Hadi yavrum
Bukowski serüvenlerime devam edeceğimi söylemiştim. Aslında aşkı, seksi ve erkekleri çözememişlerimiz hala varsa hiç durmasınlar bu Amerikan tarzı ayak takımının bir numaralı dâhisinin kitaplarını okumaya başlasınlar bir an önce.
Kadınlar birbirlerine durmadan erkek arkadaşlarının eğrisini doğrusunu anlatırken, erkekler Schneider’in şutuna kafa yoruyorlar.
Seviştiği günün ertesi sabahı kendisini aramayan erkek için salya sümük ağlayan kadınlara seksin mana ve ehemmiyetini öğretmek gerekiyor artık. Önce seksin sözlük anlamına bakalım isterseniz. İki canlının üreme eylemi.. Cinsiyet.. İşte bu anlam kadınlar için kabul edilebilir bir şey değil. Dananın kuyruğu buradan kopuyor. Taaaltmışlı yıllardan İngiltere’den bize kadar gelen beyaz dizilerimiz vardır bir kere. O kitaplarda yakışıklı , zengin erkekler, taş bebek gibi güzel kadınlar vardır. Bu kadınlar çoğunlukla ya bakiredir, ya da bir defalığına zengin ve yakışıklı adamla yatıp hamile kalmıştır ve tesadüfler sonucu yolları kesişir filan. Bütün yollar bu güçlü, kadınını koruyan, iyi sevişen, bol para harcayan erkeğe çıkar. Sonra bir kısmımız şu Stockholm sendromuna yakalanmışızdır. Türk filmlerinde de bol bol işlenmiştir hatta farkında olunmadan. En güzel örneği de Kadir İnanırlı, Cüneyt Arkınlı filmlerde mevcuttur. Maço erkek kadını kaçırır, kız elinden zor kurtulup kaçar ama aşkından geri göner.
O gün bugündür değişen az şey oldu kadınların hayatlarında. Modern kadın ve geleneksel kadın olarak ikiye ayrıldık. Modern kadının eli biraz para gördü, marka düşkünü oldu. Evde yumurta kırmayı beceremez hale geldi. Özgürlüğü benimsedi, bir numaralı hayali zengin bir koca, rahat yaşam oldu. Geleneksel kadın fabrika kızı şarkısından öteye geçemedi hala. İçmeyen bir koca ve evdi onun da hayali. Yani kadınların hayali bir şekilde erkekler üzerinden yaratıcılığını buluyor.
Tam da burada sözü Bukowski ‘ye vermek gerekir diye düşünüyorum. Modern kadın tiplemesini nasıl değerlendiriyor bakın:
Vekadınlar, bilirsiniştebirkaçkelamedersinvesonrabileğindentutup “Hadiyavrum” dersin.Kadınıyatakodasınakadargötürürvesonrabecerirsin. Kendileriniolayınakışınabırakırlar.Birkereburitmitutturdun mu, arkasıgelir.Dışardabirçokyalnızkadın var. Güzeller, amakimseyebağlanmıyorlar.Oradaöylecetekbaşlarınaoturuyorlar, işegidiyorlarve eve dönüyorlar.Bu kadınlariçinkendilerinibecerecekadamlarolmasıbüyükbirolay.Adam oturur, içkiiçervekonuşursa, sen de bilirsinkibuişineğlendirmekısmıdır.Her şeygüzeldi.Ben şanslıydım. Modern kadınlar… Cebindekideliğidikmezler, unutsen o işi.
Anladınızmışimdi ;birkere “hadiyavrum” sihirlisözcüğündenuzakkalınıp, hipnozolunmayacakveiplikleriğneyegeçirilecek.
Ve yine onun deyimiyle “size zamanını ayırmayan birine, asla kendinizi harcatmayın”..
Bu içeriğe yorum yapan ilk siz olun!