Edebiyatı Yatıştan İbaret Zannedenler
Son günlerde edebiyat çok basite indirgendi. En temel sebebi ise esas edebiyatçıların kendini belli etmemesidir. Özgün bir eser bırakmayan insanlar her tarafta kopya baskılarla dolanıyor. Daha önce yazılmış eser üzerinden prim yapmaya çalışanlar ve dahası…
Eğer eski edebiyatımıza sahip çıkılsaydı durum böyle olmazdı. Zaten genç şairlerimiz kendini ifade edemezken çıkıp taklit alt yapılı eserler çıkarıyorlar. Bu ancak kendilerine maddi değer getirir zannediyorlar. Oysa edebiyat gerçekten içten gelmesi gereken bir sanattır. Bunu ısrarla dile getirmem çok geç kaldığımı gösteriyor. Bazen edebiyat yaptığını zanneden genç şairler sadece melodi üzerine çalışıyor. Benim ve edebiyat severlerin aradıkları şeyler ise ; ahenk, ölçü, üslup, içeriktir. 4 temel kavram olmadan bir şiir yazmak imkansız. Şimdiki şairlerimizde şiir birikimi yok denecek kadar azdır. Bu doğal olarak eski edebiyatçıların izlenim bırakamadığını gösteriyor. Eski edebiyatçılar genç şairlerin üzerinde bir etkiyi gösteremediler. Ya da genç şairler özgün şiirler kaleme alamadılar. Sorsanız şimdi hiçbir şair eski edebiyatçıları tanımıyor bile…
Usta şairler örnek alınması gereken kişiliklerdir. Bu kişiliklerin gerçekten zihniyetlerinin bilinmesi gerekiyor. En azından eski şiirler hakkında teorik bilgi edinmek gerekiyor.
Şimdi liselerde edebiyat öğretmenleri de yavaş yavaş bu görevden sıkılmışlar. Tek nedeni gençlerin edebiyata karşı ilgilerinin olmaması. Ben de bu gençlerden sayılırım benim görüşüm edebiyata karşı olumludur. Yaşım daha genç fakat yaşıtlarımla aynı özelliklere sahip değilim. Edebiyat alanında gerçekten onlardan daha fazla düşünüyorum. Edebiyat içtenlik ve samimiyetten başka bir şey değil. Kendi açımdan değerlendiriyorum çünkü; aynı görüşlere sahip olan bir genç göze çarpar mı bilmiyorum.
Bu yazımdan sonra ne değişir bilmiyorum. Fakat umarım okuyan insanlar kendine güzel bir çıkarımda bulunur. Tek amacım insanlara hatasından ders almalarını sağlamaktır.
Niyazi Solak
Bu içeriğe yorum yapan ilk siz olun!