Geçtiğimiz günlerde Kuzey Kore Devlet Başkanı Kim Jong İl’ in yaşamını kaybetmesiyle halkın topluca ağlamasını hepimiz TV ekranlarında hayretle izlemiştik.
Çoğumuzun aklından "bunun rejim tarafından organize edilmiş bir gösteri olduğu ve halkın rejim korkusuyla ağlayıp samimi olmadığı" düşüncesi geçmiştir.
Milyonlarca insanın açlıktan öldüğü, dış dünyaya tamamen kapalı, açık hava hapishanesi olan bir ülkeden bahsediyoruz.
Milyonlarca insanı açlıktan ölen bir devlette halk devlet başkanları için neden böyle bir gösteri düzenlesin ki?
Muhtemelen bu anma Kuzey Kore rejiminin bir organizasyonudur.
Yine Muhtemelen Halkın çoğu rejim korkusunda ağlamaktadır.
Fakat oradaki insanlar hepsinin samimi olmadığı rejim korkusuyla ağladığı düşüncesinden de o kadar emin değilim.
Anma etkinliğine katılan insanların bir kısmının samimi olduğunu düşünüyorum.
Böyle bir ülkede, halkın bir kısmı da olsa liderini nasıl bu kadar samimi sevebilir?
Propaganda ile sevebilir...
Dünyada Propagandanın en etkin kullanıldığı devlet Kuzey Kore sayılabilir. Resmi ideolojinin Propagandası ilköğretimden başlayarak tüm eğitim hayatlarında öğrencilerine katı bir şekilde uygulanmaktadır.
İş hayatında, aile yaşamında kısacası her alanda rejimin propagandası uygulanmaktadır.
Adeta Propaganda ile ayakta kalan bir yönetim görüntüsü vermektedir.
Böyle bir hayat tarzı olan toplumda kötüde olsa o ideolojiyi ve liderini seven insanlar mutlaka olacaktır.
Kaldı ki insanlar rejim korkusunda sevgi gösterisi yapsalar bile buda bir propaganda yöntemidir.
Etkili bir Propaganda yöntemleriyle Haksızken haklı, mağlupken galip, zalimken mağdur görünebilirsiniz. Etkili bir Propaganda yöntemleriyle büyük kitleleri peşinize sürükleyebilirsiniz.
Tarih boyunca bazı Liderler ve Rejimler Propagandayı çok etkili kullanmıştır.
Cengizhan ilk dönemlerindeki bir savaşta, savaşçılarının sayısını çok göstermek için gece her savaşçısından ordunun konakladığı ovaya beş tane kamp ateş yakmasını emretmiştir. Karşı tarafın ordusu gecenin karanlığını aydınlatan uçsuz bucaksı yanan kamp ateşleri görünce Cengizha nın muazzam sayıda çok savaşçısı olduğunu düşünmüştür. Bu savaş hilesi, propaganda Cengizhanın savaşı kazanmasında çok etkili olmuştur.
Tabi tarihteki tüm propagandalar Cengizhanın savaş stratejisi gereği karşı tarafı aldatmaya yönelik propagandası kadar masum olmayabiliyor.
Çoğu propagandalar kendi halkını kandırmaya dönük ifadeler içerir.
Örneğin Hitler yönetimindeki nazı almanyası "Üstün ırk" sözüyle çok büyük propaganda faaliyeti sonucu iktidara gelmiş.
İktidara geldikten sonra yaptığı olağanüstü propaganda çalışması sonucu en ırkçı uygulamalarda bile kitlelerin desteğini alabilmiştir.
Bu destekle 2. dünya savaşını başlatıp milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine yol açmıştır.
Günümüzde kendimizden örnek verecek olursak, en canlı örneğini 28 Şubat ve bugünü ele alabiliriz. 28 Şubat surecinde Tüm gazete ve televizyonlar dönemini iktidarını adeta linç etmekteydi. O dönemde toplumun çoğu kesimi 28 Şubat sürecini haklı görmekteydi.
Günümde ise bu durum biraz tersine dönmüş durumda.
28 Şubattaki toplumsal Ruh haliyle bugünkü toplumsal ruh halini karşılaştırdığımızda propagandanın hayatımızda ne derece yer ettiğini anlarız.
İktidarlar ve İktidar mücadelesi veren tüm gruplar kendi politik bakış açıları ve amaçları doğrultusunda çeşitli Propaganda yöntemleri vardır.
Burada önemli olan toplumları felakete sürükleyen ve toplumda gerçeklerin gizleyen propaganda olmamasıdır.
Yönetimlerin kendilerine yarar sağlamış gibi görünen fakat topluları felakete götüren Propagandalarına karşı en etkili silah, evrensel değerler ve standartları savunan, duygudaşlık yapmaya becerebilen toplumlar yaratmakta geçer.
Bu içeriğe yorum yapan ilk siz olun!