Emir Demiri Keser!
10 Nisan 1845, bugün polis teşkilatının kuruluşunun yıldönümüdür. Polislerimiz, bulundukları bölgelerin emniyetinden, refahından, can ve mal güvenliğinden sorumludurlar. Bu sorumluluk sadece polislerimize değil, aynı zamanda bizlere de düşmektedir. Ortada çalınan bir eşyanız söz konusu ise, polis sorumlu olarak tutulamaz. İlk önce malınızın, canınızın sigortası size ait, diğer evrede ise polis teşkilatına aittir. Bugün en işlek illerimizde veyahut üniversite kampüslerimizde yapılan protestolar yanlış değildir. Yapılan protestolar hiçbir terörist grubunun veya örgütünün eseri değildir. Bir eylem, protesto yapılırken, çözüm önerisi üretilmelidir. Emir geliyor polislerimizin önüne, buraya kadar her şey normal, olay yerine gelince polis hemen işine koyuluyor. Biber gazını ve tazyikli suyu gösteri alanına doğru kullanıyor. Ama o öğrenciler protestoyu neden yapıyor? Ülkemiz sanatçıları o eylemlere neden gerek duyuyor? Bu sorular neden polise gelen emirlerin altında gizleniyor. Üniversite öğrencilerinin şikayeti okul yemeklerinin pahalı olması, oysa bu grup neden toplanmış diyen kimse görünürde yok. Polisimize vatanımızı, milletimizi koruduğu için ne kadar teşekkür etsek azdır. Ama sudan sebeplerle Türk vatandaşlarımıza yapılan bu haksızlıklara göz yummak yakışık kalmıyor. Polislerimizin de görevlerini icabında yerine getirmesi gerekiyor. Bir yerde bir polis topluluğu ile karşılaşıyorsunuz, problemin ne olduğunu soruyorsunuz. Aldığınız cevap sadece iki kelime; “Bizde bilmiyoruz!”. Zaten problemin oluştuğu yer polislerimizi oraya yönlendiren kişilerdir. Polisler sadece görevini yapar, ne az görev yapma şansı, ne de fazla şiddet uygulama hakkı vardır. Bu yasalar ve tüzükler yoluyla saptanmıştır. Polislerimizin işi umarım, her zaman kolay olur. Hiçbir polisin zorda kalmasını, en azından ülkemiz adına istemeyiz. Polis sadece görevini yerine getirir. Malum nede olsa “Emir, demiri keser.” Her şeyin yolu ve yordamı mevcut…
*Gün gelir belki demir, emiri keser…
Bu içeriğe yorum yapan ilk siz olun!