Zaman iletişimde çağ atlasa da arızaları da ayyuka çıkmış durumda. Öyle arızalar veriyor ki hızının aksine, tamiri ya imkansız ya da çok yavaş ilerliyor. Bu arızalar son günlerde futbol ve futbol yazarlarına bulaşmış durumda. Acaba ''para var huzur var'' sözüne istinaden parasal menfaatler mi işi bu denli çıkmaza sokuyor. O halde konumuza kendi sınırlarında devam edelim.
Futbol bildiğiniz gibi görsel bir oyun. Görselliği en güzel şekilde izleyicisinin karşısına çıkarıyor. Akabinde de bu görselliğin inceliklerini futbol yazarı dediğimiz futbolu en iyi analiz eden kalemler yorumluyor.
Peki ne olmuştu da bu güzelim futbolun üzerine yıldırımlar düştü.
Bence ve bana göre futbolumuz yine en güzel şekilde yolunu almış gidiyor. Bu yolu karıştıranlar emin olun ki, futbolcular değil futbolu yorumlayan çok bilmişler. Adamlar en çok okunan gazete köşelerinde yazacak bir şey bulamayınca, beyinlerindeki kıt düşünceler tükenince futbolu ve futbolcuyu değil, futbolcunun özel hayatına müdahale etmeyi kendilerine görev biliyorlar. O zaman ne oluyor, olan futbolcunun futbola odaklanmış psikolojisini kişisel boyutlara indirgiyor.
En son Arda TURAN olayı da bu durumun alenen açık vermiş şekli. Burada amacım Arda Turan’ı savunmak değil, adil yorumda bulunmak.
Bu içeriğe yorum yapan ilk siz olun!