banner238

banner228

banner220

banner245

banner246

banner247

banner288
03 Ekim 2025 Cuma

Kız kıza deniz keyfi

YETER ARTIK...

09 Şubat 2014, 09:01
YETER ARTIK...
Davut BÜLBÜL
YETER ARTIK…….

Selamlar değerli dostlar..

Bugün sizlerle, benimde işin içinden çıkamadığım bir konuyu paylaşmak istiyorum.

Hani meşhur bir laf vardır ya ‘’ delinin biri kuyuya taş atmış, kırk tane akıllı çıkaramamış’’

Bu gün siyasette gündem öyle bir hale geldiki , bu laf ister istemez dilimize dolanır oldu.

Bildiğiniz üzere malum kişilere kanunsuzca yapılan bir takım operasyonlar ve özgürlüklerine getirilen kısıtlama ve mahkumiyetler, paralel yapı, hükümet-cemaat kavgası, görevden alınmalar, parlamentoda istifalar, yeni kanun tasarıları, dolardaki sipekülatif yükselişi,Ergenekonda yeniden yargılanmanın gündeme gelmesi, birde bunlara sporda sike operasyonunda parelel yapının etkisi eklenince birde baktık ki ortalık toz duman. Böyle giderse pekde durulacağı yok gibi. Peki bütün bu karmaşanın altındaki gerçek ne olabilir. Bu işe epey kafa yordum. Araştırdım, değişik fikir ve görüş sahipleriyle istişarelerde bundum, dış kaynaklı haber ve yazıları inceledim, siyasilerin yorumlarını irdeledim, bir takım söylemlerden ötürü, dünya ekonomisinde ülkemizin konumuna baktım, komşularımızla yapılan ticari anlaşmaları inceledim, hükümetin yatırımlarına baktım .Ama aslını isterseniz pek bir neticeye vardığımı söyleyemem. Ancak bu kadar araştırmalar sonucu elbette bir fikir sahibi olmadımda değil. Bu fikrimi sizinle paylaşmak istiyorum, bilmem siz nasıl düşünür ve yorumlarsınız.

Öncelikle Merhum Başbakan Adnan Menderes’ten başlayarak konuya girmek istiyorum.

Sene 1950 ve yapılan seçim sonrasında oyların 53,5’ini alarak iktidar oluyor. İktidarı zamanında 5 hükümet kuruyor. On senelik zaman içinde Türkiye’nin iç ve dış siyasetinde büyük gelişmeler oluyordu. Sanayileşme ve şehirleşme hamlesi başlıyor, köye makine giriyor, ulaşım, enerji, eğitim, sağlık, sigorta ve bankacılık yeniden başlıyordu.Türkiye kalkınma kavramıyla tanışıyordu. Artık bizde varız diyen bir Türkiye Cumhuriyetiyle karşı karşıya geldi sözde küresel sistem. İşbirlikçi olmadı, vatanına ve milletine hizmet eden bir Başbakandı O .Onlara göre yapılması gereken neydi; sözde bir karmaşa çıkararak hükümeti yıkmak. Bu konudada maalesef başarılı oldular. 27 mayıs 1960 ihtilaliyle Merhum Başbakan Adnan Menderes iktidardan indirildi ve 17 Eylül 1961 tarihinde idam edilerek hayata veda etti. Bu onlar için bir başarı iken bizim için kara ve sıkıntılı 23 yılın başlangıcı oldu. Peki sonra!...

Sene 1983 ve Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal Anavatan partisini kuruyor ve aynı sene yapılan genel seçimler sonucunda başarı göstererek hükümeti kurma yetkisi alarak 19. Başbakan olarak görevine başlıyor. Yapmış olduğu icraatlarla ve ‘’Türkiye Çağ Atlıyor’’ sözleriyle yeniden kalkınmaya başlayan bir ülke haline geliyoruz. Kurulan Yeni fabriklar, otoyollar, sağlık hizmetlerindeki yatırımlar, eğitimdeki yatırımlar,sanayileşme, haberleşme, teknolojideki uyanış, tekelciliğin önüne geçilerek serbest piyasa ekonomisiyle ve daha birçok icraatıyla, vatandaşını uykudan uyandıran bir başbakan. Tabi bütün bunlar olurken küresel sistemde boş durmuyor. Bir çok konuda engellemelerle önü kesilmek isteniyor. Ancak milli bir duruş o dönemde sözkonusu olduğundan fazlaca bir karmaşa çıkartamıyorlar. Ancak bugün bedellerini ağır ödediğimiz illegal örgütlerin ve derin devlet yapılanmasının temelleride, küresel sistem tarafından o günlerde atılmaya başlıyor. Dahasına gelmek istiyorum.

Sene 1995 ve yapılan genel seçimler sonrası sandıktan 1. Parti olarak çıkan Refah Partisi Genel Başkanı Prof.Dr. Necmettin Erbakan’a hükümeti kurma yetkisi verilmesine karşı meclisten güvenoyu alamıyordu. 3 ay süren Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller tarafından kurulan 53. Hükümetin sonlanmasıyla, Cumhurbaşkanı tarafından tekrar Hükümeti kurma yetkisi Erbakana verilmiş ve28 Haziran 1996 tarihinde RefahYol hükümetini kurarak bir başka kalkınma döneminin başlangıcını yapmış oldu. İcraatlarına memura ve işçiye %100 ün üzerinde zam vererek başlıyor ve ekonomik alanda birçok ilkleri gerçekleştiriyordu. İktidarı döneminde denk bütçe yaparak bir ilki daha gerçekleştiren Erbakan havuz sistemi olarak adlandırdığı ve kalkınmanın ve bağımsız ekonomileşmenin formülü olan projesini hayata geçiriyordu . En büyük projelerinden biri olan D-8 için oldukça çaba harcayan ve bu projeyle AB yi tarihe gömecek olan Prof.Dr. Necmettin Erbakan’ın

Önü bir şekilde kesilmeliydi. Küresel sistem gene devreye girmiş ve ‘’irtica’’ söylemleri ile Türkiye’yi yutmaya çalışan bir canavar haline gelmişti. Gene sahte bir kaos ve figüranlarla ortalık karıştırılacak ve o günkü darbeci ordu yandaşlarıyla 54. Hükümet devrilecekti. Küresel sistem gene amacına ulaşacak 28 Şubat süreciyle başlayan ve Sincan da yürütülen tanklarla devam eden bir son hazırlanmıştı.(Bir başka yazımda bu 28 subat gerçekleri ile ilgili geniş çapta bir yazım olacak)Nihayetinde 18 Haziran 1997 de Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’inde içinde bulunduğu bir oyun hazılanarak istifa etmesi sağlandı ve Türkiye gene karnlık günlere teslim edildi.

Fakat 1950 den beri oynanan bu oyunlar gerçek vatansever siyesetcilerinde tecrübe kazanarak tedbirler almasınada ışık tutmaktaydı.

Bizim milletimiz öyle bir milletki hep Hızır(as) bekleriz. ‘’Kul sıkışmayınca Hızır yetişmezmiş’’ sözünü öyle benimsemişizki illa kendimize bir macera arayacağız ve sıkıştığımızda Hızırı bekleyeceğiz.

Sene 2002 ve yapılan genel seçimlerle yeni bir dönem başlayacak Abdullah Gül başkanlığında 58. Hükümet kurulacaktır. Siyasi yasağı bulunan Recep Tayyip Erdoğanın yasağı kaldırılacak ve Abdullah Gül’ün istifasıyla 59. Hükümet Başbakan recep Tayyip Erdoğan Başkanlığında kurulacak ve Kalkınma kaldığı yerden devam etmeye başlayacaktır. Erdoğan geçmişten kazanılan tecrübelerden dolayı icraatlarına derin devlet yapılanması ve çetelerin çökertilmesiyle başlayacak ve İslam coğrafyasında toparlayıcı bir lider olarak anılmaya başlayacaktır.Ortadoğuda yeni bir küresel gücün doğduğuna ve bu gücün liderlik vasfının yoğunluğu konuşulur hale gelecektir. Her konuda dünya siyesetinde söz sahibi olacak biryapının oluşması gene küresel sistemi rahatsız edecek ancak geçmişten kazanılan tecrübeler ve alınan önlemlerle bertaraf edilecektir. Ta ki bu güne kadar…

Eee gelelim şimdi bu güne. İşte benim en çok zorlandığım ve işin içinden çıkamadığım günümüzde yaşanan olaylara. Gezi parkı olaylarıyla başlayıp gözaltılarla devam eden ve parelel yapı adı verilen bir olgunun, gene ortalığı karıştırarak bir kaos ortamı yaratmasıyla hükümeti yıkma çabaları.İstifa çığırtkanlarının devreye girdiği bu günlerde en çok merak ettiğim bu işin içinden nasıl çıkılacağı. Olanlara bakıyorumda acaba kaleyi içerdenmi fethetmişler diye düşünmekten kendimi alamıyorum.Sokaklara çıkıp ‘’ Yeter artık’’ diye bağırasım geliyor içimden, varsın deli desinler bana. Bu ülkede birşeylerin doğru yapıldığını anlamak çok kolay artık. Baktın ortalığı karıştırıyorlar, anlaki hükümet doğru şeyler yapıyor ve ülke kalkınıyor.Ama nedense hep küresel sistem galip geliyor.

Hep bizim canımız yanıyor biz sıkıntı yaşıyoruz.

Birde şu konu çok dikkatimi çekti. Bu bahsettiğim iktidarlarda İslam coğrafyası ile yapılan ticari anlaşmalar Ülkemizin Lider konumda görülmesi birde Rusya ile girilen sıcak temasın etkili olması benzerlik göstermekte. Kanımca küresel sistemi en çok rahatsız edende bu.

Baştan beri birşeyler anlatmaya çalıştığım ve gerçekten ülkemizin menfaatlarına çalışan iktidarların sonlarının birbirine benzemesi neden bizleri harekete geçirmiyor. Acaba ‘’ bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın’’ diyemi düşünüyoruz. Eğer böyle düşünüyorsak durum felaket çünkü o yılan dokunmanın da ötesinde bizi resmen yutuyor, haberiniz olsun. Uyanmak için illa ki yeniden bir kurtuluş savaşımı vermemiz lazım. Milli irade diyoruz da Milli birliğimiz nerde onu kaybediyoruz.

Sevgili arkadaşlar bütün bunları toparlarsak aslında işin içinden çıkmanın tek yolu milli birlik ve sağduyulu yaklaşım. Oda bizde yok gibi. İşte bende onun için diyorumki ‘’bu işin içinden çık çıkabilirsen’’

Umutlu Kalın.

08/02/2014

Davut BÜLBÜL

beylikdüzü - beylikdüzü keman - beylikdüzü piyano - beylikdüzü bale - beylikdüzü müzik merkezi - modern sanatlar akademisi - beylikdüzü sanat
BEYLİKDÜZÜ müzik

Bu içeriğe yorum yapan ilk siz olun!

  • Ad Soyad:

  • Yorum:

  •  

    @name x

  • UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
    HAVA DURUMU
    Görüntülemek istediğiniz ili seçiniz:
    EN ÇOK OKUNANLAR
    BUGÜN
    BU HAFTA
    BU AY
    banner230
    EN ÇOK YORUMLANANLAR
    BUGÜN
    BU HAFTA
    BU AY
    ARŞİV