BİTEN EVLİLİKLER
Biten evliliklerin ardından yaşanantranva. Basında,yakın çevremizde,eşimizden dostumuzdan sık sık duyduğumuz şeydir boşanma. Yıllardır aynı yastığa baş koyduğun gençliğinin en güzel yıllarını verdiğin acı tatlı onca acıyı paylaştığın yıllarve ardından size kalan sadece iki kutuya sığan anılar…
Ayrılıklar, sebebi her ne olursa olsun insana acı veriyor. Ayrılmış olmak mı yoksa yaşananların bir kalemde silinmesi mi? Hangisi insanın canını daha fazla acıtıyor,İnsanı yok ediyor hayata yaşama küstürüyor acaba.
Yaşadığımızac,tatlı her günümüz için bir sebebi vardır mutlaka buda bizim hayattaki imtahanımız diyerek kendimizi teselli ediyoruz. Boşanma ile sonuçlanan evliliklerde bizler hep kadının yanında yer alıyoruz. Onun acılarını sıkıntılarını dile getiriyoruz.Peki erkekler bu durumdan hiç mi etkilenmiyorlar. Neden onlardan, duygularından hiç söz edilmiyor. Onlar gerçekten duygusuzlarmı, yoksa bütün boşanan çiftlerde erkekler mi suçlu. Neden onlar duygularını kadınlar gibi dışa vurmuyorlar. Neden sessiz kalıyorlar. İçlerinde kopan fırtınayı yokolmuşluğu, kayboluşu anlatmıyorlar. Acılar gerçekten anlatıldıkça azalmıyor mu?
Gözlerine baktığımızda gördüğümüz pişmanlığa rağmen kendiyle olan savaşlarında nasıl galip geliyorlar. Diye binlerce soru sorabilirken bir arkadaşımın güçlü kuvvetli heybetli duruşunun ardındaki göz yaşlarını gördüm. Keşkelerini gördüm.Yıkılışını gördüm.Gördüm ki Erkekler kadınlardan daha kötü bir tranvayamaruz kalıyorlarmış.Gördüm ki yıkılan taraf gerçekten erkekler miş? Hele bir de bitişlere sebep gösterilme piskolojisi var ya onun tarifi yok işte.
Bakmayın siz onların umurumda değil tavırlarında oluşlarına mutlu görünüşlerine. Hayatlarına birilerini almalarına onlar koyboluşların, çırpınışların, boğuluyorum yardım edin demenin başkaca bir yoluİnatçı, güçlü görüntülerinin ardında ki… Başını dizlerine koyupsaçlarının okşanışını bekleyen masum çocukluklarını saklayış şekilleri…
Saygılar,sevgiler
Ayşegül ATALAY
Bu içeriğe yorum yapan ilk siz olun!