BAŞBAKAN ERDOĞAN KONUŞUYOR

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'manifestom' dediği konuşmasına başladı 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan konuşma yapmak üzere kürsüye geldi.

Başbakan Erdoğan Ak Parti kongresine Sezai Karakoç'un SÜRGÜN ÜLKEDEN BAŞKENTLER BAŞKENTİNE şiirini okuyarak başladı.

Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır
Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır
Aşk celladından ne çıkar madem ki yâr vardır
Yoktan da vardan da öte bir
Var vardır Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır
O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır
Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır
Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır
Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardı
Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır
Senden umut kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır
Rabbime bize bu heyecanı, bu coşkuyu yaşattığı için hamd ediyorum. Ülkemize, milletimize, halka hizmet aşkı veren Allah'a hamd ediyorum. Hepsinden öte bize böyle bir muhabbet bahşettiği için, bize böyle yol arkadaşları bahşettiği için, kardeşlerimle birlikte yol yürümeyi bahşettiği için Rabbime sonsuz kere hamd ediyorum. Bu salonda Türkiye var. 81 vilayet, 75 milyon var. Bu salonda Ortadoğu, Kafkasya, Balkanlar, Avrupa, Afrika var. Bu salonda kardeşlik var. Bugün insanlığın, dünyanın kalbi bu salonda atıyor. Sizin yürekleriniz tüm dünyaya umut dağıtıyor.

Gençler sizlerin sayesinde bu hareket coştu. Arif Nihat Asya ne diyor:

Delikanlım! işaret aldığın gün atandan!
Yürüyeceksin! Millet yürüyecek arkandan!
Sana selâm getirdim Ulubatlı Hasan'dan!

Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın;
Fâtih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın!

ŞEHİTLERİMİZİN HAKKINI YERE DÜŞÜRMEYECEĞİZ

Buradan sınır karakolunda vatanını koruyan Mehmetçikleri, askerimizi, polisimizi özellikle selamlıyorum. Şehitlerimizi, gazilerimizi Allah'ın selamıyla selamlıyorum. Şehitlerimizin hakkını yere düşürmeyeceğiz

Mehmet Akif'in muhteşem şiiriyle şehitlerimizi selamlıyorum
Asım'ın nesli...diyordum ya...nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek.
Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi...
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın?

Malazgirt zaferinde Alparslan Aslan böyle seslendi
"Ey kumandanlarım, ey askerlerim, bütün Müslümanların bizim için dua ettiği bu saatlerde kendimi düşman üzerine atmak istiyorum. Ya muzaffer olur gayeme ulaşırım, ya şehit olur cennete girerim. İşte atımın kuyruğunu bağladım, savaşa gireceğim, şehit olursam üzerimdeki şu beyaz elbise kefenim olsun kardeşlerim. Benimle birlikte savaşmakta ya da ayrılmakta serbestsiniz. Senin için harbe giriyorum ya Rabbi! Allah'tan başka sultan yoktur. Emin ve kader onun elindedir. "

Savaşa giren Sultan Alparslan işte böyle medeniyetin kapılarını araladı. O filiz Osman Gazi ile büyüdü giderek büyük bir çınara dönüştü. Selçuklu Devleti, Osmanlı Devleti ve Cumhuriyet Devleti bu çınar altında hep sevgiye yürüdüler. Bu çınarın gölgesinde ayrımcılık yoktur, zulüm yoktur, baskı yoktur, ötekileştirme yoktur.


ERDOĞAN'DAN GENÇLERE YENİ HEDEF: 2071

Bizim yolumuz Sultan Alparslan'ın, Gazi Mustafa Kemal'in yoludur, merhum Adnan Menderes'in, Turgut Özal'ın, Necmettin Erbakan'ın yoludur. Yani bizim yolumuz sevginin, kardeşliğin, birleştirmenin, kucaklamanın yoludur. Buradan bir şey daha hatırlatmak istiyorum o günleri bizler göremeyeceğiz. Cumhuriyet'in kuruluşunun 100. yılı dışında başka bir hedefimiz daha var. O da bu kuruluşun 1000. yılı. Hedef 2071'dir. Rabbim izin verirse gençler biz 2023'ü sizler 2071'i inşaa edeceksiniz. Allah'tan başka zafer sahibi yoktur.

ZAFER AK PARTİ'NİN DEĞİL MİLLETİN

3 Kasım 2002'de yüzde 34 ile o zafer milletin zaferidir. 28 Mart 2004'de yüzde 42 zaferi AK Parti'nin değil milletin zaferi. 27 Temmuz 2007'de zafer gariplerin, 'yeter söz milletin' diyenlerin başaırısıdır. 27 Ekim 2007'deki zafer milletin haykırışıdır. 12 Haziran 2011 zaferi sadece AK Parti'nin değil 75 milyonun zaferidir.

Biz kimsenin hayat tarzına dokunmadık. Tam tersine özgürlükleri savunduk. 14 Ağustos 2001 öncesi ve sonrasında Anadolu'yu ziyaret ettik. Ne gördük biliyor musunuz? Anadolu'nun yoksul ülkelerinde ayağında çarık olmayan çocukların gözlerindeki ışığı gördük.

ANA MUHALEFET BÜTÜN DARBELERİN İÇİNDE

Bu ana muhalaefet partisi bütün darbelerin ya fiilen içindedir, ya fikren içindedir. İçinde olmadığı darbe yoktur.

On yıl boyunca kimsenin yaşam tarzına, yemesine, içmesine giyimine karışmadık. Değil yüzde 50 yüzde 99 ile bile iktidar olsak yüzde 1'in hakkını korumak boynumuzun borcu.

"SONUNUZUN MENDERES GİBİ OLMASINI MI İSTİYORSUNUZ?" DEDİLER

1940'lı yıllar boyunca bakınız. Tüm milletime sesleniyorum. Unuttuklarımızı zaman tünelinde geriye giderek hatırlayalım. Gençler bunu bilemezler. Ama hatırlatmak görevimiz. Milletimizin kutsallarına savaş yürütüldü. Camilere kilit vuruldu. Camiler ahıra depoya müzeye çevrildi, Kuran'ı Kerim'i okumak da öğretmek de yasaklandı. Ezan değiştirildi. Kim tarafından? Bu CHP zihniyeti tarafından. Standart bir kafa yapısı inşa edildi. Merhum Menderes'in tersine çevirdiği bu süreç 60 darbesiyle tersine çevrildi. Menderes'i idam edenler şu mesajı verdi: Eğer devlet ile millet arası mesafeyi kapatırsanız sonunuz şöyle olur. CHP aynen şunu dedi: Siz de akibetinizin Menderes gibi olmasını mı istiyorsunuz. Şu andaki bile bunu dedi.

O Menderes camilerin kapılarındaki mührü söktüklerinde halk şükür namazı kıldı, ezan aslına çevrildiğinde hüngür hüngür ağladı. Biz Menderes'in yolundan gittik. Kendimize bunun için muhafazakar demokrat dedik.

Ekranbaşındakilere sürpriz yapmak istiyorum. Aşık Veysel'in şu şiirini okuduk sürekli:

Uzun ince bir yoldayım
Gidiyorum gündüz gece
Bilmiyorum ne haldayım
Gidiyorum gündüz gece


Dünyaya geldiğim anda
Yürüdüm aynı zamanda
İki kapılı bir handa
Gidiyorum gündüz gece


Uykuda dahi yürüyom
Kalkmaya sebep arıyom
Gidenleri hep görüyom
Gidiyorum gündüz gece


Kırk dokuz yıl bu yollarda
Ovada dağda çöllerde
Düşmüşüm gurbet ellerde
Gidiyorum gündüz gece


Düşünülürse derince
Irak görünür görünce
Yol bir dakka miktarınca
Gidiyorum gündüz gece


Şaşar Veysel işbu hâle
Gâh ağlaya gâhi güle
Yetişmek için menzile
Gidiyorum gündüz gece

(Ekranda Aşık Veysel'in görüntüleri paylaşıldı)


TERÖRÜN TÜRKİYE'DE PİYASASI VAR

Terör mücadelemizde 10 yıl boyunca hep yalnız bırakıldık. Ama bunları mazeret olarak görmedik. Millet bizim arkamızda dedik. Anaların gözyaşını, babaların gözyaşını dindireceğiiz dedik. Türkiye'de terörün bir piyasası oluşmuştur. Terörün kan alınıp can satılan bir piyasası oluşmuştur. Terör maalesef sadece dışarıdan değil, işte bu kanlı piyasadan rant sağlayanlardan da destek alıyor. Çetelerden destek alıyor. Kendi şahsi hesaplarının peşinde düşen, siyasetçiden medyadan destek alıyor.

CHP SÖZÜNDE DURMADI

İşte görüyorsunuz bu ülkenin ana muhalefet partisi terör örgütünün servis ettiği belgelerle konuşuyor. Bölücü terör örgütünü Filistinli direnişçilerle bir görecek kadar bir zilletin içerisinde bunlar. Bir yanda terörü istismar eden parti, bir yanda kuklası bir parti, bir yanda parmağında oynattığı parti. Ana muhalefet partisinin genel başkanı randevu istedi verdik. Oturduk konuştuk. Dert terörü çözmekti. Birlikte adım atılacaktı. MHP randevu vermedi. Şunu söyledim. Sizin bu 10 maddeniz öneri miz, tespit mi. Tespit dediler. Teklif yapıyorum dedim. 3 arkadaşınız,3 arkadaşım. Hemen talimat verelim. Arkadaşlarımız çalışmaya başlasınlar. Ve bizim önümüze bir rapor getirsinler. Bizler de çalışalım. Bizler her şeyi yapmaya hazır dedik. Yanındaki arkadaşı 2 ayda olmaz dedi. Biz de tamam bekleriz dedik. 3 ayı geçti arkadaşlarn hala gelecekler. Biz hazırız, hazırsan ben arkadaşlara görevi verdim. Hazırsan arkadaşlarımız hazır. Milleti aldatmaya hakkınız yoktur! Yapılacak bir şey de var. Yapmıyorsak biz bunun hesabını veririz.



ÜÇ BEŞ TANE TERÖRİSTE BU HİZMET ERTELENMEYECEK İNADINA YAPACAĞIZ

Güvenlik güçlerine son zamanlarda çok saldırı var. Biz Ankara'dan güneydoğunu seyredenlerden değiliz. O dağları görmüş siyasetçileriz.

Biz sadece bu bölgeye 35 katrilyon yatırım yaptık. Fakat bölücü terör örgütü bunun önünü kesmeye çalıştı. 10 sene önce size Hakkari'de havaalanı yapılacak deseydim şaşırdınız. Şimdi Yüksekova'da havalimanı yapılıyor. İş makinelerini yaktılar. Yaksalar da inadına yapacağız.

KÜRT KARDEŞLERİM SELAHADDİN EYYÜBİ'NİN TORUNUDUR

Benim Kürt kardeşlerim Selahaddin Eyyübi'nin torunudur bunların değil. İdris'i Bitlisi'nin torunudur bunların değil. Benim Kürt kardeşlerim başka ülkelerin taşeronu haline gelmiş terör örgütüyle alakası yoktur.

KÜRT KARDEŞLERİM ELİNİ VİCDANINA KOYSUN

Van depremine yardıma gelmiş polise şehit eden, caminin imamını şehit eden bu canavarlarla Kürt kardeşimin ilgisi yoktur. Kürt kardeşlerime sesleniyorum. Bu topraklar üzerinde yaşayan kardeşlerimin eline vicdanına koymasını sesleniyorum.

Her bir Kürt kardeşlerimin bir an olsun vicdanıyla düşünmesini istiyorum. Cumhuriyet tarihi boyunca hangi hükümet bu kadar cesur adımlar atılmış, kardeşlik için bu kadar çaba gösterilmiştir? AK Parti bu zulme son vermiştir.

OHAL'i AK Parti kaldırmıştır. Kürtçe yasağını AK Parti kaldırmıştır. AK Parti güneydoğuyu tek partiyle idare etmek isteyen terör örgütüne karşı Kürt kardeşlerimi korumuştur.

Kürt kardeşlerimin teröre 'Yeter artık' demesini bekliyoruz. Hepimiz aynı kıbleye dönüyoruz. Bir ailenin fertleriyiz, kardeşiz. Terör örgütü desteğiyle oyları alarak meclise gelen siyasetçiler öfkenin ayrımcılığın dilini kullananlardan değiliz. Biz kardeşliği konuştuk. Bugün hiç usanmadan tekrar ediyorum ' İnadına demokrasi, inadına kardeşlik, inadına kucaklaşma' diyorum