“BUĞULU BİR CAMDA GÜLÜCÜKLER..”
Gülücüklerimizi, tümü gizlenilmiş sözcüklerin yanına katarak çoğaltıyorduk dünden bugüne..
Arzularımızı ise gönül defterine bir bir yazıp, gülümsetmeyi başarıyorduk o sevda dolu yüreğimize..
Bazen kin, nefret ve tüm bencilliklerimizi, yirmi dört saatlik dilime sığdırıp kusmayı ve sonrada mutlulukla irkilmeyi becerebilmiştik aslında..
Yaşanmışlıklar, gerçekliliğini yitirmiş bir sözden ibaret kalıyordu hafızalarımızda..
Yılların verdiği yorgunluk, bizleri günden güne durgunlaştırıyordu ve boğazımızda yarım kalan cümleleri hatırlatıyordu..
Kim bilir belki de kelimeler çıksa boğazımızdan tüm gülücüklere sahip olacağız içten içe..
O gerçekliliğini yitirmiş sözlerimiz, dağılacak aydınlık dolu etrafa..
Gülmeyi becerebilmek, sol gözü kapayıp göz kırpmaktır hayata..
Bazen de içimizde ağlayan o çocuğu bir odaya kilitleyip, ve her şeye rağmen gülmektir..
“Buğulu bir cama gülücükler” yapmayı ve düşler diyarında kaybolmayı sevmektir.
Kendimize bu hayatı bir yoldaş olarak görüp, hatalarımızla birlikte bir avuç içi kadar mutluluğa kavuşmayı istemektir..
Ve bazen de gizlenilmiş tüm sözcüklere ve yarım kalan cümlelere inat gülücüklerimizi sevgi uğruna çoğaltmayı başarabilmektir..
Bizler, insanlardan sadece sevmeyi bekleyen geniş dünya da sevme hissi görmeye çalışan bir beden değil, sevgiyi yalın bir haliyle yaşayan ve o buğulu cama kahkahalar atarak gülücükler yapmayı bilmeliyiz..
Sevgi uğruna, mutluluk uğruna tebessümlerimizi hiçbir zaman kaybetmemeliyiz.
YorumlarToplam 1 yorum mevcut
BÜLENT KENAR 14 yıl önce yorumlandı
sizi tanımak isterim müzeyyen hanım