
Niyet bizden yardım müsteşardan gelsin
Danıştay Başkanı’nın da adının karıştığı hayali ihracat soruşturmasında ‘örgütün’ gümrükte yaşadığı sıkıntıları çözmek için Bakanlık Müsteşarı Altunyaldız ile yardımcısı Akkoç’u devreye soktuğu belirlendi.
İstanbul Büyükçekmece Cumhuriyet Savcılığı’nca yürütülen hayali ihracat operasyonu çerçevesinde yapılan soruşturmada organize suç örgütünün gümrükte yaşadığı sıkıntıları çözmek amacıyla Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ziya Altunyaldız ile yardımcısı Neşet Akkoç’u devreye soktuğu belirlendi. Soruşturma dosyasında, Barbaros Hayrettin Aksoy’un girişimi sonrasında Akkoç’un İstanbul’daki gümrük idaresine telefon açtığı bilgisine yer verildi. Suç örgütünün, hakim Temel Doğangün ile Cumhuriyet savcısı Mehmet Ünal’la bağlantısının tespit edildiği bilgisi de dosyada yer aldı.
Büyükçekmece Savcısı Mustafa Kemal Gül’ün yürüttüğü soruşturmaya ilişkin dosyada, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nda bazı üst düzey bürokratların isimlerinin bulunduğu anlaşıldı.
Telefon bekliyorum
Soruşturma dosyasına göre, polisin teknik takiplerinde, örgüt lideri olduğu belirtilen Aksoy ile örgüt yöneticisi Şenol İkiz’in takip ettiği, “Almanya üzerinden menşei saptırılarak Türkiye’ye getirilen kumaşlar için” gereken “menşei şehadetnamesinin” temin edilemediği belirlendi. 24 Şubat 2012-29 Şubat 2012 arasında yaşanan sıkıntılar nedeniyle gümrük birimlerine haklarında şikayetlerde bulunulan Aksoy ve İkiz, İbrahim Meral isimli şahıs aracılığıyla Akkoç’u devreye soktu.
Aksoy, Ankara’dan yardım isteme çalışmaları çerçevesinde İkiz’le 24 Şubat 2012 günü 14.00 sıralarında yaptığı telefon görüşmesinde sorunları aşmak için “Bugün ben randevu bekliyorum, müsteşarla görüşeceğim” dedi.
Dosyada görüşmeyle ilgili değerlendirmede, “Bu görüşmeden de şahısların menşei saptırılmış kumaşlarla ilgili Halkalı Gümrüğü’nde yaşadıkları sıkıntıları aşmak için Halkalı Gümrük Müdürü İsmail Şehitoğlu’na talimatı geçecek birini devreye sokmaya çalıştıkları, Aksoy’un müsteşarla görüşeceğini beyan ettiği ve dönemin Gümrük ve Ticaret Müsteşarı Ziya Altunyaldız’ı kastettiği değerlendirilmektedir” denildi.
Neşet Bey’den talimat
Aksoy ile İkiz’in 13 Mart 2012 günü 15.44’de yaptıkları telefon görüşmesinde, sorunların aşılması için beklenilen telefonun Ankara’dan geldiği bilgisi de dosyaya konuldu. Söz konusu görüşmede İkiz Aksoy’a “Bu yukarıdan telefon, Neşet Bey’den telefon gelmiş buraya, tamam. Belli teminat almadan bırakıyorlar” diyor.
Aynı gün 17.33’de İkiz ile Ankara’da bağlantı kuran Meral arasında yapılan görüşmede ise Akkoç’un organize suç örgütüyle ilgili şikayetler hakkında bilgilendirme yapıtığı ortaya çıktı. Bu tespite göre Meral, İkiz’e “Abi Neşet bey döndü. ‘Sizi iki defa üst üste ihbar etmişler’ dedi. ‘Böyle böyle’ dedi. ‘Ama ‘Allah’a şükür araştırmalarımızda herhangi bir olumsuzluk olmadı arkadaşlarla ilgili’ dedi. ‘Bilgin olsun’ dedi. Ben de teşekkür ettim” diyor.
Bu görüşmeler sonrası İkiz ile Aksoy arasındaki görüşmelerde söz edilen 569 kap kumaşın 2 Mart 2012’de yurda girişinin gerçekleştiği ve antrepo beyannamesi açıldığı, 5 Mart 2012’de de ithalat beyannamesi açılması işleminin yapıldığı, ancak kumaşların 14 Mart 2012’de çekilebildiği ve beyannamelerin kapandığı belirlendi.
Müsteşarla irtibat
İkiz’in ayrıca, Ahmet Pampu aracılığıyla Bi-Fa Tekstil üzerinden yurda sokmaya çalıştıkları menşei saptırılmış kumaşlar için müsteşar Ziya Altunyaldız ile danışmanı Ramazan Işık’la irtibata geçtiği belirlendi.
Dosyada organize suç örgütünün Dış Ticaret Müsteşarlığı’ndan istedikleri revize taleplerini “rüşvet karşılığında” aldıkları bilgisi de yer alıyor. Müsteşarlıkta görevli bürokrat Halit Özbilgiç’in Pampu ve Meryem Aydın’la irtibatlı olduğu, suç örgütünün ihtiyaç duyduğu firmaların istedikleri revize taleplerinin kabul edilmesi için rüşvet aldığı idia ediliyor. Ahmet Gerz’in kontrolündeki firmaların müsteşarlıktaki işlemleri için Pampu’nun Özbilgiç ile temasa geçtiği, Özbilgiç’in “Yok o olmuyor” sözüne rağmen Pampu’nun “Ben biraz daha araştırayım” yanıtını verdiği belirtiliyor. Dosyada, “Şahısların fiziki takibinde menfaat ilişkilerinin olduğu değerlendirilmektedir” deniliyor.
‘Garajda öptüm, gönderdim’
Pampu, sıkça görüşmesine karşın revize talepleri ilk etapta kabul edilmeyince suç örgütü yöneticisi olduğu iddia edilen Ferruh İlvan’a Özbilgiç için “Adam bizim kendi adamımız nasıl takma ya, öyle şey olur mu?” ifadelerini kullanıyor. Özbilgiç’in revize taleplerini onaylamasının ardından 6 Kasım 2011’de Özbilgiç ile Pampu’nun Bursa’da buluştukları saptanan dosyada “Özbilgiç’e rüşvet verildiği, bunu ifade etmek için Pampu’nun İlvan’a, ‘Ben garajda öptüm, möptüm, gönderdim’ dediği tespit edilmiştir” değerlendirmesi yapılıyor.
Milliyet
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir, teşekkür ederiz.
YorumlarToplam 1 yorum mevcut
Hayrettin Yazıcı 13 yıl önce yorumlandı
Gümrükçü Barbaros,ferruh ilvan, danıştay başkanını ayarlayan yalçın bayrak, battal karaaslan ve en önemlisi cenk dış tic.aş ekis sahibi şimdi ehil a.ş sahibi mustafa sevimli, hepsi sayın savcının gitmesi için uğraş veriyordu.sonunda başardılar.