İnsan beyni şarkıyı da patlayıcıyı da üretebiliyor
İnsan ne kadar karmaşık bir yaratık. İnsan doğadaki sesleri notaya döküp, şarkılar, besteler, senfoniler yapıyor ve hemcinslerini mutluluğa, hayal ufuklarına doğru yolculuklara çıkartabiliyor.
Ve aynı insan doğadaki kimyasalları birleştirip hemcinslerini kitle halinde öldürebilen patlayıcıları da yapabiliyor.
Sevgili Murat Bardakçı İstanbul Belediye Konservatuvarı'nın 25 Ocak 1970'te Şan Sineması'ndaki konserinde Mefharet Yıldırım'ın Münir Nurettin Selçuk'un korosu eşliğinde söylediği, Hafız Post'un Rast Nakış Yürük Semaisinin kaydını göndermiş.
"Biz âlûde-i sâgar-ı bâdeyiz. Anın'çün leb-i yâre dil-dâdeyiz."
Murat Bardakçı'nın son kitabı "Neslişah"ı okurken, bir yandan da Mefharet Yıldırım'ı dinlemeye başladım.
Turan Güneş, Vasfi Rıza Zobu, Recep Birgit, Necmi Rıza Ahıskan ve Mefharet Yıldırım'dan oluşan koronun, benim İstinye'deki evimdeki son faslını hatırladım.
Şimdi hepsi Sessiz Gemi'nin yolcuları arasında.
Turan Güneş Ali Rıfat Çağatay'ın Nihavent Lenkfahde'sine tutkundu.
"Zülfün görenlerin bahtı siyah olurmuş
Tek zülfün göreydim bahtım siyah olaydı"
YAZININ DEVAMI BUGÜNKÜ SABAH GAZETESİ'NDE...
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir, teşekkür ederiz.
Bu içeriğe yorum yapan ilk siz olun!