AZİZNAME

Emek olmadan ekmek olmaz demişler.

Er olan ekmeğini taştan çıkartırmış.

Yazın başı pişenin,kışın aşı pişermiş.

Çalışan demir pas tutmazmış.

Hatta Atamız bile ‘’Türk Övün ÇALIŞ Güven’’ demiş.

Çalış,adil ol,hakkını ara,kendini ezdirme.

Hadi bakalım hakkımızı arayalım..

Havayolu çalışanları haklarını aramak için grev yaptı.Yasadışı Eylem yaptıkları gerekçesiyle 305 işçinin görevine son verildi.Ardından adliyeye sevkedildiler. Bu da yetmezmiş gibi üstüne üstlük kayıtlarda ölü olarak  görünen personeller çıktı.

Daha sonra teknik işlerde çalışan 26 kişi görevine iade edildi.

Alın size tam büyük usta Aziz Nesin’lik bir olay,

Geçmiş dönemlerde İzmit’te bir kağıt fabrikasında çalışmakta olan işçi, ‘’Fabrikaya gelen hurda kağıtları ağırlaştırmak için su havuzlarına atıp getiriyorlardı. İyi kalite kağıdı üste yerleştirip, altına hurda kağıt koyarak yüksek fiyattan para alıyorlardı. Kamuyu zarara uğratıyorlardı" diyerek, Emniyet Genel Müdürlüğü'ne ve ilgili kamu kurumlarına ihbarda bulundu.

Bu ihbarların ardından malum fabrikada operasyonlar yapıldı.Üst düzey yöneticilerin görev mevkileri değiştirildi. Gelişmelerin ardından ihbarları fabrikada çalışan işçinin yaptığı öğrenilince,fabrika yönetimi tarafından cezaya çarptırıldı.Önce 45 gün işten uzaklaştırıldı sonra görev yerleri değiştirildi. Bununla da yetinmeyen yöneticiler, işçiyi 1 yıl işten uzaklaştırdılar.Adaletsizliğe karşı gelen işçi bu kararın iptali için İş Mahkemesi'ne gitti.İlgili kamu kurumlarına  başvuruda bulundu.

Ardından dava görüldü, lakin hakim senin dava açma hakkın yok dedi. Bunun üzerine işçi Yargıtay'a gitti. Tazminat hakkı doğdu. Ancak bu kez de mahkeme 2822 Sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu'ndan gelen hakları uygulamadı. Çalıştırılmadığı 1yılın tazminatını yasal faiziyle isteyen ve faiz hesabına itiraz eden vatandaş,yasayı uygulamaları için başvuruda bulunmaya devam etti.

2009 yılında savcılık makamı tarafından Kocaeli Adli Tıp Kurumu'na sevk edildi. Burada adalet isteyen işçiye"Hak Arama Paranoyası" teşhisi konuldu.

Kararı öğrenen işçi iki kez Adli Tıp Kurumu'na gidip akıl sağlığı yerindedir raporu aldı.

 Bu kez farklı bir savcı, 14 Ocak 2013 tarihinde malum vatandaşı İstanbul Adli Tıp İhtisas Kurumu'na gönderdi.Burada kendisine "Hezeyanlı Akıl Hastalığı raporu" verildi.

Netice itibariyle,emeksiz kazancın önüne geçip,insanları aldatmayı ve kamuyu zarara uğratanların ortaya çıkarılması adına çabalayan 40 yıllık işçinin vasiliği mahkeme kararıyla akıl sağlığı yerinde değildir raporu nedeniyle kardeşine verildi.

Doğu’da bir şehrimizde Sağlık İl Müdürlüğü’nde özel bir şirketin teknik elemanı olarak çalışan personel 29 Mart yerel seçimlerden bir gün önce firma tarafından düzenlenen ve dönemin Milli Eğitim Bakanı ve Belediye Başkanı’nın katıldığı toplantıya siyasi içerikli olduğu gerekçesiyle gitmedi. Toplantıya katılmadığı için savunması istenen personel, savunmasında ‘’söz konusu toplantının iş işleyişi veya personellerin çalışma sistemi ilgili toplantı olmadığını ve yerel seçimler öncesi iktidar partisi adına oy isteyen Bakan’ın katılımıyla seçim propagandası olduğundan dolayı katılmadığını belirtti.Bu savunmasından yarım saat sonra, şirkete 'itham ve hakaret' ettiği gerekçe gösterilerek işine son verildi.

Bir Büyükşehir’de yangın çıktı. İtfaiye canla başla çalışarak 3 saatte yangını kontrol altına aldı.Fakat İtfaiye Daire Başkanı,yangını Büyükşehir Belediye Başkanı’na anında bildirmediği gerekçesi ile görevden alındı.

Mersin’de liman işçileri işten çıkarılan 22 arkadaşın göreve iadelerini talep ederek greve kalkıştılar. Fakat kendileri işten çıkarılmaktan son anda kurtuldular.

Zayıf, daima adalet ve eşitlik ister, halbuki bunlar kuvvetlinin umurunda bile değildir. 

ARISTOTELES..

Günün birinde bir ülkede yarışma düzenlenecekmiş.

Yarışmanın kuralı yarışmacılar,içinde bir adet kırışık gömlek, ütü masası,ütü ve kadın olan küçük bir odaya girecekler.15 dakika içinde hem gömlek ütülenecek hemde kadınla sevişecekler.

Önce Japon girmiş odaya,güzelce ütü masasını kurmuş ardından ütünün prizini fişe takmış,gömleği jilet gibi ütülemiş, derken tam kadına yönelecek pat süre bitmiş.Dışarı çıktığında kendisine neden başaramadığını sormuşlar.

-Bizde iş herşeyden önce gelir demiş.

Arkasından Fansız odaya girmiş,ütü masası ve ütüyü kenara kaldırıp kadınla sevişmeye başlamış işi bitince tam ütü masasını kuracakken süre bitmiş,o da soranlara;

-Bizde kadını mutlu etmek öncelikli görevdir demiş.

Ardından bizim Temel girmiş odaya,

Ütüyü kadının eline tutuşturmuş,bir yandan kadın ütü yaparken diğer yandan kadına sarılıp sevişmeye başlamış,daha süre dolmadan tüm işleri bitirip çıkmış,sormuşlar yahu bunu nasıl başardın?

Temel cevap vermiş,

-Bizde çalışanı...

Severler...