Uyandığım her günün aydınlığına dayadım yüzümü bir parça umut kırıntısı üstüme doğsun diye… Saçlarımı rüzgâra bıraktığımda bir anne eli değmişçesine tebessümle kandırdım kendimi, tıpkı çocukluğumda ertelenen isteklerimin gerçekleşmeyecek olduğunu bile bile kendimi kandırıldığım gibi…
Her inanış yeni bir aldanış oldu vurdu beni…
Yüreğimi açtığım kim bilir bu kaçıncı aldanışım oldu hatırlamıyorum?
Her defasında yeminlerin inanışıyla kendime kurallar koyuyorum ama yeniden kapım çalınıyor ve yeniden o inançlı yanıma yenik düşüyorum. Ve yeniden talan ediliyor, darmadağın kasırgalarla savruluyor kurduğum düzenim bir vefasız tarafından!
Bu kaçıncı sessiz ölüm!
Kaçıncı veda… Kaçıncı fedakârlık… Kaçıncı inanış… Kaçıncı yanlış ve aldanış…
Hayır demeyi öğrenmeden evetlerin değerini bilemeyeceğim gibi öğretemeyeceğimde galiba?
En zeki insan bile kalbine yenik düşer.
Sevgi ateşi bulaştı mı; gözlerine dokunmadan, ellerine dokunmadan, yüreğini yakmadan peşini bırakmaz, ta ki acıyı koynuna bırakıp incitinceye kadar seninledir siyahın beyazı…
Yürek taşımak kimisine ağır gelir, oysa yürek taşımak yük değil aşktır…
Benim ise yüreğimdeki aşkı herkese haykıracak kadar büyüktür cesaretim, tek korkum korkak birini sevmektir. Ancak korkunun ecele yoktur faydası.
Anlımızda neyse yazan yazgımız onu mecburuz yaşamaya…
Ve Sen Sevgili Dinle Beni…
İçimin en derinliklerinde kan revan içinde işlenmiş bir cinayet var adı sen olan!
Hüznün gece yolcusu gibiyim şimdi yorgun ve üzgün, Ölüme çeyrek kalmış gibi sessizce bekliyorum şimdi seni...
Masum yüreklerin yargısında ki idam ipinden kurtulamaz zalimler..!
Affedilemez söylenen yalanlar ve duyun sesimi yüreğimi kanatıp incitenler…
Gözyaşlarına boğulan hayallerim alınırken ellerimden, ahımın çığlıklarını susturamayacaksın hiç bir gece...
Ve Sen Sevgili; son nefesini verdiğinde af dilemen ne benim acılarımı dindirecek, ne seni cennete götürecek pişmanlıkların!
Ya sonunda tüm benliğimizi mutluluğa boğarak yaşam sürecimizi sevgiyle pekiştirip, hayatımızda var olacak herkesin yüreğine sevgi tohumları ekeriz…
Ya da gece iki yıldız kayar ve biz bir daha gün yüzünü göremeyiz.
Kim bilir belki de adın sürmanşette yazılır ŞEREFSİZ diye...
Ya da tarih yazarsın seni hiç tanımayanların bile dilinde söylenir adın ve sen gizli kahraman olursun… Sana yakışan neyse onu giyin üstüne…
Bu içeriğe yorum yapan ilk siz olun!