Yeniden
Ben PKK’nın bir daha karakol basamayacağını düşünüyordum.
Ordunun elindeki imkânlar gözönüne alındığında böyle bir baskın mümkün gözükmüyordu; “askerî vesayetin” gerilemesiyle birlikte “şike” dönemi de biteceği için bir daha “karakol baskını” yapılmasının kolay olmadığına inanıyordum.
Ama anlaşılan “vesayet” yıllarında ordunun içini kurt kemirmiş, yeniden düzelmesi tahminlerden biraz daha fazla zaman alacak.
250 PKK’lının günler boyu süren hazırlıklarını göremeyen, duyamayan, fark edemeyen bir ordunun işi zor.
Katırlarla ağır silah taşıyan PKK militanlarını “köylü kadın” sanmak, büyük bir istihbarat yeteneği olarak değerlendirilemez herhalde.
İnsansız hava araçlarının “kötü havalarda” uçamaması, çatışmanın ortasında askerlerin cephanesinin bitmesi, sekiz saat boyunca etkili bir yardımın yetişememesi, hâlâ sınıra sıfır karakollarda mesleği askerlik olmayan “zorunlu” askerlerin görevlendirilmesi ordunun kendisini toplamasının zor olacağını gösteriyor.
Bu ihmaller, eksiklikler ve yetersizlikler 25 askerin ölümüne neden oldu.
Ordu, askerî açıdan fevkalade iyi organize edilmiş bir PKK saldırısı karşısında askerlerini koruyamadığı için şimdi binlerce asker Kuzey Irak’ta kara harekâtı başlattı.
Bu, iki taraftan da daha fazla ölü demek.
Bu baskına rağmen PKK’nın silahla amacına ulaşamayacağına inanıyorum ben, Kürt halkını topyekûn bir iç savaşa ikna edemediği sürece PKK’nın bu tür çatışmalarla herhangi bir sonuç alabilmesi mümkün değil.
Sonunda PKK dağlarda sıkışacak ama bu savaş silahla bitmeyecek.
YAZININ DEVAMI BUGÜNKÜ TARAF GAZETESİ'NDE...
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir, teşekkür ederiz.
Bu içeriğe yorum yapan ilk siz olun!