Başbakan Erdoğan Demokratikleşme Paketi'ni açıklıyor
Günlerdir heyecanla beklenen açılımın önemli ayaklarından Demokratikleşme Paketi, Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından açıklanıyor.
Yeni Başbakanlık binasındaki toplantıya, yazılı ve görsel basının genel yayın yönetmenleri ile Ankara temsilcileri de davetli.. Başbakan'ın açıklaması simültane olarak İngilizce, Kürtçe ve Arapça'ya da çevriliyor. Başbakan Erdoğan, konuşmasına Adnan Menderes, Turgut Özal ve Erbakan'a teşekkür ederek başladı ve ''Karşımıza çıkan dirençlere rağmen demokratikleşmeden vazgeçmedik, vazçgeçmeyeceğiz. Türkiye’de değişimin önündeki en büyük engel 27 Mayıs’ın o karanlık gölgesidir'' dedi. 
İŞTE GÜNLERDİR BEKLENEN O TARİHİ AÇIKLAMA:
Dünya üzerindeki sevgili Türkiye dostları, değerli kardeşlerim, öncelikle sesimizi Türkiye’ye ve dünyaya duyuran medya mensupları, değerli çalışma arkadaşlarım sizleri en kalbi duygularla selamlıyor, birazdan Türkiye’ye ve dünyaya ilan edeceğimiz demokratikleşme paketimiz, ülkemiz milletimiz bölgemiz ekonomimiz ve demokrasimiz için hayırlara vesile olmasını Allahtan temenni ediyorum.
Konuşmamın hemen başında paketin oluşumuna katkı sağlayan arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.
3 Kasım 2002 seçiminde ve sonraki her seçimde bizi destekleyen reform sürecinin bizzat sahibi olan her daim diri tutan aziz milletimize teşekkür ediyorum.
3 LİDERE TEŞEKKÜR
Gönüllerimizde silinmez yer edinen Adnan Menderes’e Turgut Özal’dan bütün bir ömrünü Türkiye’nin özgürleşmesine adamış merhum Erbakan’a kadar Türkiye’nin kalkınması noktasında özgürleşmesi noktasında mücadele vermiş herkese minnettarlığımızı ifade ediyorum.
3 Kasım 2002 seçimleriyle oluşan 11 yıl boyunca da aynı istikamet boyunca da fedakarca görev yapan milli iradeyi savunup çalışan Meclis’imize değerli milletvekillerimize teşekkür ediyorum.
Birazdan açıklayacağımız paket 11 yıllık bir sürecin sadece bir safhasıdır. Bu safhada bu paketin hazırlanmasında emeği geçen başbakan yardımcılarımıza, bakanlarııza, bürokratlarımıza ve kurumlarımıza da şükranlarımı ifade ediyorum.
Türkiye’nin terörle mücadele kadar, demokratikleşme hafızasını da kaydeden bu paketin oluşumunda koordinasyon görevi yapan kamu düzeni ve güvenliği müsteşarlığımıza teşekkür ediyorum.
Tarihi bir anı yaşarken özellikle teşekkürü hak eden,bir kesim var. Tarih sahnesine çıktığımız andan bugüne kadar hürriyet ve istiklalimiz için sayısız şehitler verdik. Bugün biz bu paketi açıklarken aslında tüm o şehitlerimizin de arzularını bir kez daha yerine getiriyoruz.
İç barışımızı güçlendirecek toplumsal birliğimizi geliştirecek her adım milletimizin en büyük temennisidir. Bu demokratikleşme paketiyle Türkiye’nin istiklalini güçlendiriyor, özgürlük alanını genişletiyor ve umudunu çoğaltıyoruz. Bu paketle şehitlerimizin uğruna can verdikleri milletimizin birliğini kardeşliğini daha da pekiştiriyoruz. Böylece vasiyetlerini yerine getirdiğimiz tüm şehitlerimizi rahmetle yadediyor, allah onlardan razı olsun.
PAKET NE İLK NE DE SON
Aziz milletim, değerli kardeşlerim  bugün ülkemiz açısından tarihi bir anı yaşıyor çok önemli bir aşamaya geçiyoruz. Burada şu hususun altını çizmek istiyorum. Bugün açıklayacağımız paket bir ilk değildir. Bir son da olmayacaktır. Zira Gazi Mustafa Kemal’in devrim niteliğindeki adımları Türkiye’yi ileri standartlara ulaştırmayı hedeflemiştir. 1950’de başlayan demokratikleşme tarihimiz boyunca nice adımlar atılmıştır.
3 Kasım 2002 seçimleriyle oluşan parlamento, 11 yıllık süreç içinde çok önemli reformlar gerçekleştirmiştir. Bu paket bir son da değildir. Zira insanoğlu var oldukça değişim devam edecek, şartlar değiştikçe yeni ihtiyaçlar ortaya çıkacaktır. Türkiye bugünlerde ayağında prangalarla zincirlerle bugüne kadar ulaşmıştır. Açıklayacağımız paket Türkiye’yi bütün ağırlıklarından kurtaracak bir paket değildir. Fakat bu hedef konusunda önemli bir aşamadır.
BUNA RAĞMEN REFORMLAR YAPTIK
Türkiye’nin demokrasi ve özgürlük ihtiyaçlarına bir kerede cevap verecek bir paket talebi rasyonel bir beklenti olamaz. Bunu ben geçtiğimiz haftalarda da ifade ettim. Gönül isterdi ki 11 yıl önce bir tek paketle tüm yasakları kaldıralım, bütün özgürlüklerin önünü açalım. Ancak Türkiye, Türkiye siyasetinin buna müsait olmadığını aziz milletim çok iyi gördü, görüyor.
Çözümsüzlüğün bir siyaset tarzına dönüştüğü, siyasetin çözüm değil çözümsüzlük arayışının üretildiği bir ortamda reform yapmak son derece zordur. Biz buna rağmen reformlar yaptık. Sadece siyaset muhalefet değil, anayasadan yasalara, medyada iş dünyasına, devletin koridorlarına sirayet etmiş çetelere kadar biz cesaretle reform süreçlerine sahip çıktık. Darbe senaryolarına rağmen vazgeçmedik. Partimizi kapatma tehditlerine rağmen yolumuzdan dönmedik. Tahriklere rağmen değişim iradesinden geri adım atmadık. Partimize yönelik tehditlere rağmen boynumuzu eğmedik. Demokrasiye her türlü saldırıya rağmen sandıktan taviz vermedik.
PAKET DARBECİLERİN UYKUSUNU KAÇIRIR
Çok açık söylüyorum. Demokratikleşme paketi milletimizin yüzünü güldürür, darbecilerin ise uykusunu kaçırır. Reformlar milletin iradesine musallat olan ceberut odakları rahatsız eder. İleri demokrasiye doğru attığımız her adım mağdur mazlumları mutlu eder, yasakçı zihniyetleri tedirgin eder. Biz milletimizi memnun razı mutlu edecek ne varsa onu yapmaya devam edeceğiz.
İLERLEYİŞİN TARİHİ AŞAMASI
Tekrar ediyorum. Bu bir son değildir. Bir nihayet değildir. Bir son nokta asla değildir. Türkiye artık geri döndürülemez biçimde demokrasi istikametinde ilerlemektedir. Bu paket işte bu ilerleyişin tarihi bir aşamasıdır. Bundan sonra da hak ve özgürlük talepleri olacaktır. Tartışmalar yaşanacaktır. Esas olan hak ve özgürlük taleplerinin, altını çiziyorum siyasi bir zeminde demokratik bir kültürle oluyor olmasıdır. Esas olan hak ve özgürlük taleplerinin, şiddetin silahın dışlandığı ortamda dillendirilmesidir.
Hiçbir silah, şiddet gösterisi meşru bir hak talebinin yerini tutamaz. Yumruklar sıkılıysa, tokalaşma ellerin birleşmesi mümkün değildir. Kalpler birbirine karşı kaskatı kesilmişse oradan gönül birlikteliği çıkmaz.
Sorunları siyaset kurumu çözecekse elbette halkla beraber çözecektir. Toplumsal destek her türlü adımın enerji kaynağını oluşturur. Biz ne yaptıysak milletimizle birlikte yaptık. Oturdukları yerden ahkam kesenler, öncelikle halkın hissiyatını sağlamak durumundadır. Nasıl halka rağmen düzen kurmaya çalışanlar başarılı olamadıysa, halka rağmen adımlar atmak mümkün değildir.  İşte bu yüzden biz demokratikleşmeyi halkımızla birlikte gerçekleştirmenin gayreti içerisindeyiz.
ARTIK KİMLİK DAYATAN DEVLET YOK
2002 sonunda AB turlarına çıkarken, hep söylediğimiz demokrasinin bir zihniyet değişiminin gerektirdiğiydi. Artık Türkiye’de kimlik dayatan, makbul vatandaşı tanımlayan, vatandaşlarının kökeniyle, inancıyla, dünya görüşüyle uğraşan bir devlet yoktur. Artık Türkiye’de vatandaşlarının ihtiyaçlarına kulak tıkayan, taleplerini reddeden bir devlet anlayışı yoktur. Bu ülkede artık kamu alanını otoriter kılanlara cehennem haline getiren bir devlet anlayışı yoktur.
Türkiye’de devlet işte bu anlayışa dönmüştür. Yani özüne aslına rücu etmiştir. Son 11 yılda hukuk ve demokrasi alanında yaşadığımız sessiz devrimle birlikte, yukarıdan bakan kibirli bir siyaset anlayışı tarihin çöp sepetinde yerini almıştır. Milletine efendilik eden değil milletine hizmetkar olma aşkıyla yola çıkmış bir iktidar vardır.
27 MAYIS YAŞATILMAK İSTENİYOR
Aziz milletim, Türkiye’de demokrasiye çok partili sisteme, sancılı bir sistemin sonucunda 1950 yılında geçilebilmiştir. Türkiye her bakımdan tıkır tıkır işleyen bir saatken 1960 müdahalesiyle bu saat durdurulmuştur. Milletin ihtiyaçları müdahaleyle ağır bir baskı altına alınmıştır. 27 Mayıs’ın o kara gölgesi bugün bile Türkiye’nin üzerindedir. Anayasasının bir çok maddesiyle yasalarıyla kurumlarıyla 27 Mayıs yaşatılmak istenmektedir.
DEĞİŞİMİN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGEL 27 MAYIS'IN KARANLIK GÖLGESİDİR
Türkiye’de değişimin önündeki en büyük engel 27 Mayıs’ın o karanlık gölgesidir. Çeşitli kesimlerce yaşatıldığı zihniyettir. Elime o dönemlerin gazeteleri gördüğümde atılan başlıkların bile aynı olduğunu görüyorum. Başta anayasa ve siyasette olmak üzere bu zihniyet değişmediği sürece, Türkiye’de değişim zor olmaya devam edecektir. Ancak saati durdurulsa da zembereği parçalansa da Türkiye’de millet siyasetin önünde ilerlemiştir. Milletimiz her yeniliğe ayak uydurmuş, devleti ve siyaseti dönüştüren de milletin kendisi olmuştur.
Bu paketin açıklandığı andan itibaren, aynı zihniyetin malum korkuları canlandırmaya çalışacaktır. 11 yıl boyunca her reformla birlikte Türkiye bölünüyor, parçalanıyor iddiasını dile getirdiler. Göreceksiniz bunları bugün de aynı şekilde söyleyeceklerdir. Her reformdan sonra milleti korkuttular. Yine aynısını yapacaklar. Değişimden her zaman ürktüler. Bugünden itibaren de yine değişimin karşısında duvar olmayı sürdürecekler.
KORKAKLAR ZAFER ANITI DİKEMEZ
Muhalefet artık dilini üslübunu değiştirmek millete ayak uydurmak hareket etmek zorundadır. Ben bunu defalarca ifade ettim. Unutmayın İstiklal Marşı’nın ilk kelimesi ‘korkma’ diyor. Korkaklar zafer anıtı dikemezler. İleri standartlardan korkanlar bir milim ilerleme kaydedemezler. Siyasetlerini korku korkutmak üzere kuranlar değişim karşısında ayakta duramazlar.
Türkiye’nin muhalefet sorunu vardır. Sadece yapılmak istenene karşı çıkan bir anlayışıyla yoluna devam etmesi fevkalade zordur. Kendi eksiğini görmeyen muhalefetin milleti suçlar hale geldiğini görüyoruz. Muhalefetin bu korku söylemini bir kenara bırakması, değişimin önünde engel olmaktan çıkması gerekiyor. Yeni Türkiye’ye yakışan bir muhalefet inanın Türkiye’nin hakkıdır. Paketten insan oğluna ölümsüzlük iksiri bekleyenler, ölümsüzlük iksiri bekleyenler irrasyonel bir beklentinin içindedirler. Kuşkusuz hayal kırıklığına uğrayacaklardır.
11 yıldır yaptığımız hiçbir reforma destek göstermeyenlerin bugünkü reformları da alkışlamasını da beklemiyoruz.
BU PAKETİ EN İYİ OCAĞINA ATEŞ DÜŞENLER BİLİR
Bu paketi en iyi yüreği yananlar, ocağına ateş düşenler bilir. Bu paket akan kanın durması, akan gözyaşlarının dinmesi noktasında son derece önemli bir adımdır. Bu paket bir istikamet çizmektedir. Bir kapı aralamaktadır. Bu paket 11 yıl önce telaffuzu bile yasak olan talepleri gerçekleştiren bir pakettir. Türkiye siyasetin hukukun demokrasinin rehberliğinde milletin desteğiyle bugünlere ulaşmıştır.
BU PAKET PAZARLIĞIN ESERİ DEĞİL
Bu paket birilerinin dediği gibi dayatmanın eseri değildir. Bir pazarlığın eseri asla değildir. Demokratik hak ve özgürlükler, dayatmaların pazarlığın konusu olamaz. Hiçbir reformu dayatmalarla baskıyla pazarlıkla açıklamadık. Millet ne dediyse biz onu yaptık.
PAKET SÜRPRİZLERDEN İBARET AMA SORUNLARIN HİÇBİRİ GİZLİ DEĞİL
Paket  sürprizlerden ibaret, ama sorunların hiçbiri gizli değildir. Pakette  yer alan sorunlar çoğunluğun son 30 yıl olmak üzere, sürekli konuşulan  sorunlardır. Tüm tartışmalar görüş öneri tavsiyeler dikkate alınmıştır.   Gönül isterdi ki bütün bu sorunların kaynağı olan anayasa yeniden  yapılabilseydi. Biz iktidar olarak yeter ki üzümü beraber yiyelim dedik.  Sizin sayınızın toplamda 220 olması, bizim sayımızın 326 olması bize  mani değil değil dedik. Biz üç üye verirken, muhalefet 9 üyeyle katıldı.  Orada uzlaşma zaten söz konusu değil. Şu anda 59 madde, bunları hemen  Meclis’ten geçirelim bir mesafe alalım. Bir taraftan bir mesafe  alınırken, komisyon çalışmalara devam etsin. Bakın buna da  yaklaşmadılar. Mesele ipe un sermek. Bir iş yapalım, böyle bir dert yok.  Bugün çözümün karşısında duran böyle bir muhalefetle yeni bir anayasa  da mümkün olamadı. 
Bizim  referans noktamız önce millettir. Parti programlarımız 4. Büyük  kongremizde açıkladığımız 2023 bizim referansımızdır. Programımıza  bakanlar, tüzüğümüzü inceleyenler, seçim beyannamemizdeki tabloyu  bilenler geçmişte yaptığımız reformların orada yer aldığını görecekler.  Evrensel hak ve özgürlükler, bizim referansımızdır. Akil insanlar  heyetimizin çalışmaları bizim referansımızdır. 
Bir  noktanın altını çiziyorum. Bir yıl önce yine 30 eylül gününde  partimizin kongresini gerçekleştirdik. 63 maddelik 2023 vizyonumuzu  açıkladık. Sadece bir yıl içinde bu 63 maddenin önemli bir çoğunluğunu  yerine getirdiğimizi göreceksiniz. Açıklayacağımız paket milletimize  açıkladığımız planların yerine getirilmesidir. 
Her  bir maddenin sözü geçmişte verilmiştir. Her bir madde geçmişte hedef  olarak ortaya konulmuştur. Her bir madde seçimlerde milletimden teyit  almıştır. Paketin içeriğine geçmeden önce, milletime şunları hatırlatmak  istiyorum. Ay yıldızlı bayrağımızın altında 76 milyon olarak biriz  beraberiz kardeşiz ve birlikte Türkiye’yiz. 
İŞTE PAKETİN İÇERİĞİ
SEÇİM SİSTEMİ:
Öncelikle  seçim sistemini değiştirmek için önemli bir adım atıyor tartışmaya  açıyoruz. Mevcut sistemi, özellikle 12 Eylül ardından her zaman tartışma  konusu olduğunu biliyoruz. Hemen tüm siyasi partiler de sistemin  değişmesi gerektiğini ifade ettiler. Mevcut seçim sistemi yüzde 10  barajı AK Parti'nin getirdiği bir sistem değildir. Bunu bilenlerimiz  var, bilmeyenlerimiz var. Biz 2002 seçimlerine girerken bu sistem  uygulanıyordu. Yüzde 10 barajı vardı. Partimizi kurarken mevcut sistemin  katılımcılıktan uzak olduğunu biz de ifade etmiştik. Geçen yıl da seçim  sistemini değiştireceğimizi ortaya koymuştuk. 
Tüm öneri tavsiye  eleştirileri gözden geçirdik. Bir adım atıyoruz. Yeni seçim sisteminin  nasıl olması gerektiği konusunda biz üç farklı alternatifi tartışmaya  açıyoruz. Yüzde 10 barajıyla devam edebiliriz. İki, barajı yüzde 5’e  çekip, beşli gruplandırmayla daraltılmış bölge seçim sistemi. Üçüncü  olarak da ülke barajını tamamen kaldırarak, dar bölge seçim sistemini  getirebiliriz. 
SİYASİ PARTİLERE DEVLET YARDIMININ KAPSAMI GENİŞLİYOR:
Siyasi  haklar konusunda ikinci düzenlemeye siyasi partilere devlet yardımı  kapsamını genişletiyoruz. Devlet yardımı için yüzde 7 olan mevcut oranı,  yüzde 3’e çekiyoruz. Yani seçime katılan partilerde  yüzde 3 oy  alanlara da devlet yardımı yapılacaktır. Bu değişimin rekabetin daha  adil hale gelmesine neden olacağına inanıyoruz.
Siyasi  partilerin teşkilatlanmalarına da kolaylık getiriyoruz. 20. Maddeyi  değiştirip, ilçede teşkilatlanmak için beldede teşkilat kurma şartını  kaldırıyoruz. 
SİYASİ PARTİLERDE EŞ GENELBAŞKANLIK:
Bir  başka düzenlemeyle, siyasi partilerde eş genel başkanlığın önünü  açıyoruz. İlgili yasa maddesini değiştirmeyi uygun gördük. Seçim kanunun  15. Maddesine ek yapıyor, iki kişiden fazla olmamak kaydı ile eş genel  başkanlık sistemini getiriyoruz.
SİYASİ PARTİLERE ÜYELİKTE ENGEL KALKIYOR:
Bir  başka yasal düzenlemeyle, siyasi partilere üyelikte engelleri  kaldırıyoruz. 11. Maddedeki değişiklikle, üye olmayı daraltan bazı  engelleri ortadan kaldırıyoruz.
FARKLI DİL VE LEHÇELERDE PROPAGANDA:
Yine  siyasi partiler kanunundan yapacağımız değişiklikle, farklı dil ve  lehçelerde propaganda imkanı getiriyoruz. Türkçe’nin yanında farklı  dillerin kullanabilmesini mümkün hale getiriyoruz. Ön seçimlerde de  getiriyoruz. Kısıtlayıcı hükmü kaldırıyor, ön seçimlerde de farklı dille  propaganda imkanını sağlıyoruz. 
NEFRET SUÇUNA AĞIR CEZA:
Yeni  süreçte nefret ayrımcılık yaşam tarzına müdahale gibi suçlarla daha  etkin biçimde mücadele etmeye başlıyoruz. Belirli suçların cezalarını  daha da artıyoruz. Belirli suçlar, kişinin dili ırkı rengi cinsiyeti  engelliliği siyasi düşüncesi dini veya mezhebi nedeniyle işlenirse  cezası daha da ağırlaşacak. Kişinin belli haklarını kullanmasını  engelleyenleri ceza kapsamına alıyoruz. Bu sebeple işlenen suçun  cezasını bir yıldan üç yıla kadar artırıyoruz.
AYRIMCILIKLA MÜCADELE VE EŞİTLİK KURULU:
Türkiye’de  hiç kimse dilinden ırkından milletinden renginden inancından, gereğini  yerine getirmekten dolayı ayrımcılığa maruz kalmayacak. Ayrımcılıkla  mücadele ve eşitlik kurulu kuruyoruz. 
YAŞAM TARZINA SAYGI TCK İLE GÜVENCE ALTINA ALINACAK:
Yaşam  tarzına saygıyı TCK ile güvence altına alıyoruz. Dini inancının  gereğinin yerine getirilmesinin engellenmesini de ceza kapsamına  alıyoruz. Dini ibadet ve ayinlerin bireysel olarak engellenmesini bu  kapsama alıyoruz. Bir kimsenin inanç düşünce veya kanaatlerinden  kaynaklanan tercihlerine müdahale edenlere bir yıldan üç yıla kadar  hapis cezası getiriyoruz.
KLAVYELERE ÖZGÜRLÜK:
TCK’da  belirli harflerin kullanılmasından dolayı var olan cezai müeyyideyi  kaldırıyoruz. Bir nevi klavyelere özgürlük getiriyoruz.
GÖSTERİ YÜRÜYÜŞLERİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK:
2911  sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununda önemli değişiklikler  yapıyoruz. Mülki amir, ilgili STK’ların görüşlerini almak suretiyle  nihai kararını verecek. Sürelerini de uzatıyoruz. Açık yerlerde güneşin  batışından bir saat sonraya kadar süren toplantılar, güneş batmadan  dağılınacak şekilde, kapalı yerlerde saat 24:00’e kadar yapacak. Hükümet  komiseri uygulamasına son veriyoruz. Artık düzenleme kurulları  tarafından yerine getirilecek. Kurul, toplantının amacına çıktığını  gördüğü durumda dağılma kararı alacak ve durumu kolluk amirine  bildirecek, gösteri ve yürüyüş kanuna aykırı hale gelirse, gösterinin  sona erdiğini ifade edecek. Düzenleme kurulu bunu yerine getirmezse, o  mahallin en büyük mülki amiri kararı verecektir.
ÖZEL OKULLARDA FARKLI DİL VE LEHÇELERDE EĞİTİM HAKKI:
Bir  başkası eğitimle ilgili. Yapacağımız yasal değişikliklerle, özel  okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitimin önünü açıyoruz. Özel kurs  imkanını getirmiştik. Daha sonra ise üniversitelerde açılmasını  sağlamıştır. Okullarda seçmeli ders olarak öğretilmesinin önünü  açmıştık. Şimdi de özel okullarda mümkün hale getiriyoruz. 2923 sayılı  kanun ile düzenlenmiştir, bu kanuna yapacağımız ek ile farklı dil ve  lehçelerde özel eğitim kurumu açılabilecek. Dil ve lehçeler bakanlar  kurulunda tespit edilecek. 
KÖY İSİMLERİNDEKİ YASAL ENGEL KALKIYOR:
Köy  isimlerinin değiştirilmesindeki yasal engeli kaldırıyoruz. Dayatma  içeren ifadeleri kaldırıyoruz. Köy isimlerinin değiştirilmesi İçişleri  Bakanlığımızca olacak. İl ve ilçe isimlerinin değiştirilmesi için yasal  düzenleme gerekiyor, bu tip taleplerde burada değerlendirecektir.
NEVŞEHİR ÜNİVERSİTESİ'NİN İSMİ DEĞİŞİYOR:
Nevşehir Üniversitemizin ismini Hacı Bektaşi Veli Üniversitesi olarak değiştiriyoruz. 
KİŞİLERİN ÖZEL BİLGİLERİNE GÜVENCE:
Getireceğimiz  bir başka yenilik. Kişisel verilerin korunması hakkında. Yasal güvence  getiriyoruz. 12 Eylül 2010’daki anayasa değişikliğiyle güvence  getirmiştik. Şimdi uygulama için taslağı hazır olan kanunu meclisimize  gönderiyoruz. Kişilerin özel bilgileri ilgisiz kişiler tarafından  kullanılamayacak.
YARDIM TOPLAMADAKİ KISITLAMA KALKIYOR:
Yardım  toplamadaki kısıtlamaları kaldırıyoruz. Yardım toplama konusunda  sınırlama altına alınmıştı. Kurban derisi fitre ve zekat konusunda  THK’ya yetki verilmişti. Aslında anayasa aykırı bir durum  oluşturulmuştu. Şimdi yasal olarak da bu yanlış uygulamaya son  veriyoruz. Vatandaşımız yardımını istediği yere verebilecek.
Şu  ana kadar açıkladığımız reformlar yasal düzenleme gerektiriyor. Fakat  paketimiz bundan ibaret değil. ikinci kısımda idari düzenleme gerektiren  reformlar bulunuyor. 
KAMUDA BAŞÖRTÜSÜ SERBEST:
Kılık  kıyafet yönetmeliğini değiştirerek kamu kurumlarında baş örtüü yasağını  kaldırıyoruz. Ayrımcılık içeriyordu. Kadın çalışanların giyimleri  üzerindeki ayrımcı ihlalleri kaldırıyoruz. Resmi elbise giymek zorunda  olan TSK mensupları, yargıda hakim ve savcıları bunun dışında tutuyoruz.
İLKOKULLARDAKİ AND KALKIYOR:
İlkokullardaki  öğrenci andı uygulamasını kaldırıyoruz. Geçen yıl orta okullarda bu  uygulamayı kaldırmıştık. Şimdi de ilk okullarda kaldırıyoruz. 
MOR GABRİEL MANASTIRI'NIN ARAZİSİ İADE EDİLİYOR:
Mor  Gabriel Manastırı’nın arazisi iade ediliyor. Böylece bir haksızlığı  gideriyor Süryani vatandaşlarımıza önemli bir haklarını teslim ediyoruz.  Şu anda 250’den fazla iade yaptık. 
ROMAN DİL VE KÜLTÜR ENSTİTÜSÜ KURULUYOR:
Roman  Dil ve Kültür Enstitüsü kuruyoruz. Karşılaştıkları sorunlarla  araştırmalar yapmak amacıyla bir ilimiz üniversitesi bünyesinde enstitü  kuracağız. Adımlar atıyoruz bu amaçla 2009 yılında Türkiye’de ilk kez  gerçekleştirdiğimiz roman çalıştayı sonrası çalışmaları hızlandırıyoruz.  Özellikle barınma noktasında çok önemli bir adım attık, TOKİ eliyle  Roman konutları yaptık. Bu inşaatlar devam ediyor. Projeler  hazırlanıyor. 
Demokratikleşme  paketimiz işte bu paketlerden oluşuyor. En kapsamlı reform sürecini  başlatıyoruz. Yeni hedeflere ilerlemeye devam edeceğiz. Açıkladığımız  reform paketinin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. 
								
							 
			
		    
		    
		            
				Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir, teşekkür ederiz.
    
     
				
		
				
		
		
Bu habere yorum yapan ilk siz olun!