banner238

banner228

banner220

banner245

banner246

banner247

banner296
04 Ekim 2025 Cumartesi

Kız kıza deniz keyfi

PARANI ÖDE ASKERE GİTME!

13 Aralık 2011, 18:10
PARANI ÖDE ASKERE GİTME!

PARANI ÖDE ASKERE GİTME!

Gündemi sarsan ve bomba etkisi yaratan bedelli askerlik tartışmaları gün geçtikçe artarak kızışıyor. Tamda bu soruyu sorma gereği duyuyorum; bedelli askerliğin asker kaçakçılığından ne farkı var? Burada gerçek anlamıyla ırkçılık derecesinde bir insan ayırımı söz konusu değimlidir? Zengin için o parayı ödemek çok kolaydır. Peki, ya fakir ne yapsın?

Tabi fakiri kim düşünür, fakir gitsin askerliğini yapsın şehit olsun.

 

Askerlik yapmama karşılığında ödenen para miktarı, askerlik yapanlara ödense belki bir nebze yüreklere su serpilir ve adaletli bir yasa uygulaması getirildi diye düşünebiliriz. Aksi taktirde zengin yaşasın fakir ölsün düşüncesiyle alınmış bir kararı yürürlüğe koymuşlar gerçeğini hiç kimse değiştiremez.

 

Binlerce şehit verildi bu vatan uğruna. Bu bedelli askerlik şehitlerimize yapılan en büyük haksızlıktır. Bu zamanında askerliğini yapmış dedelerimize, babalarımıza, abi ve kardeşimize atılan en büyük tokattır.

Ya gazilerimiz, onların diyetlerini nasıl, hangi para ile alabilirsiniz?

Onların yüreğinde ve bedeninde açılan yaraları hangi merhem, hangi söz, hangi vicdanla kapatabilirsiniz?

 

Şüphe ile cezalandırılan yüreklerin azabı yaşarken dirhem, dirhem bitirir bedenleri…

 

Adaletin ve yargının tecelli etmediği tek yer insan çoğunluğunda oluşan doğruluk bütünlüğüdür.         

 

Yargısız infazın kolaylıkla bölüp geçtiği tek yer de fakirin bulunduğu garipler köyü diyarıdır.

 

Yapılan haksızlıkların, bulandırılan suların, mecbur bırakılanların ve yaşatılan çaresizliğin hesabı muhatabına sorulmalıdır!

 

Günah keçisi belirlenen adres her ne kadar yanlış gösterilmiş olursa olsun, haklılığın asıl kahramanıdır.

 

Asker olsaydım kesinlikle bu karara karşı durduğumun duruşunu ortaya koyar elimden ne geliyorsa ardıma koymazdım.

Belki ülkemizde sıklıkla da yapılan eylemler, protestolar yapardım. Belki sesim kısılana kadar, avazım çıktığı kadar bağırır sesimi duyurmaya çalışırdım diyeceğim ancak kulağı duymayanın yanı başında bomba patlatsanız ne fayda duymak istenmiyorsanız ne yapsanız nafile! 

 

Bayanda olsam sevdiklerime yapılmış büyük bir haksızlıktır bedelli askerlik…

İnsan sınıflandırmanın belirgin bir örneği daha olamazdı.

Düşününce derinliklere inen siyatik damarımdaki acıya benziyor bu vaziyet.

Zamanla kendi kendisini yenileyebiliyor bu siyatik damarlar… Peki, bu insan sınıflandırması nasıl bir yenilgidir ki, insanı insandan ayırabiliyor?

 

Bu yeni çıkan yasaların insanlara olan dayatması nereye kadar gidecek, son nokta ne olacak merak ediyorum?

Her ne kadar devleti millet belirlese de, İnsan topluluğu devletin elindeki piyonlar mıdır acaba? Diye düşünmeden edemiyorum.

 

Yine paranın gücü konuşuyor. Yine zengin parasını ödeyecek askere gitmeyecek.

Fakir askere gidecek, şehit düşecek!

Yine fakirin anası ağlayacak, yine doğunun sıcak insanı hiç ısınmayan soğuk yüzü üşüyecek.

 

Farklı yollardan da olsa hedef belli… Namlunun ucu nereye dönük belli… Yok, sayma, yok etme çabası durmadı durmayacak. Direk öldürmese de elsiz, kolsuz, yuvasız ve yarsız bırakmakta öldürmenin yarısıdır…

 

Ama doğruya devletimiz çok cömert bu bedelli askerlik için alınacak ücretin bir kısmını afet bölgesi olan Van depremi yaralarını sarmak için kullanacak! Aksi taktirde Van zaten kaderine terk edilmiş olacaktı! Fakirin kanı ile fakire yuva yapma telaşı sarmış beli…

 

Nedenler, niçinler, kabullenememe, sindirememe gibi düşüncelerle çatışıp kendimizle bocalayıp, hesaplaşarak muhasebemizi yaparken, yasa bilançosunu çoktan belirleyip hesabını kapatmış oluyor.          

 

Evet, artık zengin, fakir sınıflandırılmış insan yasası diye bir şey var.

Yetmiyormuş gibi git bu beni insan sınıflandırmasına koyan yasa gereği de olsa kabul edilemez insan tabiatına ters gelen beni yok sayan bu ülke için şehit ol!

 

Olur, mu böyle olur mu? Sen beni yok sayarken, kardeşim seni korur mu?

Senin evladın sana nasıl evlatsa / bende anam, babam için evladım./ Sen evladına sarılırken,/ ben evladımın tabutunda ağlarım./bunların bedelini nasıl öderim diye/ hiç kendine sordun mu?         

 

Ya paranı, ya “canını” vereceksin diyen, devletimizin bu dayatması sonrasında bakalım hangi para kaynağı için, yeni bir yasa taslağı hazırlanacak merakla bekliyoruz…

 

Ve unutulmamalıdır ki!

Mecburiyet mahkûmiyettir… Mahkûmiyet tutsaklıktır… Tutsaklık köleliktir… Kölelik kendi olamamak ve başkasının malı olmaktır!

 

beylikdüzü - beylikdüzü haber - beylikdüzü haberleri- beylikdüzü haberci - beylikdüzü haber merkezi - beylikdüzü belediyesi - beylikdüzü sakinleri
BEYLİKDÜZÜ HABER

Bu içeriğe yorum yapan ilk siz olun!

  • Ad Soyad:

  • Yorum:

  •  

    @name x

  • UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
    HAVA DURUMU
    Görüntülemek istediğiniz ili seçiniz:
    EN ÇOK OKUNANLAR
    BUGÜN
    BU HAFTA
    BU AY
    banner230
    EN ÇOK YORUMLANANLAR
    BUGÜN
    BU HAFTA
    BU AY
    ARŞİV