HER ŞEY
Her şey de bir anlam ararız, ya da o anki ruh halimizce her şeye bir anlam uydururuz, kısacası göz ne görürse görsün, kulak ne duyarsa duysun, kalp kendi bildiğini doğru sayar.
Yaşadığımız hataların bedelleriyle tutunuruz veya bu bedellerin kurbanı oluruz. Hayat denilen bu kavramın hangi kıyısında yer alıyorsun, bazen doğruların olmadığı, yalan ve yanlışlarla dolu olduğunu düşünürken, küçücük bir gülümsemede saklı, kocaman bir dünya bulursun kendine, işte bu kıvılcım hayat ışığı olur. Sonra o kadar çok ışık yığını görürsün ki çevrende süslemelerle dolu kendi ışığını, pırıltını göremez olursun.
Varsayabildiğin, tüm sözcüklerin anlatamadığı, bir duygu yığınının içinde hapis edilmiş bulursun kendini, düğüm, düğüm olmuş, kelimelerde kaybolursun.
Aradığımız zaman, ne olursa olsun bugün bıraktığımızı, yarın bulamaz oluyoruz, gözümüzün önünde olsa bile. Zaman geçtikçe her şey değiştirir derler, evet her şey değişiyor ama zaman sadece aldatıcı oluyor, isteklerinden vazgeçmen istediğin yaşta olmayışın oluyor.
Sevgimizi bile zamana sınırlıyoruz. Zamana hapsettiğimiz her şey bizden ve yaşantımızdan her dakikayı silip götürüyor.
Bu içeriğe yorum yapan ilk siz olun!