Bu haftaki yazı başlığımız Saatlerce direksiyon başında canı pahasına hayat mücadelesi veren şoför arkadaşlarımızla ilgili..
Ne yazık ki gerçek hayattaki can güvenliği sgk mevzuatı açısından da doğru dürüst sağlanabilmiş değil..
Şoförler eğer bir araçta 10 günden az çalışıyorsa primlerini şoförün kendisi ödeyecek, araç sahibi de aracını iş yeri olarak tescil ettirmeyecektir. Şayet ki 10 günden fazla süreli olarak çalışıyorlarsa araç sahibi yada aracı kiralayarak işleten kimse aracını işyeri gibi tescil ettirerek sosyal güvenlik kurumuna işe giriş bildirgesi ve aylık ssk bildirgesi verecektir.
10 günden az süreli çalışmalarda araç sahipleri ile şoförler arasında sözleşme imzalanarak ilgili sosyal güvenlik kurumuna bilgi verilecektir.
Durum böyle olunca şoförlerin ödeyeceği primlerin içinde kısa vadeli sigorta kollarından olan iş kazası meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortası primleri olmayacaktır. Bu durumda rapor alan, ayda 10 günden az çalışan bir taksi şoförü istirahatli olduğu günler için iş göremezlik ödeneği alamayacaktır. İş kazası meslek hastalığı primi ödenmediği için, direksiyon başında kaza geçirip ölen bir şoförün yakınlarına iş kazasından dolayı gelir bağlanamayacaktır.
Eğer ölüm aylığı bağlanma şartlarını taşıyorsa aylık bağlanabilecektir. Olayı şöyle örneklersek, sigortası bile yapılmayan, sigortasız olarak bir iş yerinde çalışmaya başlayan ve işe başladığı gün kaza geçirip vefat eden bir fabrika işçisinin eşine, çocuklarına, duruma göre ana babasına gelir bağlanırken sigortalı olduğu halde, kalp krizi veya kaza geçirerek direksiyon başında vefat eden bir şoförün yakınlarına ölüm geliri bağlanamayacaktır. Kısaca bu durum taksi yada şoför çalıştıran işverenlerin işini daha da kolaylaştırmış bulunmakta. Tabiri caizse hırsıza anahtar göstermek gibi olmaktadır..
Kız kıza deniz keyfi
Nevşehir'de Murat Boz rüzgarı
Yılmaz Erdoğan tek kalemde sildi
Şiirden Besteye, Yıllara Uzanan Bir...
Bu içeriğe yorum yapan ilk siz olun!