Hıncal Uluç talkın veremez
Fatih Altaylı yazdı
FENAFİLLAH mertebesine eriştiği yönündeki söylemi ciddiye alan Hıncal Uluç Ağabeyimiz, köşesinden gazetecilik dersi vermiş geçen gün.
Demiş ki: "Türkiye'de gazetecilik ölmüş. Başbakan'ın çılgın projesini bilen en az 100 kişi varken, hiçbir gazeteci bu 100 kişiye ulaşıp projenin ne olduğunu öğrenememiş. Böyle gazetecilik mi olurmuş."
70'ine gelmiş adama ders vermek işimiz değil.
Versek de Hıncal Uluç bu dersi alacak tip değil ama yine de yazalım.
Biliyorsunuz, Başbakan çılgın proje denilen şeyi sadece Hıncal Uluç'a anlatmıştı. Geçen sene eylül ayında.
O da "Ben biliyorum ama söylemem" demiş, biz de Habertürk olarak bunun peşine düşmüştük.
Nitekim bulduk da.
Güzergâhını tam olarak tespit edemedik ama çılgın projenin İstanbul'a yapılacak ikinci bir Boğaz olduğunu bulduk ve manşetten duyurduk.
Ekim ayının 7'sinde.
Yani Hıncal Uluç'un söylediği doğru değil.
Türkiye'de hâlâ iyi gazetecilik yapanlar var. Kimse yoksa biz varız.
Fakat Hıncal Uluç ölmüş bir gazetecilik arıyorsa bence aynaya bakmalı.
Çünkü "kötü gazeteci" kendisidir.
Hıncal Uluç bir gazeteciyse eğer, bilmesi lazım gelir ki, gazeteciler başbakanların "sırdaşı" değildir.
Elbette ki, bazı konular off the record'dur ama bunlar genelde güvenlik konuları olur.
Bir gazeteci, Başbakan'ın kedisine verdiği bomba gibi bir haberi eğer 7 ay boyunca yazmıyor, yazdırmıyorsa o gazeteci "ölmüştür", çünkü onun gazeteciliği ölmüştür.
Çok önemli bir haberi 7 ay boyunca haber yapmayıp saklayan bir gazetecinin el âleme talkın verme haddi yoktur.
Kendini gazeteci zannetme hakkı kaldığını da zannetmiyorum.
Bu içeriğe yorum yapan ilk siz olun!