Sevgililer Gününüz Kutlu,Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun

14 şubat sevgililer günü Hz Muhammet sav ın doğum günü gerçek bir sevgililer günü Türk islam alemine hayırlı uğurlu olsun inşallah.

MEVLİT KANDİLİ
Yıl miladi 20 Nisan 571, günlerden Pazartesi.
Peygamberimizin dünyayı şereflendirdiği tarihi ve mübarek gece. “Karanlığın en koyu olduğu an, şafağın en yakın olduğu zamandır.” denilir. Arap yarımadasının, cehalet, küfür ve şirk içinde karanlığa gömüldüğü bir dönemde Peygamberimizin doğumu, gelecekte bütün dünyayı aydınlatacak olan güneşin şafağı gibiydi. Başka bir ifade ile çölün kuraklığı ile birlikte dalalet sebebiyle gönülleri de çölleşen insanlık için sağanak bir yağmur gibi indi insanlık üzerine.
İslam öncesi Arap toplumunun sosyal yapısını analiz ettiğimizde söz konusu karanlık yada manevi çölleşme çok net görülebilmektedir:
Arap yarımadasında, asayiş, huzur ve güven bozulmuş, can ve mal güvenliği kalmamıştı.
•Fuhuş yaygınlaşmış, bazen doğan çocukların babasını belirlemekte zorlanıyorlardı.
•Batıl inanışlar yaygınlaşmış, Kabe putlarla doldurulmuş, Allah’ı bırakıp putlardan medet umar bir hale gelmişlerdi. Meleklere Allah’ın kızları diyorlar, kurbanlara putlara adıyorlardı.
Allah, bu kötü gidişi durdurmak ve insanlara doğru yolu göstermek için Peygamberimizi kısa vadede Arap toplumuna ve 7. yy’la, orta ve uzun vadede ise bütün çağlara ve insanlığa bir kurtarıcı olarak gönderdi.
Onun doğduğu gecenin müstesna bir gece olduğu meydana gelen bir takım olağan üstü olaylarla da bir çok kimse tarafından fark edildi.
•O gece gökyüzünde büyükçe bir yıldız belirmiş, bazı Yahudi bilginler, bu yıldızın beklenen Ahmet’in doğumuna işaret olabileceğini söylemişlerdir.
•· Kisra sarayının ondört sütunu birden yıkılmıştır.
•· Save gölünün suyu çekilmiş, hiç suyu olmayan Semave vadisi ise su ile dolup taşmıştır.
•· Mecusilerin bin yıldan beri hiç sönmeden yanan ateşi sönmüştür.
•· Dönemin önde gelen insanları çok ilginç rüyalar görmüşlerdir.
“Levlake levlak lma halaktü’ül eflak” övgüsüne mazhar olan, Allah’ın “Habibim!” (sevgilim) dediği bir insanın doğumu, herhalde hem tarihi hem de dini bakımdan çok önemli bir gün ve gece olması icap eder. 14 Şubat 2011 Pazartesi günü sözünü ettiğimiz önemli geceyi idrak etmiş olacağız. 14 Şubat, Batı kültüründe sevgililer günü olarak kutlanır. 14 Şubat’ı kutlayanlar Peygamberimizden daha sevimli, dada şefkatli, daha sadık bir sevgili bulamazlar.
Peygamberimizin adı Tevrat ve İncil’de Ahmet olarak yer almış ve ahir zaman peygamberi olarak geleceği müjdelenmiştir. Annesi amine Ahmet, dedesi Abdulmuttalip ise Kabe’ye götürerek Muhammed ismini vermiştir. (Yerde ve gökte bir tane anlamında)
Allah’ın esma-i hünsasından biri de el-Vedud’dur. En iyi seven, en iyiyi seven ve sevginin kaynağı anlamında. Allah bu sıfatı ile Peygamberimize Habibim (Sevgilim) demiştir. Allah’ın bir kul için habibim demesi, herhalde unvanın, şerefin ve mutluluğun en yücesi olsa gerektir. Allah, bizlerin de kendisi tarafından sevilmesini, Hz Muhammed (s.a.s) ‘e tabi olma şartına bağlamıştır. (Al-i İmran, 31)
Peygamberimiz ile ümmeti arasında sevgi odaklı bir ilişki vardır. O ümmetini, ümmeti de Onu dünyevi olan her şeyden daha çok sever. Sevgi yakınlaştırır, seven ile sevileni bütünleştirir. Peygamberimiz, bizim için her şeyden daha değerlidir: Bu hususta Allah Teala şöyle buyurur:
“Peygamber, mü’minler için kendi canlarından ileridir. Onun eşleri de onların anneleridir.”(Ahzap,33/6)
Hz. Ali’ye Rasûlullah’a olan sevginiz nasıldır? diye sorulduğunda O: “Biz Rasûlullah’ı susuz bir insanın suya hasreti gibi severdik” buyurmuştur.
Peygamberi sevmek; Onun yolundan gitmekle, Onun telkin ettiği hayat tarzını benimsemekle olur. Sakın aklınıza şöyle bir şey gelmesin: O bir peygamberdi, biz Onun gibi olamayız, Onun yaptıklarını yapamayız. Elbette Onun gibi olmak, Onun her yaptığını yapmak mümkün değildir ama şunu bilmek gerekir ki; O bize hiçbir zaman yapamayacağımız şeyler telkin ve tavsiye etmemiştir. O bizi bizden çok düşünür. Onun ümmetine olan düşkünlüğü, bir annenin evladına olan düşkünlüğünden daha fazladır.
Başınıza bir musibet gelince hemen Onu hatırlayınız. O bir insanın hayatta karşılaşabileceği zorlukların bir çoğuna şahit olmuştur. Daha doğmadan babası vefat etmiştir. Altı yaşında iken annesi, sekiz yaşında iken dedesi vefat etmiş, amcası Ebu Talip’in yanında büyümüştür.
Süt annesi Halime diyor ki: O bizim evimize geldikten sonra evimiz bereketlendi. Peygamberimizin bir de süt kardeşi vardı Şeyma adında. Peygamberimiz, süt annesinin sadece bir memesini emermiş. Diğerini uzattığında ise ağzını yumar asla emmezmiş. Halime bir gün Medine’ye Peygamberimizi ziyarete geliyor. O sırada Peygamberimiz Mescid-i Nebevi’de ahhabı ile sohbet etmektedir. Ayağa kalkıyor, sırtından hırkasını çıkararak yere seriyor ve yanı başına oturtarak süt annesine hürmet ediyor.
Annesi Amine’nin Ebva köyünde vefatı sırasında söylediği söz çok anlamlıdır: Her yeni eskir, her doğan ölür. Ben de her fani gibi bu dünyadan göçüyorum ama çok bahtiyarım. Dünyaya çok hayırlı evlat bırakıyorum. Adam olacak çocuk derler ya. Peygamberimizin de büyük adam olacağı ta çocukluğundan itibaren her hareketinden belli oluyordu.
Araplarda nesep ilmi çok yaygındı. Bir nesep bilgini Arap, Peygamberimizin soyunu araştırıyor. Peygamberimizin soyu Hz İbrahim’e kadar dayanır. Hz Amine’den Hz İbrahim’in eşi Hacer’e kadar gelip geçen hiçbir hanımın, büyük günahlardan birini işlediği tespit edilememiştir.
Peygamberimiz, altı evladının cenazesini görmüştür. Bir insan için bundan daha büyük acı olabilir mi?
Peygamberimiz iki öğün yemek yerdi. Hz Aişe der ki: Onun üç gün peş peşe doyduğunu hiç görmedim. Bir defasında üç gün boyunca yiyecek hiçbir şey bulamıyor. Kızı Fatıma’nın evine gidiyor. “Kızım yiyecek bir şeyin var mı çok acım” diyor. Fatıma da, “Vallahi baba şu anda bizde de yiyecek hiçbir şey yok.” diyor. Yine bir gün, Fatıma evinde pişirdiği arpa çorbasını Peygamberimize getiriyor. Peygamberimiz de, kızım ne iyi ettin, üç gündür açtım diyor. Dikkatinizi çekerim. Peygamberimiz bu hallerde iken, aynı zamanda devlet başkanı idi. İsteseydi, saraylarda krallar gibi yaşardı.
Dost düşman hiç kimse Onda en ufak bir eğrilik görememiş, hiç kimse Ona yalan söylüyorsun, diyememiş, ancak cin çarpmış olabilir gibi iddialarda bulunmuşlardır.
Peygamberimiz, Allah’ın izni ile ümmetinden günahkar olanlara şefaat edecektir. Allah bizi Onun şefaatine nail eylesin. Cennette kendisine komşu olanlardan eylesin.

Sevgililer Günü, her yılın 14 Şubat günü birçok ülkede kutlanan özel gün,
Günümüzde, bazı toplumlarda sevgililerin birbirine hediyeler aldığı, kartlar gönderdiği özel bir gün olarak devam etmektedir. Tahminlere göre 14 Şubat günü, tüm dünyada 1 milyar civarında kart gönderilmektedir. Bunun yanı sıra hediye alımlarından kaynaklı piyasada satışlar artmaktadır.