Engelliler ve Fırsat eşitliği

Yüzde on'u engellilerden oluşan Dünyamızda yaşamın engellilere göre tasarlanması bir çağdaşlık, gelişmişlik ve uygarlık göstergesidir. Türkiye nüfusunun yüzde 12.29'unun engelli ve bu 8 milyon 431 bin 500 engelliye tekabül ediyor.  Engelli nüfusun yüzde 64'ü okuma yazma bilmiyor, Engellilerin yüzde 26'sı lise ve dengi okuldan, sadece yüzde 0,2'si üniversiteden mezun. Bu üzücü ve düşündürücü durum maalesef ülkemizde Engellilerin eğitimsiz, işsiz, yoksul ve toplum tarafından kabul görmeyen insan kitlesi durumunda olduğunu göstermektedir. 

Engellilerin eğitim, sağlık ve iş imkânlarının kolay ulaşılıp faydalanması fırsat eşitliğinden yararlanması gerekir. Birçok ülkede bu konuda çeşitli yasalar çıkartılıp önlemler alınmıştır. Ülkemizde bu konuda "22.5.2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 30 maddesinde işverenlerin elli veya daha fazla işçi çalıştırdıkları kamu işyerlerinde %4, özel sektörde % 3" olmak üzer bir düzenlemeye gidilmiştir. Ancak bu konudaki imkânlar yetersiz olduğundan erişebilirlik ve ulaşılabilirlik sorunun çözülememiş olması, eğitim, istihdam gibi sorunları da beraberinde getirdiğinden daha fazla mesafe kaydetmemiz gerektiği bir gerçek.

Çağdaş Ülkelerde Yapılan kaldırımlar, Bina giriş çıkışları, toplu taşıma araçları ve yaşantımızda olması gereken bunun gibi birçok ihtiyacın engellileri düşünülerek tasarlanması gerekir. Fakat ülkemizin henüz ihtiyaç duyulan düzeyin çok uzağında olduğu bir gerçektir. Çoğu toplu taşıma araçları, binalar, kaldırımlar, kamu kurumları maalesef engelliler düşünülmeden tasarlanmıştır.

Engeliler için tasarlanan yapılar ise halkımızın bilinçsizliği yüzünden çoğu zaman işlevini yerine getirememektedir. Bu bilinçsizliğin en çarpıcı örneği üstgeçitlere engeliler için faaliyet gösteren asansörlerin herhangi bir engeli bulunmayan bilinçsiz kişiler tarafından kullanılması sonucu bozulması ya da meşgul edilmesidir. Yine çoğu kez araç parklarına engellilere ayrılan yerleri başkaları kullanmakta. Maalesef bu ve benzer örnekleri çoğaltmak mümkün. Bu ve benzeri durumların önüne geçmek için herkesin bu konuda bilinçlendirilmesi gerekir.