SİLAHLAR ÇEKİLDİ…

Ey müminler! Din kardeşlerinizden başkasını (kâfir ve münafıkları) dost edinmeyin: Onlar size fenalık yapmakta, fesad çıkarmakta kusur etmezler ve sıkıntaya girmenizi arzu ederler. Onların size karşı olan kin ve düşmanlıkları ağızlarından meydana dökülmüştür. Kalblerinde gizledikleri düşmanlık ise daha büyüktür. Onların düşmanlıklarına dâir âyetleri açıkladık, eğer düşünür ve anlarsanız... (ÂLİ İMRÂN – 118)

Selamlar olsun gönül dostlarım.

 Öyle görülüyorki yerel seçimlere çeyrek kala siyasiler ve egemen güçler son kozlarını oynamaya başladılar. Teşbihte hata olmasın silahlar çekildi demekten kendimi alamadım. Söyleyeceğim o ki silahı güçlü olan kazanacak gibi görülüyor. Ancak kaybedeni şimdiden belli gibi…  Tek arzum kazanan milletimiz olsun.

 Tespitlerim ve düşüncelerim doğrultusunda sizlerle paylaşmak istediğim bir konuyada değinmek istiyorum. Bu günlerde yaşananların sadece seçimlere yönelik birtakım eylemler olduğunu zannetmiyorum. Tabi seçimlerde iktidar partisinin başarısız olması bu yapılanların sebeplerinden birisi. Ancak perde arkasında ülkemiz istikbaline yönelik telafisi ve tamiri mümkün olmayacak, küresel sistemin kendi çıkarları doğrultusunda fiili olmasada ülkemiz üzerinde işgal düşüncesinin planlandığını sezinlemekteyim. Eğer seçimler onların istediği gibi sonuçlanır ise yani Ak Parti seçimden başarısızlıkla çıkarsa onlar için ülkemiz üzerinde oynanan oyunlar için daha rahat bir ortam oluşturmaları içten bile değildir. Bu söylemimle beni aba altından sopa gösteren biri olarak görmenizi doğal karşılaya bilirim ama son zamanlarda yaşananları iyi analiz ettiğinizde bu söylediklerimin ne kadar doğru olduğunu sizlerde göreceksiniz.( Allah (cc) ülkemiz üzerine oynan oyunları ve oynayanların planlarını tersine çevirsin ve kendi üzerlerine musallat etsin inşallah.)

 Silahlar çekildi demiştim. Evet siyasiler projeleriyle değil ellerindeki, nasıl elde ettiklerini açıklamadıkları tapelerle ve dinleme kayıtlarıyla birbirlerine saldırıken okyanus ötesinden gelen talimatlarla ablalar diye adlandırılan ve gerçekleri henüz kavrayamamış olan bir kısım vatandaşımızda kapı kapı dolaşarak aslı astarı olamayan iftiralarla hükümet ve Başbakanı itibarsızlaştırmak, milleti tabiri caiz se dolduruşa getirerek anti demokratik olarak oylarını gasbetmek için mücadele etmekteler. Şahsi kanaatimi belirtmek isterimki aslında ablalar olarak adlandırılan bu kişilerin kötü insanlar olduğunu düşünmüyorum. Onların penceresinden bakarsak kendilerine imkan sağlayarak okutmuş ve iş imkanı sağlamış olan bir cemaate karşı vefa örneği sergilediklerini zannediyorlar. Bir önceki yazımda ahde vefa dan bahsetmiştim. Ancak benim bahsettiğim Allah’ın emir ve yasakları doğrultusunda ahde vefanın nasıl olması gerektiği idi. Bunların yaptığı ise tamamen Allah(cc) kesinlikle yasakladığı iftiralarla ve bir takım manüpülasyonlarla  ülkemizin huzuru ve bağımsızlığını bozmaya yönelik hareketlerle vefa borçlarını ödediklerini zannetmeleridir. Yazık…. Allah yolunda olduklarını düşündüğüm bu kişilerin bir an önce akıllarını başlarına alarak nefsihi hareketler yerine Allah ve Allah’ın emirlerine hizmet etmelerinin gerektiğini hatırlatmak isterim. Müslüman olduğunu söyleyen bir kişiyede bu yakışır. Yazımın başında mealini verdiğim ÂLİ İMRÂN – 118. Ayette kafir ve münafıkları dost edinilmemesinin gerektiği ve kin ve düşmanlıklarının açık olduğu belirtilmekte. Onun için detayın araştırılarak kimlere hizmet ettiklerini biran önce görmeleri gerekmektedir. (Allah (cc) bir an önce onlarında doğruyu görmelerini nasip etsin inşallah.)

Gelelim muhalefetin silahlarına. Gördüğüm o ki muhalefet görüntü olarak göz dolduran ve ürkütücü gibi görünsede kurusıkı silahlarla çıkmışlar yola. J Hep aynı hikaye hep aynı masal. İktidar yaptıklarını anlatıyor. Muhalefet ise yapacaklarını anlatacaklarının yerine yapılan hizmet ve projeleri sorgulayan müfettiş gibi davranmakta. Muhalefet size sesleniyorum sizler bu şekilde seçim kazanamazsınız. Milletimiz bunları yemezler. Sene 2014. Artık 1950 deki gibi yapılanları gördükten sonra müdahale etmekten korkan askeriye tarafından sindirilmiş millet yok artık. Sizde biran önce toparlanın ve vatanımız ve milletimiz için birşeyler yapın. Projeler üretinki sizleride dinleyelim, inanır ve güvenirsek arkanızdan gelelim. Artık ideoloji savaşı yok. Sizde inanın buna.

 İktidarın silahı ise icraatları. Bunları gerek mitinglerde gerekse görsel ve yazılı basında milletin anlayacağı dilde yer verilmekte. İktidarı zorlayanın muhalefet olması gerektiği yerde, muhalefet üzerine vazife olmayan işlerle uğraşarak iktidarın cephesini azaltıyor.

Şu günlerde iktidarı zorlayacak gibi görünsede milletin desteğini alan iktidar, paralel güç olarak adlandırılan cemaatinde kolayca üstesinden gelecek gibi görünüyor.

 Yazımın başında’’ kaybedeni belli gibi’’ demiştim ya hani ; kaybeden cemaat olacak. Aslında cemaat asli işleriyle uğraşmış olsaydı geçmiştede olduğu gibi, her zaman hem hükümet hemde milletimiz gururla cemaati destekleyip arkasında duracaktı.

Neyse; herkez yaptığının bedelini ne olursa olsun ödeyecektir. Yeterki kazanan milletimiz olsun.

Umutlu Kalın……..

Davut BÜLBÜL