliş-geçişleri engelleyecek, toplumun birlikte bulunduğu mahallelerde trafiğe izin ve imkan vermeyecek şekilde kesinlikle olmamalı. Bir de kendi sağlıkları önemli. Bir insan ayakta nasıl bu kadar saat kalabilir, demek ki bel veya boyun fıtıkları yok bunlarda. Sağlıklarına bir zarar gelmesin, onları seviyoruz. Ama bu eylemleri anlamlıdır. Bu eylem türlerini teşvik etmemiz gerekir. Özünde şiddet barındırmayan ama durdukları halde mesaj veren bir unsurdur. 8 saat uzun bir süre. Bence 5 dakika durmalı, 6. dakika işine gitmeli. Bu insanların işi mi yok? 8 saat nasıl ayakta durabiliyor? Çalışmıyor mu bu insanlar, hayatlarını kazanmıyorlar mı?"

"ÇÖZÜM SÜRECİ BAŞLADIĞI GİBİ OLUMLU DEVAM EDİYOR"

Bülent Arınç, "Selahattin Demirtaş’ın sözlerine bakarak Çözüm Süreci’nin gidişatı hakkında bir şey söylemek mümkün değil. Onlar bunları her zaman söylüyor. Çözüm süreci başladığı gibi olumlu devam ediyor, olumlu sonuçlanmaya doğru da evriliyor" dedi.

"HÜKÜMET DURUMA TAMAMEN HAKİMDİR"

Bülent Arınç, "Türkiye’de her zaman bir takım yasadışı örgütler şiddete başvurarak eylem yapabiliyor, polisle çatışabiliyorlar. ’Bunlara karşı da elbette güvenlik güçleri ve yargı süreci görevini yapacaktır.’ demiştim. Benim söylediğim malumu ilandır. Yani 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’ nunda valilere tanınan yetkiler vardır. Valiler bir toplumsal olayı şiddete dönüşmüş ise bastırmak için mutlaka emniyet güçlerinden istifade ederler. Gerekirse jandarmadan istifade ederler olaylar çok yaygınlaşmış ve önlenemez hale gelmişse bulunduğu vilayetteki askeri birliklerden de yardım isterler demiştim. ilkokul talebesi bile 5442 sayılı kanunun bu maddesini okuduğunda ne anlaşılacağını bilir ama bazıları diplomalarını boşa almışlar. Okumuyorlar, okuduklarını da anlamıyorlar. Ancak bu olaylar karşısında emniyet güçlerimiz duruma tamamen hakimdir, hükümet duruma tamamen hakimdir. Ve bu hakimiyeti sebebiyle başka bir güçten istifade de etmemiştir. Böylesine güçlü bir hükümetin ne OHAL’e niyetini vardır, ne yetkileri kullanmaya niyeti vardır. BBC, CNN INT, Reuters gibi basın organlarının bu olayların il gününden itibaren nasıl tırmandırdığını, nasıl yanlı ve yanlış neşriyat yaptığını hepimiz biliyoruz. BBC, bu sözlerimi çarpıtan bir açıklama yaptı. Bunun üzerine ben yasal hakkımı kullandım" dedi.