FELEĞİ KÖTÜ YOLA DÜŞÜRENLER UTANSIN!..
İnsanların hayatında varlığı ve yokluğu hep tartışma konusu olmuş iki önemli, bilinmez ve gizemli öge var olmuştur. Ve var olmaya da devam ediyor.
Ah vah ve of çekmelerin ardından onların adı ile kurulan cümleler hep hüzün, pişmanlık, öfke ve sitemler bu iki isim ile başlıyor.
Çocukluğumdan beri onların suçlanması, sorgulanması, yargılanması hep dikkatimi çekmiştir.
"Ahhh ulan kahpe felek", " kader utansın", " şu feleğin işine bak", " böyle kaderin ta....."
gibi deyimler insanımızın diline sakız olmuş, yerli yersiz söyleyip dururuz.
Kader biraz düşündüm.
Araştırdım.
Okudum. Ve biraz anladım ve tam inandım ve iman ettim. Onun için kaderle ilgili söyleyecek, konuşacak ve yazacak çok çok şeyim var. Ama bugün ve bu yazıda kader hakkında duygu, düşünce ve inancımı yazmayacağım. Çünkü uzun ve geniş bir konu. Kader hakkında tek bir yazı yetmez. Ardı ardına bir yazı serisi gerekir.
Şu kahpe felek meselesini çok merak edip, düşünmeme rağmen hala tam kafama yatmıyor.
Arada bende bilmediğim, anlamadığım, tanımadığım felek hakkında "kahpe felek"li cümleler kurduğumdan olsa gerek belki suçsuz, günahsız birinin günahına mı giriyorum acaba diye düşündüğüm olmuştur.
Tarihimizde şu bizim ünlü halk kahramanı "köroğlu" bir gün atı ile giderken, yolda "gözün körolsun köroğlu" diye söylene söylene yürüyen yaşlı bir teyze görür ve ona teyze sen "köroğlunu tanır mısın? sana bir kötülük mü yaptı ki de böyle ona beddua edersin " diye sormuş.
Teyze, " yok be oğlum, ne tanırım, ne bilirim. işte millet öyle diyor, bende öyle söylenip dururum." diye cevap vermiş.
Ağız alışkanlığı kelimeler, deyimler aklın ve yüreğin yetmediği durumlarda, kendi hata ve eksiklerimizi görmekten kaçışımızı sağlayan ve söyleyecek sözümüz olmadığı, kalmadığı durumlarda çiğnediğimiz "laf sakız"dır.
İnsan bir şeye yoğunlaşınca ve çok düşününce muradı gerçek olurmuş.
Öylede oldu.
Geçen gece nihayet gördüm şu bizim ünlü feleği.
"Ya nerelerdesin sen?"
"Nedir bu milletin senden çektiği?"
"Neden bu kadar kötüsün? millete bu kadar kötülük yapmışsın? neden adını kahpeye çıkarmışlar?" dedim.
Baya bir kızdım.
Söylendim.
Hesap sordum.
Beni sabırla ve kibarca dinledikten sonra bitti mi diye sordu.
Bitti dedim.
Çok efendice şunları söyledi.
"Bak birader, insanlar rast gele konuşuyor ve söyleniyor. "
"Kendi kusurlarını, suçlarını karşılarına çıkıp kendilerinden hesap sormayacak birilerine havale edip kendilerini tertemiz, masum gösteriyorlar."
"Beni şeytan taşlar gibi taşlıyorlar. kahpeye çıkardılar adımı. " şamar oğlanı" yaptılar beni."
"Benim bir suçum günahım yok. hayatta durumu iyi olanların aklına gelmem hiç. Var mıyım, yok muyum bilmezler. Ama kendi hatası yüzünden kötü olan, kötü yola düşenlerin aklına ilk ben geliyorum suçlu olarak işte"
"Senden ricam, söyle onlara akıllı olsunlar. Öyle yanlışlarını, suçlarını bana yüklemesinler.
"Adımı köyüye, kahpeye çıkaranlara hakkımı helal etmeyeceğim"
Uyandığımda düşündüm de Felek haklı çok haklı bence....
Ve Feleği kötü yola düşürenler utansın dedim içimden.....