Soruşturmanın nedeni KCK’daki MİT’çiler
İSTANBUL Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Bilal Bayraktar, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, eski MİT Müsteşarı Emre Taner ve Taner döneminin Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş'i KCK soruşturması kapsamında "şüpheli" sıfatıyla ifade vermeye çağırdı.
Dün bu haberi en net, en doğru, en geniş biçimde Habertürk Gazetesi duyurdu.
Haber diğer gazetelerde "iddia" olarak yer alabildi.
Ve dün İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Fikret Seçen olayı doğruladı; Fidan, Taner ve Güneş'in ifadeye çağrıldığını açıkladı.
Dün haberi "iddia" olarak veren gazeteler bir yanlışa daha imza attılar.
İki müsteşar ve bir müsteşar yardımcısının ifadeye çağrılma nedeni olarak "Oslo görüşmelerini" gösterdiler.
Ancak bu gerçeği yansıtmıyor.
KCK GÖZALTILARIYLA ORTAYA ÇIKAN GERÇEK
İfadeye çağrılan bu üç önemli isme Oslo görüşmeleri de mutlaka sorulacaktır.
Ancak ifadeye çağrılmanın asıl gerekçesi çok farklı ve doğrudan doğruya bir süredir yürütülmekte olan KCK operasyonlarıyla bağlantılı.
Bir süreden beri KCK'ya karşı yürütülen operasyonlarda sayıları 1000'i aşan KCK mensubu gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar, KCK ve PKK ile bağlantılı isimlerdi ve aralarında Öcalan'ın avukatları da vardı.
Üst düzey 3 MİT yöneticisinin "şüpheli" sıfatıyla ifadeye çağrılmasına neden olan süreç, bu operasyonlarda ortaya çıkan bazı gerçeklerle başladı.
KCK operasyonunda gözaltına alınan şüphelilerin savcılık sorguları sırasında çok ilginç gelişmeler yaşandı.
Bazıları KCK ve PKK içinde çok önemli görevler üstlenmiş olan isimler, savcılıkta "MİT mensubu" olduklarını açıkladılar.
Bu kişilerin bazılarının terör örgütü ve uzantısı örgütler içinde çok üst noktalarda olmasından dolayı savcılık bu durumu MİT'ten teyit etti ve gerçekten MİT mensubu olduklarını ve örgüte MİT adına sızdıklarını kesinleştirdi.
Bu kişiler ifadelerinde yıllar boyunca PKK'dan MİT'e çok önemli bilgiler aktardıklarını söylediler ve bu bilgilerin neler olduğunu anlattılar.
MİT UYARDI MI?
MİT mensubu olduğunu söyleyen KCK sanıkları, ifadelerinde geçmişte PKK ve son dönemde KCK'nın organize ettiği pek çok olayı rapor ettiklerini anlatınca savcılar gözünü MİT'e çevirdi.
MİT'in PKK ve KCK içindeki muhbirlerinden gelen bilgileri terörle mücadele eden birimlere aktarıp aktarmadığının, İçişleri Bakanlığı ve olayların meydana geldiği illerdeki güvenlik güçleriyle paylaşıp paylaşmadığının ve tedbir alınmasına katkıda bulunup bulunmadığının araştırılmasına karar veren savcılık, bu kapsamda üç MİT yöneticisinin ifadesinin alınması için düğmeye bastı.
KCK İÇİNDEKİ AJANLAR KİM?
KCK ve PKK içindeki ajanların bazılarının kim olduğunu biliyorum. Dahası bazılarının verdiği ifadeler Habertürk'e ulaştı. Ancak hem ulusal güvenlik hem de bu kişilerin kişisel güvenliği nedeniyle isimlerini açıklamam mümkün değil.
YAZININ DEVAMI BUGÜNKÜ HABERTÜRK GAZETESİ'NDE...
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir, teşekkür ederiz.
Bu içeriğe yorum yapan ilk siz olun!