Çek bir mızıka

Dünyanın ilk vibratörünün nasıl icat edildiğini merak ediyorsanız “Mutlu Et Beni” filmini seyretmenizi tavsiye ederim. 19.yy Londrası ve mastürbasyon yasak, cinsellik erkekler için var sadece, kadınlar mutsuz. Ne kadar huysuz, sinirli, tatminsiz kadın varsa hepsine “histeri” teşhisi konulmuş ve sorumlu da döl yatağı tutulmuş. İşte bu dönemde hali vakti iyi kadınlara tedavi amaçla mastürbasyon uygulayan Dr. Dalrymple tek başına bu işe yetişemeyince genç doktor Mortimer Granville’i kendisine yardımcı alır ve ona bir kadın nasıl orgazm edilir öğretir. Öğretir öğretmesine de bu iş hiç de o kadar kolay değildir, bilek gücü ister bir kere. Genç doktorun sağ eli mastürbasyondan tutmaz hale gelince işte o shirli değneği yani vibratörü keşfeder. Oldukça eğlenceli olan bu filmi seyretmeden önce doğrusu vibratörün doğuşu hakkında en ufak bir fikrim yoktu.

O yüzyıldan bu yana kadın orgazmı en çok konuşulan konular arasında hala. Çünkü erkekler hep ön planda, erkeğin tatmin olamaması bir facia niteliğini taşırken kadınlara da bu dahiyane icatla yetinmek düştü. Bari doğru dürüst bir isim koyabilseydik şu alete. Erkeklerin bir “şişme bebeği” vardır mesela, bize gelince niye vibratör oluyor ki? “ İlah Ahmet” veya “şahane Yusuf” filan gibi bir şey olamaz mıydı yani? Adam karısıyla hep aynı pozisyonda seks yaparsa bırakın orgazm olamamayı sıkıldım diye veryansın bile etmeye başlıyor hemen. Yatakta cilveli olacaksın, yok öyle gözlerini kapatıp kuru kuruya bacaklarını açmak! O zaman “nalsız eşek” denmeyi de göze alacaksın .

Neyse ki kadınların bu ihtiyaçlarını fark edenler çıkıyor ara sıra. Hatırlarsanız geçen yıl Taksim’de 10 kişilik bir grup "erkek genelevlerinin açılması' talebini içeren pankart taşıdı. Erkeklerin nasıl ihtiyacı varsa, kadınların da var diyerek erkeklerin vesikalandırlmasını istemişlerdi. Üstelik 5 bin erkek de çalışmaya hazırdı. Çok heveslenmeyin talepten öteye gidemedi bu istek ama hala açıksa eğer İsviçre’de “melekler” adıyla böyle bir erkek genelevi açıldı. Fiyatların da 40 İsviçre frangı ile 600 franklık hizmetlere göre değiştiği yazılmıştı. Acaba neydi bu hizmetler? Dr. Mortimer Granville kadınları tatmin etmek uğruna neredeyse elinden olacakken fahişe bir erkek günde kaç kadını nasıl mutlu edebilir ki?

Bir kere adonis kasınız olmalı. Vahşi bakışlarınız, temiz kokan teniniz ve parlak saçlarınız. Cılız veya şişman bir erkekle seks yapmak için hiçbir kadın para vermez. Öyle slikondan yapma şeyler isteyeceklerini de pek sanmam. Erkeklik organınız nam salmalı bu camiada. Seksten önce gönlünü yapacaksınız müşterinin. Özel bir kadın olduğunu hissedecek. Kendisine aşık olunduğuna inandırılacak. Hoş bunları bedava yapanlar var ama sonrasını pek karıştırmayalım şimdi. Uzun uzun okşanacak, masajlar yapılacak. Böyle bir fiyatlandırma koyduklarına göre yapılan seksin işlevi de dikkate alınıyordur belki. Erkekler geneleve gittiklerinde neye göre fiyat verirler bilmiyorum açıkçası. Belki kadının güzelliğine, gençliğine göre, belki de oral seks şu kadardır diyorlardır. Gerçi onlar “saksafon” derler. Tabi ya önce bizim de böyle etkileyici bir rumuz bulmamız lazım. Ha tam da böyle bir isim buldum hani!

Çek bir mızıka, kaç para?

Sanırım erkeklerin diliyle konuşmadıkça sekste eşitlikten bahsetmek lafta kalacak..