banner238

banner228

banner220

banner245

banner246

banner247

banner319
19 Haziran 2025 Perşembe

Ünlü fenomen cezaevine gönderildi

'İstanbul'a İhanet Edemezdik'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Çılgın proje'nin ardından İstanbul'a yapılacak iki ayrı şehiri açıklıyor.

11 Mayıs 2011 Çarşamba 12:09
'İstanbul'a İhanet Edemezdik'
banner312
'İstanbul'a İhanet Edemezdik'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Çılgın proje'nin ardından İstanbul'a yapılacak iki ayrı şehiri açıklıyor.

Başbakan Erdoğan açıklamasında şunları söyledi;

Şehir, medeniyettir medeniyet şehirdir, medeniyet idraki, medeniyet tasarruvu şehirleri ortaya çıkartır. Şehir tarihi, kültürü, birikimi anlattığı kadar içinde yaşayan insanlarında ruhunu yansıtır. Şehir adeta bir kaptır içinde yaşayanlara kendi şeklini verir, dünyaya Süleymaniye'nin penceresinden, Sultanahmet'in avlusundan, Galata Kulesi'nin üzerinden bakan bir çocukla çöp dağlarının üzerinden sokaklara bakan bir çocuğun bakış açısı asla aynı değildir. Yeşil alanlarda doyasıya oynayan, parklarda eğlenen, sosyal tesislerde güvenle bisikletine binen bir çocukla, kaldırımda, arabaların park ettiği dar sokaklarda oynayan bir çocuk asla eşit değildir bu sadece çocuklar için değil, gençler, büyükler, hanımlar içinde şehrin ruhu son derece etkili, son derece belirleyicidir.

13. Yüzyılda Doğu'dan gelen yağmacılar her mağdur beldeyi yakıp yıkmış, şehirlerde taş üstünde taş bırakmamışlardır. Bu yağmacı askerler şehrin içine girmekten korkmuş, şehrin ruhlarını şekillendireceğini düşünerek şehirlerde yaşamaktan uzak durmuşlardır. Bu medeniyetler estetikten korktukları için şehirleri katletmiş, şehirlerle beraber tüm medeniyet birikimini ortadan kaldırmak istemişlerdir. Biz millet olarak büyük şehirler inşa etmiş, dünyaya şöhret salmış büyük bir medeniyetin çocuklarıyız. Başta Konya, Bursa, Edirne, İstanbul olmak üzere bizim şehirlerimiz tarihte insan merkezli kurulmuş her sokağı, caddesi, insanı yansıtan bir anlayışla şekillenmiştir. Yine tarihte Diyarbakır, Kayseri, Adana, Trabzon, Ankara gibi şehirlerimiz bir medeniyet tasarruvunun eseri olarak tarihte yer almışlardır.

Bizim tüm bu şehirlerimiz dünyanın her tarafından alimleri, erdemli insanları kendisine çekmiş, cezbetmiştir. Her bir şehrimiz kendi döneminde dünyanın en büyük ilim ve medeniyet merkezi olmuştur. Dünyanın 3 kıtasına yayılmış Selçuklu ve Osmanlı mimari eserleri Bağdat'ta, Beyrut'ta, Üsküp'te, Şam'da bir yapıdan öte şehrin içindeki tabi bir güzellik olarak yükselmiştir. Köprülerimiz, evlerimiz, tarih boyunca insanla barışık, tabiatla barışık, şehirle uyumlu şekilde inşa edilmişlerdir.

Diyorki Sultan Fatih; Hüner bir şehir dünyad etmektir, rehaya kalbin abad etmektir.' Yani asıl kabiliyet insana huzur verecek şehirler imar etmektir. Hiç kuşkusuz tarihin derinlerinden gelen şehir kültürümüz ve medeniyetimiz son bir kaç yüzyıl içinde önemli tahribata uğramıştır. 1930 Tarih Rıfkı Atay'ın tespitleri nasıl bir İstanbul vardı, şöyle söylüyor; Kırmızı alevden daha korkunç bir canavarın, ilgisizliğin canavarlaştırdığı betonun bu sefer İstanbul'un bütün güzelliğini yok ettiğini göreceksiniz. İstanbul şehri çirkinleştirilmektedir, artık ne alev nede zelzele ile temizlenmeyecek şekilde çirkinleştirilmektedir. Tarih Rıfkı bugün olsa ne derdi? Bunu çabuk sık boğaz ediniz' diyor. Daha 1930'larda büyük tehdite dikkat çekiyor Tarih Rıfkı, 10 yıllar boyunca devam eden plansız, kontrolsuz betonlaşma İstanbul'u adeta yutma noktasına getirmiştir. 1994'te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini devraldığım andan itibaren bu büyük tehditi yok etmek için uğraştım. İstanbul'da çirkin yapılaşmayı durdurdum, bir oran vereceğim buna dikkat edin ve İstanbul nasıl katledilmiş görün. Şahsımdan önceki belediyeler emsal olarak 15, 14, 13 uyguluyorlardı adamın bin metre kare yerimi var sen burada 15 bin metrekare kapalı alan inşa edebilirsin diyor. Yerin altıda hak getire istediği kadar yerin altına girsin, böyle bir dönem devraldık biz 3 emsalden fazla kimseye imar müsadesi vermedik çünkü ben İstanbul sevdalısıydım ve biz İstanbul'a ihanet edemezdik bu süreci bu yüzden biz durdurduk.

Bunların zihniyeti şehirlere saygılı bir zihniyet değildir bunların zihniyeti ideolojinin deli gömleğini giymiş ne dönüp bittiğini bilmediğimiz adımlarla ülkemize ve İstanbul'a ihanet etmişlerdir. İstanbul'u yeniden yaşanabilir bir kent haline getirmek gayreti içine girdik 1994'ten itibaren bir çok yerde yıkımlar yaptık ama bir çok yerde yasalarla karşı karşıya kaldık. Biz büyük bir medeniyet inşa ettiğimiz gibi onun yansıması olarak muhteşem şehirlerde inşa etmiş bir milletiz. Bugün o büyük medeniyetin izini süren şehirler inşa edebiliriz, üstadın ifade ettiği şu sözler anlamlıdır; Ceketimizin astarında kaybettiğimiz güneşi başka iklimlerde arıyoruz' diyor. Merhum Necip Fazıl'ın söylediği gibi ; Ceketimizin astarında kaybettiğimiz güneşi başka iklimlerde aramamıza gerek yok biz kendi şehirlerimizi tarihteki gibi inşa edebilir mevcuda sahip çıktığımız gibi yeni şehirlerde imar edebiliriz.

3 Kavram çok önemli idrak, inşa, ihya. Biz kadim ve zengin medeniyetimizin idraki ile yeni bir inşa hareketini başlatıp ülkemizi, şehirlerimizi ihya edecek bir süreci başlattık. Cemil Meriç'in ifadesi ile; Kökü derinlerde yaşayan bir medeniyeti taşımak için kolları sıvadık ve bugünlerdeyiz. Biz yaşanabilir şehirler tasarlıyoruz, çocuğundan yaşlısına kadar hayatını huzur içinde sürdürebileceği şehirler tasarlıyoruz. Yolları duble yollarla donatıyoruz, artık 3 gidiş 3 geliş, 4 gidiş 4 gelişli yollara geçeceğiz otoyol, otoban kalitesine geçeceğiz. İşte 6 bin 100 kilometre olarak aldığımız bölünmüş yolları 79 senede Cumhuriyet tarihinde yapılan 6 bin 100 kilometre yol var 8 senede 13 bin 600 kilometre duble yol yaptık 8 senede, şuanda 19 bin 700 kilometre bölünmüş yolu var ülkenin şimdi ustalık döneminde ki hedef 15 bin kilometre ilave edeceğiz. Türkiye'yi hızlı trenle tanıştırdık, Ankara- Eskişehir hattı bitti şimdi Eskişehir- İstanbul hattı bitiyor ama bir bakıyorsunuz siyasi partinin önergesinde biz bitireceğiz diyorlar. Davet ediyorum gel Konya mitingine biz Ankara-Konya hattı trenle gideceğiz senide yanımıza alabiliriz.

Ankara, Sivas'ı inşa ediyoruz konut medeniyettir dedik, su medeniyettir dedik. Konutta 4 yüz 90 bin konutu inşa ettik ve 3 yüz 60 bini sahiplerin teslim ettik. Marka şehirler dedik, her bir şehrimizi kendi potansiyeliyle birer dünya şehri yapmayı önümüze hedef koyduk. Şehirleri imar ederken dikkat edin önce eğitimden başladık işe, derslikler inşa ettik, üniversitesiz artık şehrimiz yok biz anaokullarından, ilköğretimden, üniversitelerden işe başlamak suretiyle bu yola adım attık. KÖYDES dedik köylere, mezralara kadar su götürdük, elektrik götürdük. Bu adımları atarken bunu görmeyenlere millet olarak sormak gerekmez mi? Gözünüz var, görmüyormusunuz bunları? Sağlıkta neler çekti bu ülkenin insanları bunları görmüyormusunuz? Siz, bürokrat olarak olsun zihniyetinizi paylaşan siyasetçilerle bu millete neler çektirdiniz görmüyormusunuz? Bütün bunları anlatmamız lazım, çünkü hafıza-ı beşer isyan ile malumdur. İnsanoğlu yapılanları unutuyor, öyleyse anlatacağız. Biz demokrasi yerelde başlar diyerek demokrasiyi, evrensel değerleri köylerden, beldelere, ilçelerden, şehirlere götürmek için cesur, kararlı adımlar attık. Karar verilse bu ülke heryere ulaşır, bizim özgüvenimiz var, cesaretimiz var, pırıl pırıl gençlerimiz var, birikimli bir işgücümüz var. Biz Türkiye'yi yeniden inşa, yeniden imar edebiliriz nitekim ediyoruz. Mimar Sinan; Benim çıraklık eserim diyor, Süleymaniye için 'Benim kalfalık eserim diyor, Selimiye için 'Ustalık eserimdir' diyor. Biz onların aydınlattığı yoldan gidiyoruz, çıraklık ve kalfalık döneminin ardından ustalık projelerinin ardına düştük ve öyle devam ediyoruz.

2 Hafta önce Kanal İstanbul'u açıkladık dünyada ve ülkemizde nasıl ses getirdi gördük. Bir plan ortaya koyarsanız demekki alıcısı var öbürlerinin böyle çalışmaları varmı? Yok, arkamızdan koşmaya başladılar, biz yaşadıklarımızı ve yaşatmak istediklerimizi hep düşündük, düşünüyoruz. Bizim gecelerimizde çünkü bu rüyalarla geçiyor, bugün açıklayacağımız projede bir İstanbul projesi olmaktan ziyade Türkiye projesidir. Çünkü İstanbul, Türkiye'nin özüdür, özetidir, İstanbul'da 81 vilayetten benim vatandaşım var her 5 kişiden Türkiye'de 1 kişinin yaşadığı şehir İstanbul, İstanbul Türkiye'nin ortak zenginliğidir, buraya kazandırılan her bir eser Türkiye'ye kazandırılmıştır.
 

Tabela - Neon Tabela - Beylikdüzü Tabela - Beylikdüzü Neon - Beylikdüzü Led - Beylikdüzü - Beylikdüzü Reklam - Beylikdüzü Matbaa -
BEYLİKDÜZÜ TABELA NEON

Anahtar Kelimeler: İhanetEdemezdik

Bu habere yorum yapan ilk siz olun!

  • Ad Soyad:

  • Yorum:

  •  

    @name x

  • UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
    HAVA DURUMU
    Görüntülemek istediğiniz ili seçiniz:
    banner230
    EN ÇOK YORUMLANANLAR
    BUGÜN
    BU HAFTA
    BU AY
    ARŞİV