ESKİ BAYRAMLARIN COŞKUSU İLE GELİN

Tüm okurların sevgi içinde eski bayramların tadında bir bayram geçirmesi dileklerimle… RAMAZAN BAYRAMINI KUTLARIM.

Eski bayramların coşkusuyla sevdiklerinize gelin.

İşte o an ırmak gibi akar bitmez içindeki sevgi selin…

Nerede o eski bayramlar diyoruz?

Bayramlar aynı aslında, olmayan, yok olan, değişen biz insanlarız.

Eskiden her şeyin kıymetini bildiğimiz gibi bayramların kıymetini de bilirdik.

Tıpkı çocukken yeni aldığım ayakkabılarımla uyuduğum gibi…

Tıpkı heyecanla yarını beklerken, uyuyamadığım çocukluğumdaki o güzel heyecanlar gibi…

Şimdi içimizdeki o heyecanlar yok.

Şimdi bir düzine ayakkabısı olan bile mutlu değil!

Bayramlardaki o anlamlı ziyaretlerde yok artık.

Bizler önce çevremize kayıtsız ve yabancı oluyoruz, sonrada kendimize.

Yalnızlaşarak kendimizden vazgeçiyoruz.

Değerlerimizle var olmak yerine, değerlerimizden geçerek yok olmaya doğru sürükleniyoruz.

Kaybettiğimiz bayramların değerini ileride daha iyi anlayacağız belki!!!

Kopuk iletişimlerin çaresiz bıraktığı yalnızlıkların ve umutsuz yarınların korkularıyla çoğalıyoruz.

Tebessüm eden küçük bir çocuğa bile gülümseyecek kadar içimizde umut kırıntısı kalmamış…

Bayram sevinci deyince, içinizden kelebekler uçuşturan bir coşkunun kanatlanıp her yüze çarpan bir mutluluk dağıtması demekti…

Huzurun yükseldiği yuvaların içinde kahkahalar duyulurken karanlıktan hiç iz kalmazdı, mutsuzluk utanırdı o yuvaya yaklaşmaya.

Gerçeklerin içindedir eski bayramların eksikliği…

Geride kalanlar bilmeyecek dünün bayram sevinçlerini!

Belki birazcık içimizde ki eskilerden yeniliklerimize katabilirsek yeniden o eski bayramlarımıza, mutluluklarımıza kavuşabiliriz.

“Bugün bayram erken kalkın çocuklar” sesi ile neşelensin tüm canlılar…

Unutulmuş her kim varsa çevrenizde ona gidin, eski bayramları orada bulmak mümkün.

Bu bayram sabahında ilk adımı siz atın, pijamalarınızla kalkın evdeki herkesin boynuna sarılın ve onlara ne kadar önemli olduklarını hissettirin onları çok sevdiğinizi söyleyin.

Kaybolan eski bayramlar değil, kaybolan, küflenmiş olan duygularımızdır.

Yok, ettiğimiz değerlerimiz değil, kendi varlığımızdır.

Sevdiklerinizi unutarak, zamanın içinizden bir parça koparmasına izin vermeyin.

İçinizdeki eksikliklere bir yenisini eklemeyin…

Kaybolan güzellikleri bulmak için, herkes kendinden başlasın değişime.

İlk değişimin adı ve adresi sevgi olsun… Şuan en yakınınızda kim varsa ona tebessüm edin hatta sarılın ve onu çok sevdiğinizi söyleyin… Bayramınız sevgi ile tatlansın…