Eğitim için gittiğimiz okulların önünde duran boylu boyunca uzanan merdivenleri görünce, yaşadığımız dört duvar arasına geri dönüyoruz.
Yaşam hakkına sınır getirilmiş mahkûmlarız.
Artık azat edin bizi…
Kanadı kırık kuşlarında yaşamaya hakları var.
Çöp toplamak kadar kolay mı?
Bir (engelliyi) özel insanı toplamak, ezip geçmek?
Soruyorum sokakta çöp bırakmayın, (tüm engellileri) özel insanlar da bir çöp gibi toplanması mı isteniyor? (Engelliler) özel insanlar çöp gibi mi görülüyor sokaklarda?
Bu bir insanlık ayıbıdır…
Doğanın kanununda sadece yaşayabilmek için hayvanlar birbirini yer.
Kedi fareyi, köpek kediyi, kurt kuzuyu yer.
Ayırımcılık yaparak, güçlü olup zayıfı ezen, yiyen tek canlı insandır.
Yaşadıkları zorluklara ve çaresizliklere rağmen, hayat mücadelesi verip onurluca yaşamaya çalışırken, insan gazabına uğramaktan kurtulamazlar.
Aşamadığı örülü duvarları kaldırmaya kimse el uzatmazken, o duvarları üstüne yıkmak için herkes seferber olur.
Gelin insan olma kavramını bu kadar çirkinleştirmeyelim.
Etten, kemikten yaratılmışız.
Ölümsüzlük yok, yaşadığımız bu boş dünyada.
Eğer ölümlü dünyayı yaşanır hale getirebilirsek, ancak diğer dünyada sefa sürerek yaşayabiliriz.
Eziyet etmek, azap çekmek için hüküm giymektir.
Varsak, var olma savaşı neden veriyoruz?
Nevzat var olmasına rağmen, var olma savaşı veriyordu!
Arkası dönük kalleşçe vuruldu yok sayıldığı için…
Eğer imkânlar, olanaklar, şartlar ona uygun hale getirilmiş olsaydı, o şimdi yorgun bedenine rağmen sokaklarda yaşam savaşı vermeye, var olmaya, nefes almaya devam edecekti…
Umarım yok sayıldığı için göçüp giden Nevzat, gittiği yerde var olmanın rahatlığı içinde rahatça uyuyordur..!
Bu içeriğe yorum yapan ilk siz olun!