ADLET MLKUN TEMLDR
Başlığa aldanıp baskı hatası var deyip beni suçlamayın. Başlık doğru.Ama eksikler çok.Bizim yargı sistemimizde olduğu gibi.Hukuk iyi işleyen bir sistem,çarklar yerinde,zamanında dönerse eğer.Ama bizim çarkımıza sanki bazen çomak sokuluyor.Bunu bazen yargı kendi kendine yapıyor,bazen birileri yapmaya çalışıyor.Her kimin bir menfaati olursa bir dişlisini sökmeye çalışıyor hukukun.Beceremesede yerinden oynatılan dişli zamansız dönüyor ama durmuyor.Keşke dursa,yanlış dönmesinden iyi değimlidir sizce de?Bazen insanın aklının dahi almayacağı kararlara imza atıyor bu yanlışlıklar.Her şehirde her ilçemizde her adliyemizde örnekleri mevcuttur.Türkiye’de köylerinden büyük metropollerine kadar yaşayan çoğu insan,hayatının belli bir döneminde yargıya intikal etmiş olaylar yaşamışlardır.Kimi cinayet işlemiş,kimi hırsızlık yapmış bazıları komşusuyla kavga etmiş kiminin ineği,tavuğu,koyunu kaybolmuştur.Bazıları mağdur olmuştur.Kapkaça uğramıştır,otosundan teyibi yada değerli eşyaları çalınmıştır.Yani kimi sanık olmuştur kimi mağdur.Ama herkes kendine göre haklı olduğu için adalete güvenleri tamdır.Bu yüzden adalet,en doğru kararı vermek için içindeki tüm mekanizmasını en doğru şekilde çalıştırmalı,devlet içindeki tüm kurumlar ile koordinasyonlu bir biçimde hareket etmelidir.Yoksa herşey birbirine girer.Kim savcı,kim hakim sanık nerde,tanık kim.Mağdur hala yaşıyor mu?Kolay bir iş değildir bu.Bu iş kolay değildir ama bazen,çok kolay olduğu zamanlarda bile öyle büyük yanlışlıklar yapılıyor ki biraz olsun bu işlerden anlayanlar bile şaşırıyorlar.Derin boşluklar bulunan bu sistemin de kendine özgü bazı hataları oluyor.Peki olmalı mıdır?İnsandır makine değil ya illaki hata yapar.Ama bir insanın yaptığı hata başka insanların hayatlarını etkiliyorsa eğer bu ne kadar doğru olabilir?Yargı içinde çalışan hakim,savcı,avukat,katip,mübaşir,odacı bu meslekle uğraşan herkes işini yerinde ve zamanında kanunlara ve anayasaya uygun olarak yapması iyi işleyen bir yargılamanın özelliğidir.Yargılamaya yardımcı olan son dönemlerde çok popüler olan Telekominikasyon İletişim Başkalığı,teknik konularda mahkemeye yardımcı olan Bilirkişiler,Adlitıp Kurumu ve diğer kurum ve kuruluşlar da bazen adaletin işleyişine etkendir.Ama gel gör ki bu kurumlar birbirine en çok ihtiyaç duyduğu anlarda birbirinden bi haber yaşamaktadırlar.Hakim adli tıptan dosyanın akıbetini sorar,adli tıp dosyayı size göndereli üç ay oldu der.Katip savcısının talimatıyla bir şahsın araştırılması için emniyete müzekkere yazar,emniyet tutanak tutar ama tutanağı yanlış yere gönderir.Tekrar katip savcısının talimatıyla bir müzekkere daha yazar,emniyet yine araştırır yine yanlış yere gönderir.Bu sefer emniyetteki polisler hakkında görevi ihmalden dava açılır.Dava sonunda anlaşılır ki emniyette bulunan faks numarası farklı bir yere ait.Adliyenin faksı ile alakası yok.Elektirik idaresi bir vatandaşa bir borcundan dolayı aynı iki dava açar.Hata baştan başlıyor.(Sonra bu hatalar çığ gibi büyüyüp kendininede zarar vermeye başlıyor.)Bu davada iki farklı mahkemeye tevzi edilir.Şikayetçi aynı,sanık aynı,suç vasvı aynı.Ama bir suç iki suç olmuş.Yada öyle gösterilmeye çalışılmış.Akıla,mantığa,hukuka aykırı.Ama bir mahkemede beraat ederken sanık diğer mahkemeden ceza alır.Sistem kendi içinde tezatlaşmaktadır.Avukatı bir sabah polis tüm izinleri alarak gözaltına alır.Telefonu dinlemeye takılmıştır.Bir müvekkili….2. Ağır Ceza Mahkemesinde bir dosyası olduğunu ne yaparız demesi üzerine avukat ofisime gel bakarız demesi üzerine polis avukatı gözaltına alır ve sorar.Gel bakarız demekle ne ima ettin.Yahu adam avukat ne demesini bekliyorsun.Olmaz ben o mahkemenin davasına bakamam mı diyecek.Biraz okuyan,biraz araştırma yapan herkes adliye içinde, yargı içinde bu basit örneklere rastlayabilir. Hatta istersek bu tür trajikomik olaylarla kalın bir kitapta yazabiliriz.
Trajıkomik ama aslında çok acıklı. Çünkü bu tür hatalar ile ya da bu tür anlaşmazlıklar ile bazen haklı haksız birbirinden ayrılıyor. İnsanlar kendilerine göre haklı olduğu, adalete güvendiği durumlarda adalete karşı güveni sarsılıyor yok oluyor.Bu yüzden kendi adaletini aramaya başlıyor.Zamanı,parası ,emekleri bu açmazlar içinde boşa harcanıyor. Sadece vatandaş değil hakimi, savcısı, avukatı, katibi herkesin emeği bir yerlerde boşa gidiyor. En önemlisi ama adalet gecikiyor ve unutmayalım ki geciken adalet adalet değildir. Bu yüzden adaletimizin kurallara ve kitaba göre doğru, tarafsız uygulanması için, daha adil bir yargılama için herkesin her ortamda, sosyal ağlarda, toplantılarda, panellerde yargı içindeki bireyleri göreve davet etmemiz, görevlerini daha dikkatli yapmalarını rica etmemiz, görevlilerden adaletin eksikliğinin tamamlanmasını istememiz hepimizin vatandaşlık borcudur.
ONUR KEMAL ÖZGÜL
YorumlarToplam 1 yorum mevcut
Nurhan BOZDAĞ ÖZGÜL 14 yıl önce yorumlandı
Kanayan bir yaraya parmak basmışsınız tebrikler. Sosyal toplum olmanın önemli unsurlarından birisidir adalet. Sağlık, eğitim ve adalet. Sosyal devletin koruyup kollaması gereken en önemli kurumlardır. Ama malesef üç kurum da can çekişmekte. Ciddi bir geçiş dönemi yaşamakta Türkiye ve bu geçiş döneminde de sanırım bağırsaklarını boşaltması, temizlemesi gerekiyor. Temennim, bu süreçte kişilerin değil, toplumun menfaatlerinin göz önüne alınması. Ben ümidimi kaybetmedim. İnsanlık bir gün para yapacak, bekliyorum.