ÖZGÜRLÜK HEYKELİ

Osmanlı İmparatorluğu’na ait bir kentti o zamanlar Mısır.

Hıdiv yani baş vezir Said Paşa'nın Süveyş Kanalı inşası için imzaladığı antlaşma gereğince Süveyş Kanalı'nda bulunan  Port Said Limanı'nın girişine konulmak için Osmanlı Devleti tarafından yaptırılmıştı.

Hatta dönemin Osmanlı Sultanı Abdülaziz parayı peşin vermiştir Fransız bir heykeltraş olan Frederic Auguste Bartholdi'ye.

Epey bir uğraşın sonunda her şey yolunda gitmiş ve  heykel hazırlanmıştı.

Abdülaziz heykeli görünce ‘’aman bu ucubede neyin nesi olmaz halk bizi topa tutar sakın bunu dikeyim filan demeyin’’deyince Fransız heykeltraş aldı heykeli Paris’de bir depoya kaldırdı.

Hani o heykelin elinde tuttuğu meşalenin anlamı ne biliyormusunuz ? Asya’nın ışığının Mısırdan geldiğinin sembolüdür.

Aradan yıllar geçer Amerikalılar ‘’yahu biz bu Fransızlarla iyi geçiniyoruz şunlara bir heykel yaptıralım da Liberty Adasına yerleştirelim’’diyerek aynı Bartholdi’nin kapısını çaldılar.

Bartholdi düşünmüş taşınmış yeni bir heykelle uğraşmaktansa almış yanına Eyfel’i yapan mühendisi,çıkartmışlar bizim Sultan Abdülaziz’in peşin para verdiği heykeli depodan,orasını burasını kurcalayıp değiştirmişler,sol eline bağımsızlık bildirgesi diye bir tablet yerleştirmişler,başında ki yedi uçlu taç içinde yedi kıta yedi denizi simgeliyor deyip ABD’ye kakalamışlar.

İşin bir başka ilginç tarafı heykele modellik eden kişi singer dikiş makinelerinin sahibi İsaac Singer’İn eşi Eugenie Boyer’dir.

O kimsenin beğenmediği heykeli şimdi milyonlar ziyaret eder olmuş.

Hatta Dünya’nın çeşitli ülkelerinde 8 tanede kopyası oluşturulmuş ve bir tanesi de acaba verdiklerine pişman olduklarından mı nedir bilinmez Paris’tedir.

Acaba o dönemler heykel Süveyş’e dikilseydi gerçekten Abdülaziz’in korktuğu başına gelirmiydi bilmem ama yanlışlıkla Fırat Nehri’ne filan dikilseydi  bugün ucube diye yıkılacağı garantiydi.